Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;Davacı hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacı tarafça usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazın 04.12.2018 tarihinde icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın süresinde yapıldığının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmü, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” düzenlemesi yer almaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Somut olayda, alacaklı tarafından, borçlu ile aralarında imzalanan 01.08.2014 başlangıç ve 01.05.2015 bitiş tarihli sözleşmeden mütevellit alacak için başlatılan ilamsız takibe karşı, borçlunun; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin takibi öğrenme tarihi olarak düzeltilmesiyle, anılan tebliğe bağlı yapılan hacizlerin kaldırılması gerekçeleriyle icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak bildirilen tarih olarak düzeltilmesine ve usulsüz tebliğe bağlı yapılan hacizlerin...

    Mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verildikten sonra işin esasına girilmesi gerektiği yönünde verilen bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerine uygun şekilde usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edilmiş sayıldığına ilişkin hüküm kurulmaması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile şimdilik diğer yönler incelenmeksizin mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      isimli şirket sahibi iken ortağı olan davalı T3 tarafından şirket kurulumunda lazım olduğu için adresi olarak gösterildiğini, davacının mernisi gözüken ilgili bu adreste hiçbir zaman ikamet etmediğini, bu hususun davalı T3 tarafından bilindiğini, davalının tebligatlarının bu adrese göndermesinin kötü niyetli olduğunu, tebliğin usulsüz olarak yapıldığının öğrenildiği gün olan 13.11.2019 tarihini takiben usulsüz tebliğ işlemi ile ilgili İcra Müdürlüğüne itiraz dilekçesi verildiğini, aynı itiraz dilekçesinde ödeme emrine de itiraz da sunulduğunu, davacıya usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ile tebliğ işleminin 13.11.2019 olduğunun kabulüne, takibin durdurulmasına ve haksız hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      iptaline, bu iptal nedeniyle ödeme emrinin iptaline, yaptılan itirazın kabulüne ve dosyadaki hacizlerin kaldırılması ile yakalama koyulup bağlanan müvekkile ait olan 34 XX 892 plakalı aracın derhal müvekkile tesliminin sağlanmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      olarak kesinleştiğini, icra müdürlüğünün müvekkili hakkında yapmış olduğu takibi usulsüz olarak kesinleştirmiş olması sebebiyle yapılan bütün işlemlerinin kaldırılması gerektiğini, müvekkili şirketin KEP adresinin olması sebebiyle de, normal yolla TK M 35 göre tebligat yapılması usulsuz olduğunu, bu nedenlerle ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan ve takip taraflarınca 17.09.2021 tarihinde öğrenilmiş olduğundan tebligat tarihinin 17.09.2021 olarak düzeltilmesine ve müvekkilinin hakkında yapılan takip usulsüz olarak kesinleştiğinden takibin teminatsız olarak öncelikle durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek ayrıca imzaya ve borca da itiraz etmiş, mahkeme, usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapmaksızın, imzaya itirazın esasını inceleyerek itirazın reddine karar vermiştir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...

        İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ve diğer talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          UYAP Entegrasyonu