WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başvuru ilamsız takipte usulsüz tebliğ ile birlikte gecikmiş itiraza ilişkindir. Uyuşmazlık; öncelikle ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, gecikmiş itiraz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK'nın 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. İİK.nın 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde itiraz edememiş olması gerekir....

Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12-258 esas, 20018344 sayılı kararı). 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 sayılı kararı)....

    Bu nedenlerle usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur. 2- )Borca itiraza Yönünden Yapılan İncelemede: Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Olayda, muris Hidayet Akçura'nın takipten önce 02/11/2017 tarihinde vefat ettiği, takibin mirasçılara yöneltilmesi sonucu davacı T1 ödeme emrinin yukarıda açıklandığı üzere 16/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 04/04/2018 tarihinde mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği anlaşılmıştır....

    Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ödeme emrinin müvekkiline usulsüz şekilde edildiği gerekçesiyle tebligat tarihinin 15/03/2021 olarak düzeltilmesine karar verildiğini, takibin durmasına ise hükmetmediğini, ödeme emrinin öğrenme tarihinin 15/03/2021 şeklinde düzeltilince süresinde ödeme emrine itirazlarını sunduklarını, gecikmiş itirazın kanuni doğal sonucu olarak takibinde durmasının gerektiğini, gecikmiş itiraz üzerine icra mahkemesinin yapacağı inceleme sonucunda borçlunun ileri sürdüğü mazeretin kabulüne veya reddine karar vereceğini, mahkeme mazeretin kabulüne karar verir ise, gecikmiş itirazla birlikte süresinde yapılan itirazında olduğu gibi icra takibinin duracağını, müvekkili borçlu tarafından gecikmiş itiraza başvurulur iken açıkça hakkında başlatılan takip alacağına, ferilerine ve tümüne itiraz ettiklerini, taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan takibin iptal edilmesi gerektiğini, beyanlarla istinaf başvurusunun kabulü...

      hacizlerin kaldırılmasını ve müvekkile teslimine karar verilmesini talep ettiklerini, Gecikmiş İtiraz: İİK 65.maddesi gereği yapılan ilamsız takibe gecikmiş itirazda bulunduklarını, müvekkili aleyhine yapılan takip dosyasına ilişkin ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, tebligat parçası incelendiğinde Mustafa Tulgar isimli kişi yazılı olup, bu kişinin ikametgahının müvekkili ile aynı evde olmayıp, Ulukışla Toki Konutlarında oturduğunu, postacının kar olması ve yolların çamurlu olması nedeniyle tebligatı davacıya bırakmadığını, şehir merkezinde olan Mustafa Tulgar'a verdiğini, Mustafa Tulgar'ın ise iş bu tebligatı davacıya vermediğini, müvekkiline tebligat yapılmadığını, müvekkilinin 14 Şubat 2022 tarihinde e-devletinden icra takibi ve hacizleri öğrendiğini, yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca borca itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalı bankaya borcu olmadığını, müvekkilinin kefil olduğu limitin 40.000 TL olup, kefalet sözleşmesinden sonra diğer borçlulara...

      tebliğ mazbatasının resmi evrak olduğundan aksinin ancak yazılı delil ile ispatı gerektiğini, ayrıca iş bu davanın usulsüz tebligat şikayeti olup tebligatı yapan kişinin posta memuru olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhinde usulsüz tebligat nedeniyle mahkeme masrafı ve yargılama giderine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verildikten sonra işin esasına girilmesi gerektiği yönünde verilen bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerine uygun şekilde usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edilmiş sayıldığına ilişkin hüküm kurulmaması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile şimdilik diğer yönler incelenmeksizin mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olup, davacı borçlu takibi 25/01/2019 tarihinde öğrendiğini bildirdiğinden, dava yasal süresinde açılmıştır. İİK'nın 65. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için, borçluya usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayanıldığından, gecikmiş itirazdan söz edilmesi mümkün değildir....

        İcra Dairesi'nin E. 2021/1296 sayılı dosyası ile icra takibine girişilerek örnek 13 ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığını, ancak kontratta belirtilen adreste tüzel kişi olan davacı şirkete tebligat yapılamadığı için Tebligat Kanunu 35.maddesine göre tebligat yapıldığını ve herhangi bir itirazı ve ödemesinin olmadığı için Uşak İcra Hukuk Mahkemesi'nin E.2021/237 sayılı dosyası ile tahliye talebini de içeren davanın açıldığını, dava dilekçesinin 01/07/2021 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini belirten davacının İİK' nun 65. maddesi gereği icra dosyasına gecikmiş itirazını 3 gün içerisinde talep edebilecek iken usule ve yasaya uygun olmayan bir talep ile süresi dışında açmış olduğu bu davanın yasaya aykırı olduğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kaldı ki Uşak 3....

        UYAP Entegrasyonu