Oysa ki mahkemece, davacının dava dilekçesinde belirtilen adresine tebligat kanununa göre duruşma gününün tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece dosyanın işlemden kaldırılması için taraflara tebligat kanunu ve tüzüğü dikkate alınarak usulüne uygun tebliğin yapılması gerekir. Dolayısıyla usulüne uygun bir tebligat yapılmadan dosyanın işlemden kaldırılması ve dosyanın üç aylık süre içinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi mümkün değildir. Öyle olunca usulsüz tebligat nedeniyle davacının savunma hakkı kısıtlanmış olup bu husus usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davacının icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği, borçtan fazla taşınmazın satışının amaçlandığı, takibin kanuna aykırı yapıldığını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği mahkemece talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece verilen hükümde usulsüz tebligat şikayeti ret edildiği halde, diğer taleplerin süresinde olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hatalı olup, hükümde çelişki yaratılmıştır. Zira usulsüz tebligat şikayetinin ret edilmesi ile itiraz ve şikayet süresi şeklen yapılan tebligat ile başlatılacaktır. Öte yandan, dosya içerisinde icra emrinin tebliğine ilişkin evrak görülmemiş olup, PTT sisteminden yapılan sorgulamada tebliğ tarihinin 10/02/2020 olarak görüldüğü, oysa gerekçeli kararda bu tarihin 11/02/2020 olarak yazıldığı, bunun çelişkili olduğu görülmektedir....
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, imzaya ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu itiraz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, senetteki imzanın davacıya ait olmadığını ve borcunun olmadığını iddia ederek takibin durdurulmasına ve davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, müvekkilinin adreste aktif olduğu halde imzası bulunmayan ve müvekkili tarafından tanınmayan kişinin beyanı ile ilk tebligatın iade edildiğini, icra dosyasından hesaplara gelen haciz bildirimleri ile 06/05/2021 tarihinde haberdar olduklarını, adres kapalı olduğunda icra müdürlüğünce adres araştırması yapılması gerektiğini, adresin mersiste kayıtlı olduğunu görerek Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre tebligat yapması olduğunu, ancak icra dairesince adres araştırması yapılmadan doğrudan Tebligat Kanunu m.35'e göre yapılan tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, tebliğ evrakının bir nüshasının adres kapısına asılmadığını, tebliğ memurunca tebliğ mazbatasının kapıya asılma tarihinin de yazılmadığını, mazbataya basılan matbu kaşenin boş bırakıldığını, icra dairesince yapılan usulsüz işlemlere tebligat memurunun da gerçekleştirdiği usulsüz işlemler eklenerek huzurdaki hukuka aykırı sonucun ortaya çıktığını belirterek,...
üzere böyle bir komşunun da olmadığını, müvekkili tebligat tarihinde ilgili adreste oturduğunu, bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olup takibin iptali gerektiğini beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden ise kabulüne ilişkin olarak verilen kararın taraflarca temyiz edilmediğinden bahisle kesinleştirilmesi üzerine davalılar vekilinin, gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tarafına tebliği ile kesinleşme şerhinin kaldırılması yönündeki isteğinin reddine ilişkin olarak verilen ek karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; 7201 sayılı Tebligat Kanununun “Vekile ve kanuni mümessile tebligat” madde başlıklı 11. maddesinde, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı vurgulanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetçinin terditli birinci talebi olan ödeme emrinin iptaline ilişkin talebinin reddine, terditli ikinci talebi olan usulsüz tebligat iddiasına dayalı şikayetinin kabulü ile; Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2021/10421 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçi borçlu Taibe Güzel adına yapılan 21/12/2021 tarihli ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespitine, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, ödeme emri tebliğ tarihinin 06/01/2022 tarihi olduğunun kabul ve tespitine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/241 Esas ve 2020/88 Karar sayılı kararı ile usulsüz tebligat işleminin tespit edilmiş olduğu, icra dairesince buna rağmen talebin reddine karar verildiği, yaptıkları şikayetin istinaf incelemesi sonucunda usulsüz tebligat yönünden kesinleştiği, ıttıla tarihi ve usülsüz tebligat şikayetinin kesinleşmekle şikayete konu hacizlerin tebliğinden önce işlenmiş olduğu ve usulsüz olarak konulmuş hacizlerin kaldırılmasının gerektiği, yetki itirazının kabulü kararı ile yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan tüm işlemlerin usulsüz ve geçersiz olduğu, takip kesinleşmeden konulan hacizler nedeniyle borçlunun maaşından kesinti yapılan miktarların icra dosyasına iadesinin istenmesi gerektiği ileri sürülerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir....
Dava, usulsüz tebliğ nedeni ile şikayete ilişkindir. Tüzel kişilere, ne şekilde tebligat yapılacağı hususu TK 12- 13 maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Tüzel kişilere ticaret sicilde kayıtlı adreslerine tebligat yapılması gerekmekte olup, davacı şirketin ticaret sicil kaydındaki adresinin "İstanbul Şişli Levent Yapı Kredi Plaza C-Blok 9. Kat 25A Büyükdere Caddesi" olduğu, söz konusu adresten 14/08/2020 tarihinde ayrılarak "Çankaya Mah....
çıkarılması talep edildiği bu talep üzerine 21/2 ye göre çıkarılan tebligat aynı konutta adrese teslim edildiği PTT sorgulamasından tespit edilmişse de bu tebligatın davacıya ve aynı konutta yakınına yapılmadığı, muhtara yapılan tebligatın usulsüz şekilde aynı konutta yakına teslim şeklinde şerh yazılmış olmakla bu tebligatın da usulsüz olduğunu, 3. haciz ihbarnamesinde ilk çıkarılan tebligat iade edildiğine dair mazbata daireye gelmeden 21/2 göre tebligat çıkarıldığı, bu tebligatın da usulüsüz şekilde tebliğ edilmiş olduğunu, mahkemece verilen kararda 2. ve 3....