İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/05/2018 NUMARASI : 2018/95 ESAS - 2018/449 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ve Aydın Koloğlu’nun taşınmazda müşterek kiracı olduğunu, Ankara 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1731 Esas 2016/1973 Karar sayılı ilamına dayalı takip başlatıldığını, icra emrinin, davayı takip eden şirket vekili olduğu halde şirkete gönderildiğini, şirketin adresine diğer kiracının da adını yazarak üç zarfı bir kişiye tebliğ etmeye çalıştıklarını, hatta adreste bulunanlar olmasına rağmen adreste kimse yok gibi tebligatı muhtara bıraktıklarını, durumun diğer ortak kiracı tarafından tespit edilip PTT Bölge Müdürlüğü'ne şikayet edildiğini belirterek, icra emri tebliği usulsüz olduğundan usulüne...
Mahkemece icra emrinin ve satış ilanının tebliğine ilişkin şikayetin satış ilanının usulüne uygun tebliğ edildiği 30/11/2019 tarihinden itibaren İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca şikayet edilmediğinden süreden reddine karar verilmiş ise de şikayet tarihinin 09/12/2019 olup şikayet süresinin son günü hafta sonu tatiline denk gelmesi nedeniyle sürenin uzadığı ve takip eden iş günü mesai saati olan 09/12/2019 tarihinde şikayetçi olduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece icra emri ve satış ilanının tebliğine ilişkin şikayetin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken süreden reddi gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf talebi yerinde bulunduğundan HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/99 Esas 2022/38 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediğini ileri süremeyeceğinden, davacının ilgililerine satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğu iddiasıyla ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nın 16/1 maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez....
DAVA Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 16.11.2021 olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklılar cevap dilekçesinde; davacı tarafa yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Borçlu şirketin ticaret sicil müdürlüğüne bildirmiş olduğu ... Mah. .....,. No:64 ... İstanbul adresine örnek 7 ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, 30.10.2021 tarihinde taşınmış olduğundan tebligatın iade edildiği, bu kez TK 35. Maddeye göre aynı adrese tebligat çıkartıldığı ve tebliğin 04.11.2021 tarihinde yapıldığı, yapılan tebliğ işleminde usule aykırı bir yön bulunmadığı belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İcra takibinin kesinleştiğinden bahisle kiralananın tahliyesi istemi ile ödeme emrinin usulsüz tebliği işlemini şikayet davaları nitelikleri itibariyle ayrı ayrı davalar olup öncelikle şikayet isteminin çözümlenmesi gerekeceğinden bunun tahliye davasında ön mesele olarak kabulü gerekir. Bu durumda ödeme emrinin usulsüz tebliği işlemini şikayete ilişkin birleşen davanın tefrik edilerek sonucuna göre tahliye isteği konusunda bir karar verilmesi gerekirken temyiz inceleme yeri farklı olan iki istek hakkındaki davanın birlikte görülmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/8215 esas sayılı dosyasından davacıların murisi Aşire Beli'ye yapılan 89/1 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 25/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine, gönderilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline, Geçersiz tebliğe dayalı işlemlerin iptaline, dair karar verilmiştir....
Davacı, Hopa Kadastro Mahkemesine verdiği 20.07.2007 tarihli dilekçede, kararın kendisine tebliğ edilmediğini, tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, tebliğ konusu kararı haricen öğrendiğini beyan etmiştir. Bu durumda, davacının usulsüz olduğunu iddia ettiği, tebligat ve konusunu en geç 20.07.2007 tarihinde öğrenmiş olduğundan Tebligat Yasasının 32. maddesine göre tebliğ tarihinin 20.07.2007 olarak kabul edilmesi gerekirken, tebligatın iptaline karar verilerek, kararın yeniden tebliğe çıkarılmasının hukuki dayanağı bulunmamaktadır. -2- 2008/10215 - 15762 Davacı tarafından yapılması gereken iş yukarıda açıklanan usulsüz tebliğ durumunu öğrenir öğrenmez bu hususu belirtip Tebligat Yasasının 32. maddesi gereğince öğrenme günü tebliğ tarihi kabul edilerek, bu tarihten itibaren yasal süresi içinde temyiz yoluna başvurmak olmalıydı....
nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırı olup tebligat usulsüz tebliğ edilmiştir. İİK. nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin gerekçesinin somut bir gerekçe olmadığını, gerekçeli karar okunduğunda Mahkemenin hangi tarihli hangi hacizden bahsettiğinin dahi anlaşılamadığını, 29/01/2014 tarihinde müvekkilin adresinde gerçekleşen haczin ihtiyati hacze ilişkin bir işlem olduğunu ve o tarihte henüz ödeme emrinin postaya dahi verilmediğini dolayısıyla bu haciz esnasında davacının ödeme emrinden haberdar olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, takip dosyasından yapılan ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğundan ve buna bağlı olarak takibe konu çekin zaman aşımına uğramış olduğundan huzurdaki davayı açtıklarını, ödeme emri usulsüz olarak tebliğ edilmiş olup, tebliğ tarihinden ödeme emrinin öğrenildiği tarih olan 08/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini, takibe ihtiyati hacizle başlanmış olup ihtiyati hacze yönelik yapılan işlemlerin zaman aşımı süresini kesmediğini, icra takibinde yer alan ödeme emri usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan ve takibe karşı şikayet...
yargı kararlarına aykırı ve usulsüz olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi isteminde bulunmuştur....