Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda tebligat tarihinin 17/08/2020 tarihinin veyahut 21/07/2020 olmasının tespitinde herhangi bir hukuki yarara bulunmamaktadır. Tüm bu sebeplerle hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle 1- )Hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, 2- )Gümüşhane İcra Müdürlüğünün 2020/333 Esas sayılı dosyasında durdurulan takibin devamına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; açılan dava uyarınca hukuki yararın bulunduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve genel haciz yoluyla yapılan icra takibinde borca ve fer'ilerine itiraz istemine ilişkindir....

Takibin şekline göre borca rehin hakkına karşı tüm itiraz ve şikayetlerin ödene emri tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu durumda hukuki tavsif hakime ait olmakla başvurunun tebligatın usulsüzlüğü şikayeti olarak değerlendirilip diğer itiraz nedenlerinin itirazın kaldırılması veya itirazın iptali istemleri ile ilgili yargılama sırasında tartışılacağı gözönünde bulundurularak usulsüz tebliğ nedeniyle Tebligat Kanununun 32. maddesi gereği tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

    Memur işlemine yönelik şikayet bakımından yapılan incelemede; Somut olayda , borçlu vekili tarafından icra müdürlüğünden hacizli taşınmazların bir kısmının üzerindeki hacizlerin harç alınmadan kaldırılması talep edilmiş olup icra müdürlüğünce daha önce alacaklı vekilinin talebi üzerine tahsil harcının depo edilmesi halinde hacizlerin kısmen kaldırılmasına karar verildiğinden bahisle talep reddedilmiştir. Bunun üzerine borçlu vekili tarafından icra hukuk mahkemesinden anılan hacizlerin tahsil harcı alınmadan kaldırılması talep edilmek suretiyle icra müdürlüğü kararına yönelik şikayette bulunularak mal beyanında bulunmayan mallar üzerine haciz konulmasının da usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. İlk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/228 KARAR NO : 2022/2452 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇEŞME İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2021/175 ESAS, 2021/208 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili hakkında Çeşme İcra Müdürlüğü'nün 2021/888 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle gönderilen örnek 7 nolu ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takipten 12/11/2021 tarihinde haberdar olduklarını, TK'nun 10. maddesi uyarınca öncelikle normal yolla tebligat çıkarılmadan doğrudan TK'nun 21. maddesi uyarınca tebligat yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takipten haberdar olur olmaz borca itiraz ettiklerini, bu nedenle müvekkilinin...

    O halde usulsüz tebligat şikayeti yönünden verilen kararda herhangi bir isabetsizlik olmadığı görülmüş, ancak borca itiraz yönünden takibin şekline göre karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken bu talep yönünden herhangi bir hüküm kurulmaması yerinde değil ise de, istinafa gelen tarafın sıfatı nazara alındığında bu durum eleştirilmekle yetinilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulması kanısına varılmıştır....

    Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bahsi geçen kararın davalı borçluya ödeme emrinin tebliğinin usulsuz olmasına yönelik şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 13/09/2018 tarihi olarak düzeltilmesine, usulsüz yapılan tebligat geçerli kabul edilerek konulmuş olan tüm hacizlerin kaldırılmasına yönelik olduğu ve karara karşı davacı borçlunun temyiz yoluna müracaat etmeyip kararın kesinleştiğini, davacı borçlunun borca itirazının kabulüne ilişkin bir istinaf mahkemesince verilmiş bir karar olmadığını, borca itirazı istinaf kararı ile kabul edilmiş gibi, icradan borçlu olupta ödediği paranın iadesini talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, icra memur işlemi usul ve yasaya istinaf kararına uygun olduğunu belirterek, bu nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; şikayetin reddine, dair karar verilmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2245 KARAR NO : 2021/72 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SEFERİHİSAR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2019/88 ESAS, 2020/33 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Kambiyo Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Seferihisar İcra Müdürlüğünün 2017/653 Esas sayılı icra takip dosyasında müvekkillerine gönderilen tebligatların Tebligat Kanunu 20. ve 21. maddelerine aykırı olarak yapıldığını belirterek ödeme emrinin ve tebligatın iptaline, müvekkillerinin takipten haberdar olma gününün 08/11/2017 olarak tespitine, dosyadan müvekillerinin taşınmaz malları ve araçlarına konulan hacizlerin kaldırılmasına, takip dayanağı evrakın kambiyo senedi niteliğinde olmaması sebebi ile takibin iptaline...

      Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat iddiasına bağlı borca itirazda bulunmuş olup, ayrıca faize yönelik bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat konusunda inceleme yapılması ile yetinilmesi zorunludur. O halde, mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereği, talepten fazlasına hükmedilmemesi gerekirken, yukarıda açıklanan yasa hükmüne aykırı olarak talep aşılmak suretiyle faize ilişkin değerlendirme yapılarak bu konuda da hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu