İlk derece mahkemesi dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; şikâyet eden borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin ilk olarak onun bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade edilmesi üzerine, onun tebliğ tarihindeki MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ yapıldığı, tebligat evrakında, tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından Tebligat Kanunu'nun 23/1- 8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına yönelik meşruhat” verildiği gözetildiğinde, yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 23/1- 8. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddelerine göre usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiştir....
Somut olayda, borçluya gönderilen tebligat, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre usulüne uygun olarak yapılmıştır. Borçlu, bu adreste oturmadığını ileri sürmediğine göre yapılan tebligat geçerlidir. Borçlu şikayetinde tebliğ tarihi itibariyle yurtdışında bulunduğunu ileri sürmüştür. Borçlunun bu şikayeti tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin olmayıp gecikmiş itirazdır. HUMK'nın 76. maddesi ve HMK'un 33. maddeleri uyarınca hukuki tavsif hakime aittir. Şikayetçinin tebligat usulsüzlüğü başvurusunun mahkemece "gecikmiş itiraz" olarak kabul edilerek sonuçlandırılması gerekir. İİK.nun 65/2. maddesi uyarınca yapılan itirazın borçlunun yurtdışından döndüğü 05.12.2010 tarihinden itibaren 3 gün içerisinde bildirmesi gerekirdi. İtiraz 21.06.2011 tarihinde yapıldığı için süresinde değildir. Mahkemece, bu husus gözardı edilerek, istemin, tebligat usulsüzlüğü olarak kabul edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir." denilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dilekçesindeki hususların gerçek dışı olduğunu, tebligatın usulsüz yapıldığı iddiası da borçtan nasıl kurtulabilirim düşüncesinin bir ürünü olduğunu, icra dosyasında yapılan tebligat usulüne uygun olup tebligat yapıldığı anda davacının icra takibinden haberi olduğunu, davacı tebligatı alan ahmet orhan’ın onunla aynı evde yaşamadığını bu nedenle tebligatı AHMET ORHAN ın almasının usulsüz olduğunu iddia etmişse de bu iddiası kötü niyetinin bir göstergesi olduğunu, davacının borçlu olduğu birçok icra dosyası mevcut ve bu icra dosyaları incelendiğinde tebligatları alan kişinin hemen hepsinde hep AHMET ORHAN olduğu ve köy azası olduğu görüleceğini, borçlunun söz konusu icra takiplerini incelememiş olması, tapularındaki hacizleri bilmiyor olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tebligat yapılan kişinin muteber ve yasa gereği tebligat yapılabilinecek salih vede yasa kapsamında bir kişi olduğunu, tebligatın kendisinde...
Temyiz Sebepleri 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin birbirinden bağımsız düşünülmesi gerektiğini, 89/3 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesinden önce bilinen adrese yeniden normal yolla tebligat gönderilmesi gerektiğini, bilinen adrese gönderilen tebligatın iade edilmesi halinde 89/3 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğini beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu 21. ve 32. maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
borçlu şirketin 2014 yılı kasım ayından itibaren aynı adreste faal olduğu halde taşındığından bahisle tebligatın iade edilip TK’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasının da usulsüz olduğunu ileri sürerek, usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 22.02.2016 olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunlu ise de; somut olayda; şikayete konu Büyükçekmece 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerekçeli kararın dahili davalı ...'ün yurt dışı adresine yasa hükümlerine aykırı olarak ...'nin iadeli taahhütlü posta yolu kullanılarak tebliğ edilmiş olması nedeniyle, yapılan tebligat usulsüz olduğundan gerekçeli kararın, adı geçen dahili davalının yurtdışındaki adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 25/a maddesinde açıklanan tebligat usullerine uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi ve bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İstinafa konu kararın usulsüz tebligat şikayeti ve kambiyo senetlerine özgü takipte imzaya itiraza dair olduğu icra dosyasının incelenmesinde davacı borçluya ödeme emrinin burç mahallesi burçküme evleri no.999/4 Viranşehir adresinde tebliğe çıkarıldığı muhtar beyanını göre muhatabın yurtdışında olduğu nedenle iade edildiği, sonrasında TK'nun 21/2 maddesi şerhli usulüne uygun şekilde hazırlanmış tebligatın 11/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacınını tebligatın usulsüzlüğü iddasının komşu araştırması yapılmadığı direk doğrudan muhtara verildiği nerede olduğu araştırılmadan ve 2 nolu ihbarnamenin kapıya asılmadığına yönelik olduğu nazara alındığında tebligat kanunu 21/2 düzenlemesiyle bir ilgisinin olmadığı tebligatın usulüne uygun bulunduğu, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin esastan reddi ve tebliğ tarihine göre imzaya itirazın süresinde olmadığına dair kararın doğru bu yönleriyle istinaf nedenlerinin ise yerinde olmadığı, tedbir kararı dosya durumuna göre kurulup, İİK'nun 169/...
Hukuk Dairesinin 09/03/2022 tarih ve 2022/64 Esas, 2022/284 Karar sayılı ilamı ile davalı borçluya gönderilen dava dilekçesi ve gerekçeli karar tebligatlarının usulsüz olduğu, taraf teşkili sağlanmadığı, bunun savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılarak yeniden incelenmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, davacı adına kayıtlı bulunan taşınmaza yapılan kıymet takdir raporunun davacı asile ve vekiline tebliğ edildiği, borçlu T1'ın 20/10/2021 tarihinde takip dosyasına sunduğu dilekçe ile borca itiraz ettiği, icra müdürlüğü tarafından süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin...
Yan komşuya haber verildi." şerhi ile TK'nun 21/1 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesi uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatında, bilgisine başvurulan komşunun adı ve soyadı ile imzası yoktur. Tebligat Yasasının 21/1, Yönetmeliğin 29. ve 30. maddelerine aykırı olarak usulsüz tebligat yapılmıştır. (Yargıtay 12. H.D 2015/27083 Esas, 25837 K) (Yargıtay 12.H.D 2009/15601 Esas, 24312 Karar) Tebligat usulsüz tebliğ edilmiş ise muhatabın beyan ettiği tarih öğrenme tarihi sayılır. Bunun aksi tanıkla ispatlanamaz. Ancak yazılı delille ispatlanabilir. (Tebligat Yasasının 32. maddesi) Açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/2055 Esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiasının gecikmiş itiraz olduğunu ayrıca fatura adresine tebligat yapılmadığına ilişkin sebebin ancak ''usulsüz tebligat''a ilişkin itiraz sebebi olduğunu, tebligatın usulüne uygun yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetçi borçlunun gecikmiş itirazının reddine karar verilmiştir....