WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, ödeme emrinin ilk olarak borçlunun takip talebinde gösterilen bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, bu adreste tanınmadığı gerekçesiyle iade edildiği ve alacaklının talebi ile mernis adresine tebligat çıkarıldığı bu adresin de borçlunun bila tebliğ olunan adresinden farklı bir adres olduğu , tebligat evrakında sadece adresin başında “mernis adresi” ibaresinin yazılı olduğu, bu şerh dışında tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat” verilmediği, bu hali ile tebligatın TK'nun 23/1-8. ve Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddelerine aykırı olup usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32.maddesi gereğince borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği 18.05.2015 tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, borçlu tarafından 18.05.2015 tarihinde...

    e 27.08.2020 tarihinde tebliğ işlemi anında borçlunun evinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olduklarına ilişkin araştırma ve şerh bulunmadığı, tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesine aykırı olduğu, borçlunun usulsüz tebliği daha önce öğrendiği yazılı belge ile ispatlanamadığından Tebligat Kanunu 32. maddesi gereğince usulsüz tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği 24.01.2021 tarihinin tebliğ tarihi olduğu, satış kararının iptaline dair şikayet hakkında ise satış gerçekleşmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, kıymet taktir raporu tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak beyan edilen 24.01.2021 olarak düzeltilmesine, ihale yapıldığından satış kararına ilişkin şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince; satış ilanının davacı borçluya T.K'nın 35. maddesine göre usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile İstanbul ... Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2021/195 Talimat sayılı dosyasında 08.07.2021 tarihinde yapılan ihalenin feshine karar verildiği görülmüştür. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ihale alıcısı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı ihale alıcısı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; cevap dilekçesini tekrar etmiş ve verilen kararın hatalı olduğunu, doğrudan icra dosyasında T.K. 35. maddeye göre tebligat yapılmadığını, öncelikle normal tebligat yapıldığını, bila ikmal dönen tebligat üzerine T.K. 35. maddeye göre tebligat çıkartıldığını, ayrıca mahkemenin gerekçeli kararında başka bir davaya ait taraf ve tapu bilgilerinin yer aldığını, mahkemenin gerekçesinde dava dışı ......

        İcra Müdürlüğünün 2021/10474 Esas sayılı takip dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacıya çıkartılan 08/03/2022 tarihli tebliğ mazbatasının incelenmesinde aynı konutta oturduğu Ertan Nazik'e tebliğ edildiği Ertan Nazik'in ise dosya borçlusu olduğu, Bu haliyle yapılan tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde belirtilen hasma tebliğ yasağına aykırı olup usulsüz olduğu gerekçesiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin ıttıla tarihinin 12/09/2022 olduğunun kabulüne ile 89/1 ihbarı kesinleşmeden gönderilen 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerinin iptaline ve şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılması ve borçlu sıfatının silinmesine karar verildiği görülmüştür....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili davacı yanca dosyaya sunulan iş görememezlik raporunun kabulü gerektiğini, müvekkili davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebligat itirazlarının reddi yönünde verilen kararın kaldırılarak, müvekkiline İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2018/45615 Esas sayılı dosyası üzerinden tebliğe çıkarılmış olan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin kabulü ile iş bu usulsüz tebligat sebebiyle söz konusu ödeme emrinin ıttıla tarihi olarak müvekkili davacının dosyaya itirazlarını sunduğu gün olan 01/02/2019'un kabul edilmesine ve itirazlarının süresinde olduğunun kabulüne şeklinde yeniden karar kurulmasına, iş görememezlik raporunun kabulü ile huzurdaki davanın kabulüne ve davalı yanca İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2018/45615 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine başlatılmış olan takibin durdurulmasına şeklinde yeniden karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 3....

        Karara karşı davacı vekili dava dilekçesini tekrarla, öncelikle Mahkemece verilen hükmün HMK'nın 297. maddesine aykırı olması sebebiyle kaldırılması gerektiğini, İstanbul 2. İcra Müdürlüğü'nün 2001/11048 E. sayılı dosyasında ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten tebligat bila tebliğ iade olmasına rağmen aynı adrese TK'nın 35. maddesine göre yeniden tebligat çıkarılmasının alacaklı vekili tarafından talep edildiğini ve davalı tarafından da bu talebin kabul edilerek aynı adrese TK. 35.maddeye göre yeniden tebligat çıkarıldığını ve takibin kesinleştiğini, yapılan usulsüz işlemlerin talimat dairesince değil İstanbul 2....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece davacı borçluya yapılan satış ilanı tebliği usulsüz olduğundan davanın kabulü ila ihalenin feshine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. B. İstinaf Sebepleri 1-Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından kararının bozulmasını talep etmiş, bu açıdan kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur. 2-Davalı alacaklı vekili ise, davanın reddine karar verilmesini talep ve kararın kaldırılması talebiyle istinafa başvurmuştur. C....

          Mahkemece, ortaklığın giderilmesi dosyasında ölü kişi aleyhine dava açıldığı ve usulsüz tebligat yapıldığı gerekçesi ile yargılamanın iadesi talebi kabul edilmiş ise de, davacının isteminin temyize konu yapılabileceği bu hususu yargılamanın iadesi yoluyla istemesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin yargılamanın iadesi isteminin kabulü doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz İtirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.06.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Dairemizce yapılan değerlendirmede: her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinin sonuç kısmında gecikmiş itiraz isteminin kabulüne karar verilmesi talep edilmiş ise de; dava dilekçesi kül halinde değerlendirildiğinde HMK'nun 33 maddesi gereğince hukuki tavsif hakime ait olduğundan iş bu dava usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmiş olup, yapılan incelemede; Tebligat Kanunun 16. maddesine göre; "Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." düzenlemesi ile muhataba bizzat yapılamadığı durumlarda kimlere tebligat yapılacağı düzenlenmiştir. Usulüne uygun yapılan tebligatlarda komşuya, yöneticiye, yada kapıcıya haber verilmesine gerek olmadığı gibi davacının dava dilekçesinde bahsettiği üzere TK 21/2'ye göre tebligat yapılması için gerekli şartların oluşmadığı görülmüştür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Göçmen Kaçakçılığı Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde; Temyiz yoluna konu gerekçeli kararın; sanıklar ... ile ...’ın yokluklarında verildiği, sanıklara gerekçeli karar tebliğlerinin usulsüz olması nedeniyle tebliğ için geri gönderildiği ancak, gerekçeli kararın sanık ...'in yargılama aşamasına katılmayan ve duruşmada müdafii talebi bulunmayan sanığın soruşturma aşamasındaki zorunlu müdafiine, sanık ...'...

              UYAP Entegrasyonu