Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 04/08/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 21/08/2020 tarihinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, borçlunun takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 24/08/2020 tarihli karar ile icra müdürlüğünün usulsüz tebligat iddiasını inceleme görevi bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddettiği görülmüştür. Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına da dayanılmış olup, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın reddine ilişkin icra memur işlemini şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir....

DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ- KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlular vekili dava ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2020/325 E. Sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkiller hakkında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkillerin takipten 23/01/2020 tarihinde haberdar olduğunu, takip kesinleşmediğinden alacaklı vekilinin 22/01/2020 tarihli haciz talebi üzerine müdürlükçe verilen 23/01/2020 tarihli kararın iptali ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 19/01/2021 gün, 2020/99 E, 2021/51 K. sayılı kararla; "Davacıların usulsüz tebligat şikayetlerinin KABULÜ ile davacı borçlunun TK 32.Maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/01/2020 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE" karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizine ilişkin dilekçenin reddini mutazammın 07.10.2016 tarih ve 2016/16264-20925 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibine karşı, şikayetçi üçüncü kişi şirketin, borçlunun çalıştığı işyeri olan şikayetçiye gönderilen maaş haczi müzekkeresi tebliğ işleminin usulsüz olduğundan bahisle İİK'nun 356. maddesi gereğince takip dosyasına borçlu olarak kaydedilmesinin yanlış olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün 28.8.2014 tarihli işleminin iptali ve araçlarına konan hacizlerin kaldırılması talebi ile icra mahkemesine...

    Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Mahkemece, bozma ilamı gereğince borçlunun şikayet dilekçesinde belirttiği icra emri tebliğinin usulsüz olması nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebi hakkında da bir karar verilmesi gerekirken olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. Bozmaya uyulduğu halde, gereklerinin yerine getirilmemiş olması ve bozma ilamı doğrultusunda karar tesisi için hükmün yeniden bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve HUMK/nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Takip, şikayetçi üçüncü kişi yönünden kanun gereği durduğundan, alacaklının ancak talebi ile mahkeme takibin devamına karar verebilir. Böyle bir karar bulunmadığına göre icra müdürlüğünce mahkeme kararının takibin devamına karar verildiği şeklinde değerlendirilerek şikayetçinin mallarına konan haciz usulsüz olup şikayetin kabulü ile şikayete konu 21.12.2015 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırmasına, şikayetçilerin mallarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gereklidir. Şikayetin reddi yönündeki temyiz konusu icra mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken değişik gerekçe ile bozulması yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 22.01.2018...

        İcra Müdürlüğünün 2019/16364 sayılı dosyasında davacı- borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 27/11/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, usulsüz tebligat nedeniyle takibin kesinleştiği kabul edilerek icra ve haciz işlemlerinin iptaline karar verilmiştir....

        Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

        İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; tebligatın muhtara tebliğ edildiğine dair tebligat mazbatasının dosya içerisinde konulduğunu, Hopa Koyuncular Köyü Muhtarlığı'nın herhangi bir ofisinin ya da sabit adresinin bulunmadığı, tebligatın nereye yapıldığının bilinmediğini, tebligattan 04/09/2020 tarihinde haberdar olunduğu ve aynı gün itiraz edildiğini belirterek kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebligat şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

        Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmü yer almaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, ödeme emrinin tebliğine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu durumda asile yapılan tebligat yok hükmünde olup iptali gerekmekte ise de yukarıda belirtilen HMK'nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak sonuca gidilmelidir....

        Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğlerin öğrenme tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayet hakkında Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, İİK’nun 363. maddesi kapsamında temyizi kabil bir karar olduğu anlaşılmakla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20....

          UYAP Entegrasyonu