Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla takipte borçlu ödeme emrinden 11.03.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirtirek İİK'nun 65. madesi gereğince gecikmiş itiraz başvurusunda bulunmuş, mahkemece gecikmiş itiraz koşullarının oluşmadığı, ödeme emrinin ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10 ve 21/2. maddesi gereğince usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla yapılan takipte; borçlu ödeme emri tebliği tarihinde il dışında bulunduğunu ve usulüne uygun olmayan tebliğden 16.09.2013 tarihinde haberdar olduğunu belirterek gecikmiş itiraz olarak nitelendirdiği isteminin kabulünü ve takibin iptalini talep etmiş, mahkemece gecikmiş itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır....

      Somut olayda, tarafların aşamalardaki anlatımlarının, dayandığı hukuksal neden ve kanıtların, mahkeme kararındaki tespitlerin irdelenip değerlendirilmesi sonucunda; borçlu adına çıkartılan tebligatın muhatabın iş yerine gittiğini beyan eden güvenlik görevlisinin ad ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılmadan yapılmaya çalışıldığı, bu yönüyle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu, borçlu başvurusunda istemini gecikmiş itiraz olarak nitelendirse bile hakimin hukuksal nitelendirmeyi re'sen yapmak zorunda olduğu, gecikmiş itirazın ön koşulunun tebligatın usulüne usulüne uygun yapılmış olması olduğu tebligat usulsüz ise gecikmiş itiraz yoluna başvurulmasına gerek olmadığı gözetildiğinde, mahkemece verilen öğrenme tarihinin düzeltilmesine yönelik kararın yerinde olduğu ve yargılama evrelerinde kamu düzenine aykırılık oluşturacak başkaca bir ihlal de bulunmadığı gözetildiğinde, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu ve istinaf nedenlerinin...

      e tebliğ edildiği” şerhi ile tebliğ edildiği, sunulan rapora göre borçlunun 21.06.2021 tarihinde hastaneye yattığı ve 02.07.2021 tarihinde hastaneden çıktığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih itibariyle borçlunun hastanede olduğu, ödeme emri tebliğ mazbatasındaki beyanın gerçeği yansıtmadığı, her ne kadar dava gecikmiş itiraz olarak açılmış ise de hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....

        Tebligat Kanununun 32.maddesine göre tebliğ işlemi usulsüz olsa bile muhatap tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Tebligat usulsüzlüğü şikayeti İİK.nın 16/1.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreye tabidir. Davacı taraf söz konusu icra dosyasından adına çıkartılan ödeme emrinin usulsüzlüğünü ileri sürmekte ise de; 06/05/2022 havale tarihli dilekçesi ile takip dosyasına itirazda bulunduğu, en geç bu tarih itibariyle tebligat usulsüzlüğünden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, bu şekilde usulsüz tebligattan haberdar olunduğu halde ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin 06/05/2022 öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonra 01/06/2022 tarihinde yapıldığı görülmüş, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde ileri sürülmediği anlaşılmıştır....

        No:95/601 Konak-İzmir '' olarak bildirildiği ve bu adrese TK'nun 35. maddeye göre 14/04/2018 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı, takibin bu tebliğ tarihi dikkate alınarak kesinleştirildiği, 08/05/2018 tarihinde birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili hem usulsüz tebliğ şikayetinde hem de gecikmiş itiraz şikayetinde bulunmuştur. İİK 65. maddesinde gecikmiş itiraz düzenlenmiş olup, usulüne uygun olarak yapılan ödeme emri tebliği üzerine borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebi ile süresi içerisinde itiraz edememiş olması düzenlenmiştir. Davacının şikayeti usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmiştir. İlk derece mahkemesince İzmir Valiliği İl Dernekler Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında davacı borçlu derneğin 15/02/2018 tarihinde müdürlüğe yapmış olduğu bildirim sonucunda dernekte kayıtlı olan ''Akdeniz Mah. Cumhuriyet Bulv. No:95/601 Konak-İzmir'' adresinin ''Konak Mah. Mucibi Rahman Sok....

        Davacı Riccardo yönünden yapılan incelemede ise davacı vekili yine öncelikle tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmüş, tebligatın usulüne uygun olduğuna karar verilmesi halinde de davacının Türkçe bilmemesi nedeniyle gecikmiş itirazlarının kabulünü talep etmiştir. Davacı Riccardo Türk vatandaşı olup ödeme emri bizzat kendi talebiyle ve kendi imzasına PTT müdürlüğünde tebliğ edilmiş olduğundan bu davacıya yapılan tebliğ usulüne uygundur. Ancak mahkemece davacının gecikmiş itiraz talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan ve gecikmiş itirazı hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmeden bu davacı yönünden de davanın süreden reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir....

        Bu durumda, ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının tebliğ işlemini TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması, yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligatın usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Bu durumda, uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu tarafın mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti incelenmeksizin icra takibinin itiraz eden borçlu açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçluya çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligatın bila ikmal iade edildiğini, ödeme emri çıkartılan adresin mernis adresi olması nedeniyle19/07/2019 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi uyarınca yeniden ödeme emri ve eklerinin tebliğinin talep edildiğini, 02/08/2019 tarihinde tebligatın usulüne uygun olarak ve tebligat zarfı üzerinde yazılı olduğu üzere ödeme emrinin, ihtarname ve 4 adet de dekont fotokopileri ile birlikte tebliğ edildiğini, takibin 09/08/2019 tarihinde kesinleştiğini, dosya borçlusunun herhangi bir yasal engel belirtmeden usul ve yasaya aykırı olarak 23/08/2019 tarihinde gecikmiş itiraz davası açtığını, borçlunun geçerli bir mazeretinin bulunmadığını, yetkiye ve borca itirazlarının yersiz ve dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu