nun 179/b maddesi gereğince iflas erteleme tedbir kararında takibin durudurulması yönünde karar verildiğinden dolayı takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, borçlunun yetki itirazının kabul edildiği, takibin iptali yönünde şikayeti konusunda karar verilmediği anlaşılmaktadır.İİK'nun 150/a-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur....
YANIT :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,davanın yasal süresinde açılmadığını, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasının hukuka aykırı olduğunu, ödeme emri tebliğ işleminin T.K'nın 21/1 maddesine göre yapıldığını, yetki itirazının yerinde olmadığını, bonoda keşide yerinin Uşak olarak gösterildiğini, takibe konu bononun kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içerdiğini, teminat senedi niteliğinde olmadığını, borca ve faize itirazların inceleme yerinin genel mahkemeler olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "davanın kısmen kabulü ile, Uşak 2....
Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya 19/11/2015 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun 23/11/2015 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca (ve icra dairesinin yetkisine) itiraz ettiği, yine borçlunun, -arasında fiili haciz işlemi uygulanan aracının da bulunduğu adına kayıtlı tüm araçların üzerindeki haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması amacıyla- bakiye miktarı itiraz tarihinden sonra 29/12/2015 günü ödediği ve dosyanın aynı tarihte infazen işlemden kaldırıldığı görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2022 NUMARASI : 2021/1193 E. 2022/131 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı - borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2021/16989 E.sayılı dosyasında davalı alacaklı müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, müvekkil şirketin .....Beylikdüzü /İstanbul adresinde faaliyet gösterdiğini, diğer borçlu adresinin de Başakşehir olup bu borçlu yönünden Küçükçekmece icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takibin her iki borçlunun yerleşim yeri adresi dışında olan Bakırköy icra müdürlüğünde başlatıldığını beyanla; yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Büyükçekmece icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir....
Şti. yönünden yetki itirazının süresinde olmadığından reddine, bu davacı yönünden borca itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, icra dosyası her iki borçlu yönünden bir bütün olup, borçlular yönünden icra dosyasının tefrikine karar verilemeyeceğini, aksi bir durumun aynı icra takibinden farklı iki icra takibinin doğması anlamına geleceğini ve hukuken korunmayacağını, bu durumun yasaya ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve davacı borçlu şahıs yönünden yetki itirazının reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte yetki itirazına ilişkindir. Somut olayda, ödeme emri davacı borçlu şirkete 27/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, diğer davacı borçluya ise ödeme emri tebliğ edilmeden, her iki borçlu tarafından yetkiye itiraz edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/515 ESAS, 2019/994 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/515 Esas, 2019/994 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2019/7483 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, davacının ve davalının ikametgah adresinin Balıkesir olduğunu, senet metninde Balıkesir İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, genel yetki kuralı gereğince takipte Balıkesir İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu belirterek, yetkisizlik kararı verilmesini istemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, diğer şikayetleri, yetki ve borca itirazı yanında, taşkın haciz şikayetinde de bulunmuş, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat, meskeniyet şikayetleri ile yetki ve borca itiraz yönünden değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş, davacının taşkın haciz şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olup, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2023 NUMARASI : 2023/191 ESAS- 2023/136 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 23....
Mahkemece;" Davacıların yetki itirazı ve İİK'nun 58 ve 61 maddeye aykırı olarak ödeme emrine ilişkin çıkarılan tebliğ mazbatasında dayanak belgenin ekli olarak gönderilmediğinden ödeme emrinin iptaline ilişkin taleplerinin süreden Reddine, Davacıların usulsüz tebligat şikayeti, mükerrerlik şikayeti ve takibe konu senetlerin zorunlu unsurları taşımadığı gerekçesiyle kambiyo vasfına haiz olmadıklarından bahisle takibin iptaline ilişkin taleplerinin Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı şirkete Kuruma olan borçlarından dolayı davacıya ödeme emri gönderildiği, ödeme emirlerine konu borçların muhtelif 2005/9- 2007/5. aylar arası prim borcu olduğu, ödeme emirlerinin davacıya 21/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve iş bu davanın 02/11/2020 tarihinde açıldığı, davacının itirazi kayıtla ödeme emirlerine konu borcu 27/10/2020 tarihinde kuruma ödediği anlaşılmaktadır. Somut olayda, ödeme emrine konu borçlar 10 yıllık zamanaşımı süresine tabii olup, ödeme emirlerinin tebliğ tarihi itibariyle zamanaşımı süreleri dolmuştur. Dolayısıyla mahkeme kararı yerindedir. Bu nedenlerle dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....