DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Samsun İcra Dairesi'nin 2019/15985 Esas sayılı dosyasında ödeme emrine ilişkin yapılan tebligatın iptali istemine ilişkindir. Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/15985 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı T4 ve Tic AŞ. tarafından borçlu T1 hakkında 302.735,70- TL'nin tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek 7 Ödeme emrinin davacı borçlu kuruma 23/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 05/03/2019 tarihinde borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünün vermiş olduğu 06/03/2019 tarihli karar ile yasal süresinde yapılmayan itirazın reddine ve takibin devamına dair karar verdiği anlaşılmıştır....
İcra Mahkemesi kararları verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğurur. Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Yargıtay'ın istikrarlı içtihatlarına göre, icra mahkemesi kararlarının uygulanması yönünden, kararın kesinleşmesinin gerekmediği, usulsüz tebligat şikayetinin de bu kapsamda olduğu anlaşılmaktadır ( Yargıtay 12. HD'nin 22.06.2020 tarihli, 2019/8563 E, 2020/5245 K. sayılı içtihadı). Usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair kararın infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden, mahkeme kararı gereği 06.11.2018 tarihli borca itiraz dilekçesinin süresinde olduğu gerekçesiyle genel haciz yoluyla ilamsız takipte İİK'nun 66. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına ilişkin icra müdürlüğü işlemi usul ve yasaya uygundur....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu belirtmekle birlikte dava dilekçesindeki usulsüz teligata ilişkin şikayet ve senedin tehditle alındığana ilişkin borca itiraz nedenlerini tekrarlayarak ve bu nedenlerin süresiz şikayet ve itiraz konusu olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Takip dosyası, UYAP kayıtları ve UYAP işlem kayıt kütüğü bilgileri ile birlikte incelendiğinde; alacaklı tarafından takibin 12/04/2021 tarihinde UYAP üzerinden takip talebi gönderilerek başlatıldığı, 14/04/2021 tarihinde takip dayanağı senet asılllarının icra müdürlüğü kasasına alınıp UYAP'a taranarak eklendiği, 14/04/2021 tarihinde hazırlanan örnek no:10 ödeme emrinin onaylanarak 18/04/2021 tarihinde UYAP'a aktarıldığı, takip dayanağı bonolar üzerinde yazılı olan ve takip talebinde gösterilen TK'nın 10. maddesine göre borçlunun bilinen adresi olan "Dumlupınar Mah. Pelin Sok....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Soma İcra Müdürlüğünün 2017/483 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 17.500,00 TL asıl alacak üzerinden başlatılan kambiyo takibinde borçlunun "Manisa T Tipi kapalı Ceza İnfaz Kurumu/Manisa" adresine çıkarılan 10 örnek ödeme emri tebliğinin bizzat kendisine 30/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, takip bu şekilde kesinleştirilmekle haciz işlemlerine başlandığı anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, borçlunun başvurusu bu hali ile usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. İcra emri tebliğ tarihinin, süreye bağlı işlemlerde önem arz etmesi nedeniyle şikayetçinin icra emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemekte hukuki yararı bulunduğu nazara alınarak, mahkemece şikayetçi adına çıkartılan icra emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK'nun 32. maddesi uyarınca düzeltilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, adresini değiştirdiğini ve borca itiraz ettiğini belirterek usulsüz tebligatın ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu gerekçesi ile istemin süre aşımından reddine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Dairemizce “borçlunun ödeme emrinden haberdar olduğu tarihinin tespit...
Bu nedenle mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönünden yapılan incelemede ise, İİK'nun 169/a-1 maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre de, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair belgenin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda, davacının borca itirazını İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen belgelerden birinde ispatlayamadığı, ödeme belgelerinde takibe konu bonoya ilişkin bir açıklama bulunmadığı, ödeme iddiasının alacaklı tarafça da kabul edilmediği anlaşıldığından borca itirazın reddine karar verilmiş olmasında da usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...
Maddeleri uyarınca kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca ve imzaya itiraza ilişkindir. Mezkur maddelere göre borçlu bu itirazını beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile yapmak zorundadır. 2004 sayılı İİK 168/5 ve 169 maddeleri gereğince takip borçlusunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleriyle birlikte 5 gün içerisinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirmesi hususu düzenlenmiştir. Borçlulara tebligatın 18/03/2022 tarihinde yapıldığına ilişkin tebligat parçası, İstanbul Anadolu 21. İcra Dairesinin2022/4542 esas sayılı dosyası, davanın 25/07/2022 tarihinde açıldığına ilişkin tevzi formu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacıların itirazının süresinde olmadığına, usulsüz tebligata ilişkin açılmış bir davada bulunmadığına kanaat getirilmiş ve davanın usulden reddine'' karar verildiği görülmüştür....
Ve 13. Maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 17. Ve 18....