Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve tebliğ mazbatası incelendiğinde tebligatın TK 20. ve 21 maddelerine aykırı olduğunu, işlemin yapıldığı 24/11/2014 tarihinde müvekkilinin evde bulunmadığını, Hüseyin ve ayrıca Selen isimli kişilere haber verildiğini ve TK 21. maddeye göre tebliğ edilen ödeme emrinin muhtara bırakıldığını, oysaki müvekkilinin belirtilen adreste yaşadığını ancak kendisine herhangi bir haber kağıdı bırakılmadığını, ayrıca evrakta Hüseyin ve Selen isimli kişilerin kim olduğuna ilişkin ve imzadan imtina edip etmediğine dair bir kayıt bulunmadığını, söz konusu tebligatta her ne kadar barkod numarası bulunmaktaysa da PTT gönderi takip sisteminde bahse konu tebligat işleminin görünmediğini, yapılan tebliğ işleminin İİK ve Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğine aykırı olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile ödeme emrinin ve bu hataya bağlı işlemiş faiz ve ferilerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru davacı borçlunun murisi hakkında başlatılan genel haciz yolu ile takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takip yöneltilen borçlunun murisi davacının takibe ve borca itiraz ve şikayeti ile niteliğindedir. Somut olayda, müteveffa borçlu Fikret Kuşçu'nun hakkındaki takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun takip devamında 14/11/2010 tarihinde vefat ettiği, alacaklının miraşçıları takibe dahil etmek isteği ile borçlu mirasçısı davacı T1'ya ödeme emri tebliğ ettirdiği, davacı/mirasçının hakkında çıkarılan ödeme emri nedeniyle avukatı T2 eliyle 01/10/2018 takibe itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce 02/10/2018 tarihli kararı ile takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi yönündeki alacaklı isteminin tebliği ile yetinilmesi yeterlidir....
Davacı ve dava dışı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde, 7 örnek ödeme emri T.K'nın 21/1 maddesi gereğince 27/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı ve diğer borçlu vekili Av. T2 tarafından 04/02/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verilmiştir. Dava dilekçesinde usulsüz tebligattan, ev adresinde eşe yapılan tebliğ işlemi ile haberdar olunduğu belirtilmiş ve öğrenme tarihi açıkça belirtilmemiş ise de, davacının borca itiraz dilekçesinin verildiği 04/02/2020 tarihinde takipten haberdar olduğu ve bu tarih esas alınsa bile, usulsüz tebliğ işleminin 7 günlük yasal süre içinde şikayet konusu yapılmadığı anlaşıldığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Usulsüz tebliğ işleminin icra müdürlüğünce değerlendirilmesi mümkün olmadığından, icra müdürlüğüne yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmayacaktır....
Tebligat Kanunu Yönetmeliğinin 30. maddesine aykırı olarak gerekli işlemler ve araştırma yapılmaksızın gönderildiğini belirterek usulsüz olarak Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince muhtara tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin tebliğ tarihinin müvekkilinin icra takibini öğrenme tarihi olan 05/03/2020 olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan 05/03/2020 tarihli borca itiraz dilekçesinin kabulü ile takibin durdurulmasına ve dosyada mevcut hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, ayrıca aynı Mahkemede 2018/941 esas sayılı dosyada ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla şikayette bulunduğunu belirterek borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiş, Mahkeme davacı borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, borçlunun itirazının ise süresinde olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğe ilişkin şikayet hakkında verilen kararın kesinleşmesi beklemeden davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş ise de, anılan kararın istinaf edilmesi sonucunda İstanbul BAM 20....
Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda; icra müdürü tarafından haczi kabil olmayan menkuller hakkında haciz uygulandığı belirtilerek, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep edilmiştir. Bakırköy 11....
Davacı Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde, davacı Oğuz Yılmaz'a ödeme emri 27/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacılar mahkememizde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraz davalarını 09/08/2020 tarihinde açmıştır. İİK 168/4. Maddesi gereğince borca ve imzaya itiraz etmek isteyen borçlu yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak borca itirazını bildirmek durumundadır. Davacı takip borçlusu Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş olup, mahkememizde borca itiraz davasını 09/08/2020 tarihinde açtığından süresinde olmayan borca itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz tebliğ şikayeti olup, AKS sisteminde kayıtlı olan "Merkez Mah. Güldemet Sok. No:2 İç kapı no:1 Gaziosmanpaşa İstanbul" adresine gönderilen tebligatın iade olması nedeniyle aynı adrese TK 21/2 maddesi şerhli olarak tebligat çıkarıldığı anlaşılmıştır....
/02/2022 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/02/2022 tarihi olarak kabulü ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk derece mahkemesi 23/11/2017 tarih, 2017/546 esas ve 2017/1223 karar sayılı kararı ile yetki itirazının kabulüne, icra dairesinin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve istem halinde dosyanın itiraz eden borçlu yönünden yetkili icra dairesi olan Samsun Nöbetçi İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiştir....