Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı hakkında başlatılan icra takibinde, ödeme emri Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi gereğince 29/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili icra müdürlüğüne verdiği 12/02/2020 tarihli borca itiraz dilekçesinde ve dava dilekçesinde, ödeme emrinin tebellüğ tarihini 06/02/2020 olarak bildirmiş ve Çaylı Mahalle Muhtarınca düzenlenen ödeme emrinin 06/02/2020 tarihinde davacıya teslim edildiğini belirten tutanağı dosyaya sunmuştur. Bu halde, davacının takip dosyasından 06/02/2020 tarihinde haberdar olduğu ve İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca şikayetin yasal süre geçtikten sonra 17/02/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacıya ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih dikkate alındığında, borca itiraz dilekçesinin yasal süresinde verilmediği anlaşıldığından, icra müdürlüğünün şikayete konu 14/02/2020 tarihli kararında usul ve yasaya aykırılık yoktur....

Davacı Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde, davacı Oğuz Yılmaz'a ödeme emri 27/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacılar mahkememizde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraz davalarını 09/08/2020 tarihinde açmıştır. İİK 168/4. Maddesi gereğince borca ve imzaya itiraz etmek isteyen borçlu yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak borca itirazını bildirmek durumundadır. Davacı takip borçlusu Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş olup, mahkememizde borca itiraz davasını 09/08/2020 tarihinde açtığından süresinde olmayan borca itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz tebliğ şikayeti olup, AKS sisteminde kayıtlı olan "Merkez Mah. Güldemet Sok. No:2 İç kapı no:1 Gaziosmanpaşa İstanbul" adresine gönderilen tebligatın iade olması nedeniyle aynı adrese TK 21/2 maddesi şerhli olarak tebligat çıkarıldığı anlaşılmıştır....

Maddesi uyarınca haczinin mümkün olmadığını, söz konusu taşınmaz için icra müdürlüğü tarafından yaptırılan kıymet takdirinde belirlenen değerin düşük olduğunu, bu nedenle öncelikle meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına veya satıştan müvekkilinin haline münasip bir ev alacak kadar para ayrılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise kıymet takdiri raporuna itirazlarının kabulü ile yeniden bilirkişiler marifetiyle taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiş mahkemece meskeniyet iddiasına ilişkin dava tefrik edilerek Mahkemenin 2021/287 esas sırasına kaydı yapılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, somut olayda borçlu T1 adına kayıtlı ve meskeniyet şikayetinde bulunduğu Adana ili Yüreğir ilçesi Köprülü mah. 3543 ada 1 nolu parselde kayıtlı A blok 6....

Davacı, diğer ortak şirketlerin takibe itiraz ederek takibi durdurduklarını, ancak usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz edemediklerini belirterek takibin kendileri yönünden kesinleştiğini, mahkemece diğer ortak şirketlerin davaya onaylarının sağlanması yönünde kendilerine yetki ve süre verilmediğini ileri sürmüştür. Mahkemece davanın adi ortaklığı oluşturan tüm şirketler tarafından açılması gerektiğine ilişkin kabulü doğru ise de bu eksikliğin tamamlanması için davacı ortağa yetki ve süre verilmeden taraf teşkili sağlanmadığından bahisle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karar hatalı olmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ödeme emrinin şikayetçi borçlulara 12.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, Av.Şerafettin Ekinci'nin 17.01.2018 tarihinde icra dosyasına vekaletname sunduğu, (vekaletname sunulduğu tarihte dahi borca itiraz dilekçesinin verilmesinin mümkün olduğu, zira 7 günlük borca itiraz süresinin dolmadığı) dolayısıyla şikayetçilerin en geç 17.01.2018 tarihi itibariyle icra takibine muttali olduğundan, bu tarihten itibaren 7 gün içerisinde en geç 24.01.2018 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunması gerekirken 19/07/2021 tarihinde açılan eldeki usulsüz tebligata dair şikayetinin süreaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....

    ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...

    Borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazları ile birlikte usulsüz tebliğ şikayeti mevcut ise, usulsüz tebliğ şikayeti Mahkemece ön mesele olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olup olmadığı, şikayetin İİK'nın 16 ve TK'nın 32. maddeleri kapsamına göre süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edildikten ve bu hususa gerekçede yer verildikten sonra borçlunun yetki, imza ve borca itirazlarının öğrenme tarihine göre yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülüp sürülmediği belirlenerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, davacıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dava dilekçesi özetinde, gerekçede ve hükümde yer verilmediği, usulsüz tebliğ şikayeti herhangi bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmaksızın doğrudan davacıların tüm itirazlarının süre yönünden reddi yönünde eksik inceleme ile isabetsiz şekilde yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle de ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile İcra takibinde ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinden itibaren tebliğin kabulüne, bu suretle itirazımızın süresinde olduğunun kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına, icra dairesinin yetkisizliğine ve icra dosyasından usulsüz tebliğ ile yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, Tebligat Memeuru Tarafından Tebliğ evrakının Teblikat Kanunu ve İlgili Yönetmeliğine uygun surette yapılmadığını, Tebligat Mememurunun Tebliğ Evrakını Müvekkili 6. Katta 14 Nolu Dairede ikamet etmesine ragmen, 1....

    UYAP Entegrasyonu