İcra Müdürlüğü'nün 2019/122806 esas sayılı dosyası incelendiğinde 05/11/2019 tarihli karar tensip tutanağı ile normal tebligat çıkartıldığının tespit edileceğini, yani davacı borçlu vekilinin iddia ettiği gibi tebliğ işleminin TK'nın 21/2. maddesine göre değil, TK'nın 21/1. maddesine göre yapıldığını, bu sebeple; yerel mahkeme kararının müvekkili aleyhine olan kısmının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Her ne kadar davacı adına çıkarılan ödeme emri TK 12- 13 maddesine göre tebliğ edilmiş ise de ; tüzel kişilere iş yerinde tebligat yapılırken, tebligat anında tüzel kişiyi temsile yetkili kişinin kim olduğu, o anda iş yerinde bulunup bulunmadığı, iş yerinde bulunmadığı takdirde yerine tebligatı almaya yetkili kişinin kim olduğu ve görevi tespit edilerek tebligatın bu usule göre yapılması gerekmektedir, dağıtıcı tarafından tebligat üzerine bu hususların hiçbiri tespit edilmeden iş yerindeki konumu ve görevi belli olmayan ve şirket yetkilisi olmadığı da anlaşılan kişiye tebligat yapılması usulsüzdür. Yine şirket yetkilisinin tevziat saatlerinde neden işyerinde bulunmadığı tebliğ mazbatsına açıklanmadığı belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü ile, davacı adına çıkarılan ödeme emrinin ıttıla tarihinin17/02/2020 olarak düzeltilmesine ve takibin konulmasından önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Somut olayda mahkemece şikayetin süreden reddine karar verilmişse de; davacı borçlunun dava dilekçesinde ödeme emri tebliğ mazbatasının usulsüzlüğü iddiası yanında aynı zamanda 103 tebligatının usulsüzlüğü iddiası ve 10/03/2022 tarihli memur muamelesine şikayet ile hacizlerin kaldırılması isteminde de bulunduğu ve 103 davetiyesinin davacıya 22/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ mazbatasının uyap evrak işlem kütüğüne göre de 07/03/2022 tarihinde okunduğu anlaşılmakla 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ şikayeti ile 10/03/2022 tarihli memur muamelesine ilişkin şikayetlerin süresinde olduğu sabittir....
nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, şikayetçiye önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre çıkartıldığından usulsüzdür. Fakat şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu, takip dayanağı ilamda vekil varken asile tebliğ yapılmakla tebligatın usulsuz olması nedeniyle icra emri tebliğ işleminin iptalini, usulüne uygun tebligat yapılmadığından icra takibinin kesinleşmediğini ileri sürerek, taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; icra emrinin talebe uygun düzenlenmesi gerektiği, icra emrinde borçlu vekilinin gösterilmediği, icra emrinin vekile çıkarılması gerektiği gerekçesi ile icra emrinin iptaline, taşınmazlar üzerindeki hacizlerin ihtiyati haciz şeklinde konulması nedeniyle hacizlerin kaldırılması...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2021/653 ESAS - 2021/837 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edenine gönderilen ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10.09.2021 tarihi olarak düzeltilmesini ve takip kesinleşmeden icra edilen hacizlerin iptalini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, usulsüz tebligat şikayetinin süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık, davacılara yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ve davacıların mal varlıklarına konulan hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Ankara 14 İcra Müdürlüğünün 2018/9700 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; T6 T4 vekili tarafından ilamsız takip başlatıldığı, 16/08/2018 tarihinde başlatılan takipte davacı borçluların takipteki adresine çıkartılan her iki ödeme emri tebligatın üzerinde '' yetkilinin iş takibine gittiğini ve birlikte çalıştığını beyan eden daimi işçisi Abdulkadir Dökmetaş imzasına tebliğ edilmiştir'' şeklinde ibare bulunduğu ve tebligat memurunun kaşe ve imzası ile birlikte 17/08/2018 tarihin yazıldığı görülmüştür. Davacı şirket yönünden yapılan incelemede; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/28 Esas sayılı dosyasında verilen 05/11/2014 tarihli karara dayanılarak ilamlı icra takibine gidildiği, şikayetçi borçlular vekilinin 15/02/2019 tarihinde talep açarak takibe konu ilamın bozulduğu belirtilerek dosyaya Yargıtay bozma ilamı ibraz edilerek borçlular adına kayıtlı ve düşen tüm hacizlerin fekkini talep ettiği, icra müdürlüğünce 16/02/2019 tarihinde verilen karar ile İİK 40. Maddesi kapsamında takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, dosyaya sunulan Yargıtay bozma ilamına göre takibe konu ilamın 23/02/2018 tarihinde bozulduğu görülmüştür....
yediemin sıfatıyla imzası bulunan kişinin sigortalı personeli olmadığını, usulüne uygun tebligat yapılmadan takibin kesinleştirilerek haciz işlemleri yapıldığını belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 10.09.2020 olarak düzeltilmesine, icra dosyasındaki itirazlarımızın kabulü ile hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra dairesi işleminin iptaline ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....