Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanun'un 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....

    SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde ki iddiaları yerinde olmadığı gibi kabul da etmediklerini, öncelikle davacı-Borçlu tarafa tebligatta herhangi bir usulsüzlük sözkonusu olmadığını, dava konusu dosyada borçlu-davacı tarafa yapılan tebligat incelendiğinde görüleceği üzere ;Tebligat kanunu 21/1 göre tebligat yapıldığını, yine tebligat incelendiğinde, borçlu-davacı tarafın tebligat sırasında adresinde bulunmadığını ve “çarşıya “geçici olarak gittiğini ve kapısına haber kağıdı bırakıldığını ve komşusu “Kemal Soylu'ya haber verildiğini ve mahalle muhtarına tebligat yapıldığının görüldüğünü, yani tebligatta herhangi bir usulsüzlük sözkonusu olmadığını, davacı tarafın dilekçesinde bahis edilen tebligatın usulü Tebligat Kanunu'nun 21/2'ye göre tebligatın usulü olduğunu, kaldı ki Yargıtay son içtihatlarında Tebligat Kanunun 21/2' de dahi tebligatın ilk evvel iade edilmesine gerek olmadığı yönünde olduğunu, Tebligatın usulüne uygun olmakla davacı...

    GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayeti, imza itirazı, ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2019/11842 esas sayılı dosyası incelendiğinde, her biri 50.000,00 TL miktarlı 5 adet bonoya dayalı yapılan takipte örnek 10 ödeme emrinin davacı şirkete 23/10/2019 tarihinde "Tebligat Kanununun 35. Maddesine göre tebliğ edildi" açıklamasıyla tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davanın, 07/11/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre; "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır....

    İcra Müdürlüğünün 2021/8601 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ve takipten 10/09/2021 tarihinde haberdar olunduğunu, müvekkilinin mernis adresinin tebligat yapılan Güneşli Mah., 526/4 Sokak, No:7/43 Konak/İzmir adresi olmadığını, mernis adresinin Ünalan Mah., Libadiye Caddesi, No:82E/11 Üsküdar/İstanbul olduğunu, bu nedenle TK 21. Maddesi uyarınca tebligat yapılmasının usulüne uygun olmadığını, icra müdürlüğü tarafından adresin mernis adresi olduğu ve TK 21/2 maddesi uyarınca tebliğin bu adrese yapılmasına dair şerh düşülmeden doğrudan TK 21/2 maddesi uyarınca tebliğin yasal olmadığını, çıkarılan ilk tebligatın direkt olarak TK 21/2 kapsamında ve tebligat üzerine mernis adresidir ibaresi yazılmadan yapılmasının usulsüz olduğunu, gönderilen ödeme emrinin müvekkili adına normal tebligat olarak çıkarıldığını, tebliğ memurunun 21....

    olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebliğ itirazımızlarının kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 02.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....

    GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca, imzaya itiraz ve zaman aşımı itirazına ilişkindir. Adana 13.İcra Müdürlüğünün 2019/15436 esas sayılı dosyasının incelenmesinde Alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O....

    İcra Dairesi'nin 2019/6705 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından başlatılan takip uyarınca vekil edene gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nda yer alan tebliğ usullerine uygun olmadığını, usulsüz tebligat sebebiyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, tebligat parçası incelendiğinde üzerine işlemi yapan memur tarafından "Adres kapalı. Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre işlem yapılarak mahalle muhtarına tebliğ edildi. 2.nolu haber kağıdı düzenlenip muhattabın kapısına yapıştırıldı....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Öncelikle belirmek gerekir ki; davacı tarafça dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yanında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi de yer almakta ise de davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında davalarının yalnızca usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğunu beyan etmesi karşısında artık davaya usulsüz tebligat şikayeti olarak devam edilmesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafın menfi tespit istemi hakkında hüküm kurulması yerinde değildir. Öte yandan taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....

    Buna göre süre, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçluya tebligat yapılmışsa, tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Davacı borçlu, kendisine 103 davetiyesi tebliği yapılmadığını, hacizlerden 06/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu iddia etmiş, ancak tebligatın usulsüz olduğunu belirtmemiştir. Davacının dava dilekçesinde ileri sürmediği tebligat usulsüzlüğüne ilişkin istinaf sebebinin HMK'nın 357. maddesi uyarınca istinaf incelemesi sırasında dikkate alınması mümkün değildir. Somut olayda, davacıya şikayete konu hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebligatın usulsüz olduğunun şikayet sebebi yapılmadığı, böylece davacının hacizden 26/06/2020 tarihi itibariyle haberdar olduğu, şikayetin 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığı anlaşılmakla mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından şirket adresindeki değişiklik mersis sitemine bildirilmemiş iken davacının uyap sisteminde kayıtlı olan mersis adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğu yönünde verilen karar hukuka aykırı olduğunu, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş ise de tebligat tarihi ile ilgili hüküm kurulmadığını, mahkemece şikayet eden lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Uyuşmazlık; icra emrinin usulsüz tebliğine binaen kesinleşen icra takibi sebebiyle hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin şikayet niteliğindedir. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından borçlu hakkında İstanbul Anadolu 14....

    UYAP Entegrasyonu