Davacının diğer itirazları olan borca ve faize yönelik itirazlarının icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, mahkememizce değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla İİK.62.maddesine göre yapılan borca yönelik itirazların reddine..." dair karar karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın açıkça usule aykırı olduğunu, müvekkiline dava konusu tebligata yönelik kanunda öngörülen ve zorunlu kılınan hiçbir bildirim yapılmadığını, müvekkilinin işyeri adresine tebliğe çıkarılan ödeme emrinin hiç bir bildirim yapılmadan, haber kağıdı bile bırakılmadan usulsüz olarak muhtarlığa bırakıldığını, haczedilemezlik kuralı gereği müvekkilinin gayrimenkulü üzerindeki haczin kaldırılmasına ve borcun bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini, istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Ödeme emri tebliği üzerine davalı kiracı süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde,takibe,borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, faize ilişkin itirazın iptaline, İİK 62/4 maddesi gereğince borca kısmi itiraz edildiğinde itiraz edilen kısım açıkça belirtilmemişse itiraz edilmemiş sayılacağından borçlunun kısmi itirazında miktar açıkça belirtilmediğinden borca yönelik itirazın yapılmamış sayılması gerektiği, dolayısıyla geçerli olmayan bir itirazın iptalinde de davacı alacaklının hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca 6183 sayılı Kanuna tabi alacaklarla ilgili icra dairesindeki takibin hüküm ifade etmeyeceği, kira alacağı dışındaki belediye gelirlerine ilişkin diğer alacak kalemlerinin de kamu alacağı niteliğinde ve 6183 sayılı Kanunun hükümlerine tabi olup icra dairesinde takibinin yapılmasının mümkün bulunmadığı, geçersiz bir takipte itirazın iptalinin talep edilmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet ve haciz ihbarnamelerine yapılan itirazın İcra Müdürlüğünce reddine yönelik memur işleminin şikayetine ilişkindir. Adana 11....
Borçlunun; “borçlu değilim”, “borcum yoktur”, “alacaklının takibe yetkisi yoktur”, “senet sahtedir”, “itiraz ediyorum”, “borçtan sorumlu değilim” ve sair şekilde itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılması yeterlidir. Bu konuda, kullanılan sözcüklerin sözlük anlamına bakılmayıp, onu kullanan kişinin gerçek maksat ve isteği göz önünde tutulmalıdır. Borçlunun dilekçesinden genel olarak “itiraz iradesi” çıkarılabiliyorsa, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir (Yargıtay 12. HD'nin 12.11.2018 tarihli, 2017/7620 E, 2018/11217 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, takip dosyasına sunulan 24.06.2021 tarihli dilekçenin incelenmesinde, dilekçenin icra müdürlüğüne yapılan usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayet sebeplerini içerdiği, itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan bir beyan bulunmadığı, geçerli bir itirazın söz konusu olmadığı anlaşılmıştır....
Bu süre kamu düzenine ilişkin olup, hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan, mahkemece re'sen gözetilmelidir.Somut olayda, borçluya gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emri, 08.07.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 17.07.2014 tarihinde yasal 5 günlük süreden sonra borca itirazda bulunmuştur. Adı geçene ilişkin şikayet dilekçesinin incelenmesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir başvuruda bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle borçlunun icra mahkemesine başvurusu yukarıda açıklanan madde hükümlerine göre yasal süresinde değildir....
Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğu ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince incelenir ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilir. Bir diğer anlatımla, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı hususu icra müdürlüğünce değerlendirilemez. Bu nedenle şikayet tarihinden sonra icra müdürlüğünce tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde verilen karar hukuki sonuç doğurmayacağından, aynı konuda icra mahkemesine yapılan şikayeti konusuz bırakmaz. Kaldı ki her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2019/547 ESAS- 2020/152 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün 2018/1035 E sayılı dosyası ile nafaka alacağına ilişkin olarak ilamlı takip başlatıldığını, davacının KKTC muhtarlığı adres kayıt sistemine kayıtlı ikamet adresi bulunmasına rağmen başka adreslere tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini, usulsüz tebligata yönelik İstanbul Anadolu 14....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğu ve borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin ve takibin iptali şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; tebliğ edilen ödeme emri tebligatının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligat zarfında Tebligat Kanunu'nun 21. madde şerhi bulunmamasına rağmen posta memuru tarafından yetkisiz şekilde T.K.'nın 21....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1687 KARAR NO : 2022/328 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2020 NUMARASI : 2020/17 ESAS, 2020/588 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET, YETKİYE VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/17 Esas, 2020/588 Karar sayılı dosyasında verilen davalı şirket hakkındaki talebin usulden reddine, davalı T3 hakkında şikayetin ve yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İzmir 10....
Noterliğinin 03093 no’lu 02.02.2016 tarihli yazısıyla gönderildiği, ihtarnamenin ekinde hesap özetinin yer aldığı görüldüğü, takibin niteliği ipoteğin paraya çevrilmesi olduğu ve her durumda alacağın tahsili ipotek bedellerini aşmayacağı,davacı kat ihtarına süresinde itiraz etmiş olduğundan ve dilekçesinde de borca itiraz ettiğinden itirazlarına yönelik olarak 30.12.2019 tarihli kök rapor ve tarafların itirazları doğrultusunda 26.03.2020 ve 12.10.2020 tarihli ek rapor düzenlettirilmiş olup 12.10.2020 tarihli rapor denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu kanaatine varıldığından davacının şikayeti bu bakımdan kabul edilmiş, dolayısıyla ilk derece mahkemesince verilen şikayetin kısmen kabul kısmen reddine dair kararın doğru istinaf nedenlerinin ise yerinde olmadığı ilamlı takip yapılmasında ve icra emri düzenlenmesinde bir hata olmadığı gibi üst limit ipoteği de olmadığı ve aşılmadığı, kat ihtarına itiraz etmekle ıttıla ettikleri, dava dilekçesindeki bütün şikayet sebeplerinin...