WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Gerekçeli karar ve temyiz dilekçesi davalı ...'ın ... adresine doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesine güre tebliğ edilmiştir. Adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılamamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkündür. Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adrese tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan ... adresinde tebligatın yapılması yapılan tebligatı usulsüz kılar. Bu nedenle mahkemenin gerekçeli kararı ile davacının temyiz dilekçesinin davalı ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın mernis adresine 21/02/2013 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca yapılan tebligat işleminde, Tebligat Kanununun 10/1. maddesindeki gerekliliğe uygun olarak işlem yapılmadığının anlaşılması karşısında, sanığa yapılan tebligatın usulsüz ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle eski hale getirme yoluna gidilebileceği gözetilerek, sanık yönünden yasa yolu süresinin öğrenme tarihinde başlayacağı kabul edilerek, yerel mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz yerinde görüldüğünden, red kararının kaldırılması gerektiği düşüncesiyle yapılan incelemede, Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...'...

      İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...İstanbul 34.İcra Müdürlüğü 2021/30168 Esas sayılı dosyasında İ.İ.K sürelerin başlaması için muhattaba öncelikle bir tebligatın yapılması gerektiği, ancak yapılacak tebligat usulsüz olsa da muhattap tebligatı haricen öğrendiyse öğrenme tarihinin tebligat tarihi olarak sayılacağı dolayısıyla Tebligat Kanunu 32. Maddesi uygulanabilmesi için öncelikle muhattaba tebligat yapılması gerektiği, ancak icra dosyasında borçlulara herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçluların takibi haricen öğrenmiş olmalarının tebligat yerine geçmeyeceği, bu duruma icra takibinin kesinleştirme işleminin yapılamayacağı ve icra müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin reddine karar verilmiştir....

      İlk derece mahkemesince; usulsüz tebliğ şikayetinin süre yönünden reddine, hacizlerin kaldırılması yönündeki şikayetin reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2021/240 ESAS - 2022/43 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Tebligat Usulsüzlüğü ve Hacizlerin Kaldırılması) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından müvekkil aleyhine Konya 6....

      Mahkemece davanın kabulüne dair verilen yargılamanın iadesi yolu ile kaldırılması talep edilen karar, davalıya 05.05.2011 tarihinde ilanen tebliğ edilmiş ve karar davalı hakkında 06.06.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Tapu iptal tescil dosyasında dava konusu taşınmazın dosyasının ilgili tapu sicil müdürlüğünden getirtilmesi ve ya taşınmazın satışına dayanak vekaletnamenin getirtilmesi halinde dahi davalının Almanya ülkesindeki adresi tespit edilebilecekken mahkemece davalının adresi ilgili kurumlardan yeterince araştırılmaksızın kararın ilanen tebliğ edilmesi Tebligat Kanunu'nun ilanen tebliğe ilişkin hükümlerine aykırı olup karar davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden yargılamanın iadesi talebi ile kaldırılması talep edilen karar usulsüz tebligat nedeniyle kesinleşmemiştir. Yargılamanın iadesi yoluna gidilebilmesi için yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması talep edilen kararın yasal olarak kesinleşmesi gerekir....

        Kaymakamlığı Tapu Sicil Müdürlüğüne acele posta servisi (APS) yoluyla bildirdiğini, davalının müvekkillerine 21.02.2008 tarihinde ipoteğin kaldırılması davası açtığını, müvekkilerinin güncel adresini isteyen mahkemenin tapu müdürlüğüne yazdığı müzekkereye verilen cevapta eski adreslerinin bildirildiğini ve müvekkilerine tüm tebligatların Tebligat Kanununun 35. maddesine göre usulsüz olarak yapıldığını belirterek müvekkilleri aleyhine kurulan hükmün kaldırılıp yargılamanın yenilenmesini talep etmiştir. Davalı vekili, yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve asli müdahil temyiz etmiştir....

          Muhtarı Metin Kalkan imzasına teslim edilmiş 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve beyan veren komşusuna haber verilmiş" şeklinde 24.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği davacı borçlunun 08.12.2021 tarihli olarak usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmü, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” düzenlemesi, yer almaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

          İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. Yine, usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş olduğundan, davacının kesinleşen takipte takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılması talebi de yerinde olmadığından ve kötü niyet tazminatı şartları da oluşmadığından bu yöndeki taleplerin reddedilmesinde de hukuka aykırılık yoktur. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

          Adresine ilk olarak 65barkod numaralı tebligat ile tebliğe çıkarıldığını, “İADE-Tanınmıyor” şerhi ile iade edildiğini, davalı-alacaklı vekilinin talebi ile TK 35’e göre tebligat gönderildiğini, aynı anda da başka bir adrese tebligat çıkartıldığını, fakat tebligatın yapılamadığını, yapılan tebligat işlemlerinin usulsüz olduğunu, davacıya yapılan tebligatın tanınmaması sebebi ile iade edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin uzun yıllar belirtilen adreste faaliyette bulunmakla birlikte adresin bulunduğu mahalde çevresi tarafından tanınmaması ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin adresin bulunduğu bölgede aktif bir şekilde ticari faaliyette bulunduğunu, tebligatın usulsüz olduğunun tespitine, tebellüğ tarihinin 13.08.2020 olarak tespitine karar verilmesini, satış ilanının tebliği usulsüz olarak yapıldığından ihalenin feshi gerektiğini, usulsüz tebligat sebebi ile müvekkiline yapılan kıymet takdirine de itiraz edilemediğini, icra emrinin tebliğinin de usulsüz olduğunu, usulsüz olarak yapılan...

          UYAP Entegrasyonu