Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, imzaya itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu itiraz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu tebliğ tarihinin 02.04.2018 olarak düzeltilmesi gerektiğini, imzanın kendisine ait olmadığı ve borcu bulunmadığı iddiaları ile takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borca gecikmiş itiraz iddiası ile açılmış ise de, hukuki nitelendirme hakime ait olmakla İİK 16. Maddesine dayalı usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti ile İİK'nın 170/a maddesine dayalı kambiyo vasfı şikayeti ile İİK 169. Maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Davacıların dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmamaları ve HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Karşıyaka 3....
Davalı tarafından başlatılan takipte ödeme emrinin davacıya 10.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 17.01.2020 tarihinde borca, imzaya ve yetkiye itiraz ederek eldeki davayı açtığı, mahkemece beş günlük sürenin geçmesi sebebiyle şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca, imzaya ve yetkiyi itirazlar İİK'nın 169. ve 170. maddelerindeki atıf ve 168/1- 4,5 bentleri gereğince beş gün içinde yapılmak zorundadır. Bu süre ödeme emrinin tebliği ile başlar. Eldeki dosyada ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10.01.2020 olduğu, beş günlük sürenin ise 15.01.2020 gününün sonunda dolduğu, eldeki davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık görülmemiştir. Dava dilekçesinde usulsüz tebligat iddiası olmadığı halde, davacı istinaf dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüştür....
Davalı cevap dilekçesi incelendiğinde davacının borca itiraz etmeyerek inkar etmediğini, borcun borcun kabulünde olduğunda, icra dosyasına sunmuş olduğu dilekçesi ile sadece kendisine usulsüz tebligat yapıldığı yönünde açıklamada bulunduğunu beyan etmiştir. Her ne kadar borçlu tarafından madden borca itiraz beyanı olmasa da, icra müdürlüğü tarafından davalı borçlu beyanı üzerine takibin durmasına karar verildiği görüldüğünden davacı alacaklı tarafından iş bu dava açılmıştır....
Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....
İnş.Ve Tic.A.Ş. icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile beraber yetkiye ve borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece şikayetçinin takip borçlularından olmaması nedeniyle dava açma ehliyeti bulunmadığından bahisle istemin usulden reddine karar verilmiş, kararın şikayetçi tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi’nin 22.11.2017 tarih ve 2017/2029 E. - 2017/2445 K. sayılı kararı ile şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiş, karar şikayetçice temyiz edilmiştir. Somut olayda; takip konusu çekin lehtarı ve ilk cirantasının ... … Ltd. Şti. &...… Ltd. Şti. İş Ortaklığı olduğu, takibin bu iş ortaklığını oluşturan ... … Ltd. Şti. ile...… Ltd. Şti. hakkında başlatıldığı ve ödeme emri tebligatlarının bu şirketlere tebliğ edildiği, takip borçlularından olan ... … Ltd....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine vaki borca itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili, Erzurum 1. İcra Müdürlüğünün 2019/8300 esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ödeme emrine 10.10.2019 tarihinde muttali olduklarını beyan ederek usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davacının ödeme emrine muttali olduğunu beyan ettiği 10.10.2019 tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi ve 5 günlük borca itiraz süresi geçtikten sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2031 KARAR NO : 2023/1536 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NAZİLLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2021/160 ESAS - 2022/107 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : DAVALI : GÜVENCE HESABI - VEKİLİ : Av....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili davacı yanca dosyaya sunulan iş görememezlik raporunun kabulü gerektiğini, müvekkili davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebligat itirazlarının reddi yönünde verilen kararın kaldırılarak, müvekkiline İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2018/45615 Esas sayılı dosyası üzerinden tebliğe çıkarılmış olan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin kabulü ile iş bu usulsüz tebligat sebebiyle söz konusu ödeme emrinin ıttıla tarihi olarak müvekkili davacının dosyaya itirazlarını sunduğu gün olan 01/02/2019'un kabul edilmesine ve itirazlarının süresinde olduğunun kabulüne şeklinde yeniden karar kurulmasına, iş görememezlik raporunun kabulü ile huzurdaki davanın kabulüne ve davalı yanca İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2018/45615 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine başlatılmış olan takibin durdurulmasına şeklinde yeniden karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kira alacağına ilişkin olarak başlatılan takipte, örnek 13 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti yanında borca itirazını da bildirerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebliğin usulsüzlüğü şikayetinin incelenmediği, borca itiraz yönünden ise yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın görev nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 269/2. maddesi uyarınca; borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine yedi gün içerisinde tüm itirazlarını 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur....