Davacı vekili dava dilekçesinde takipten tebligatla haberdar olunduğunu beyan etmiş, tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin iddia ve şikayette bulunulmamış istinaf dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. Dava dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin şikayet yer almadığından, itiraz ve şikayetin 5 ve 7 günlük süre sonrasında ileri sürülmüş olması nedeni ile mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece davalı alacaklının icra dosyasındaki ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle davalının haczinin hükümsüz olduğu sonucuna varılmış ancak sıraya ilişkin bu tespite rağmen alacağın da muvazaalı olduğunun kabulü ile sonuca gidilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 32. tebligat tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Tüzüğü'nün 51. maddelerinde "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." hükmü kabul edilmiştir. Dinlenen tanık borçlu ... aynı gün tebligatı aldığını ifade ettiğine göre yukarıda özetlenen hüküm uyarınca mahkemenin artık tebligatın usulsüz olduğunu kabulünde isabet bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2265 KARAR NO : 2022/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/132 ESAS, 2021/312 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2021/312 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2....
İcra Hukuk mahkemesi'nin 25/04/2021 gün, 2019/723 Esas ve 2021/989 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve gerekçeleri ile sınırlı olarak yeniden yargılama yapılarak hüküm inşa edilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine" karar verildiği, ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda "Davacı T2 yönünden; Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, şikayet ve kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, 2- Diğer davacılar T4 T1 T3 yönünden; Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2019/15327 E. sayılı dosyasında davacı- borçlulular adına gönderilen takibe konu ödeme emri tebliğ tarihinin 20/05/2019 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, Şikayetin KABULÜNE, İstanbul 11....
Ayrıca 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23. maddesinin 9. fıkrasına göre tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını ihtiva etmesi gerekir. Ödeme emri tebligat parçası üzerindeki şerhe göre güvenlik görevlisinin beyanına göre muhatabın işte olduğu nedeni ile tebligat TK'nun 21/1 maddesine göre mahalle muhtarlığına tebliğ edilmiştir. Tebliğ parçasında denetime imkan sağlayacak şekilde güvenlik görevlisinin adı yazılmamış olup, tebligat denetime olanaklı olmadığından usulüne uygun değildir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ödeme emrini öğrenme tarihinin 27.12.2019 olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, İSTANBUL 14....
Şti. ... ve ...’nün müvekkili nezdinde hak ve alacakları olduğu iddiasıyla icra takip dosyası üzerinden tebliğe çıkarılan 1.ve 2. haciz ihbarnamelerinin Tebligat Kanunu’nun 12.ve 13. maddelerine ve Tebligat Tüzüğü’nün 17. ve 18. maddelerine aykırı olarak müvekkili şirketin yetkilisine tebliğ edilmediğini, tebliğ yapılan ...’ün şirket çalışanı dahi olmadığını, tebliğ edilen 3. haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edildiğini, müvekkilinin takip borçlularına borcunun bulunmadığını, 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin tebliği usulsüz olduğundan süresinde itiraz edilemediğini, ayrıca ihbarnamelerde haciz konulması istenen rakamların farklı olduğunu ileri sürerek müvekkili şirketin İİK’nın 89/3. maddesine uygun olarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemenin 2019/45 Esas sayılı dosyasında davacının usulsüz tebligat ve borca itiraz davasının yapılan yargılanmasında davacının usulsüz tebligat talebinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine, borca itiraz talebinin ise reddine karar verildiği, dosyanın Dairemeiz denetiminden geçerek davacının istinaf talebinin kesin olarak reddine karar verdiği ve ilamın 25/09/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Mahkemece verilen 2019/45 Esas 2020/2 karar ile; borçluya gönderilen ödeme emrinin öğrenme tarihi olan 24/10/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş olup, verilen karar Dairemizin 2020/900 Esas 2020/2070 karar sayılı ilamı ile kesinleşmiştir. Davacının bu tarih öncesi ve sonrasında takip dosyasına yapılmış borca herhangi bir itirazı olmadığı, böylelikle 24.10.2019 tarihinden sonra 7 günlük borca itiraz süresinin dolması ile takibin kesinleştiği, 22.12.2020 tarihli haciz talebinin icra müdürlüğünce yerine getirilmesinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir....
Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayetini, ödeme emrinde borcun sebebi ve dayanak teşkil eden belgelerin gösterilmediğini, icra dairesinin yetkili olmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.03.2021 olarak düzeltilmesini ve yetki itirazının kabulünü, ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın alacaklı ...’un alacaklı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. ...’un yetkili hamil olup olmadığı dolayısıyla kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususu İcra Mahkemelerince ancak İİK’nın 170/a maddesine göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerde usuli dairesince kendisine intikal eden işlerde re'sen dikkate alınır. 05.12.2019 tebliğ tarihli ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti incelenip ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek şikayet ve itirazın beş günlük sürede...
nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek diğer itiraz sebepleri ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddine hükmedilmiştir. Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde aynen; “gösterilen adrese gidildi. Adresin kapalı olması dağıtım anında bulunmaması nedeniyle komşusu.... soruldu, imzadan imtina eden komşusunun beyanına göre muhatap dışarı gitmiş olup evrak... Mahalle muhtarına teslim edilip, 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmış, en yakın komşusu ... haber verilmiştir” şerhi ile 27.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Tebliğ memurunun, ödeme emrinin tebliğinde; muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi? yoksa sürekli mi?...
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; icra müdürlüğünün kararının kendilerine 10/03/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, bu nedenle davanın süresinde olduğunu, dava dilekçesinde belirttikleri gibi davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, yapılan tebligatın, Tebligat Kanununa ve Yönetmeliğe aykırı olduğunu, davacının davalı tarafa borcu bulunmadığını, bu nedenlerle asıl alacak ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin 31/07/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 13/10/2020 tarihinde dosyaya itirazlarını bildirdiği görülmüştür....