Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde belirtilen 7 gün içerisinde kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunulduğu yine İİK.nun 128/a maddesi gereğince aynı tarihten itibaren 7 gün içerisinde kıymet takdirine itiraz edildiği iddia ve ispat edilemediğinden bu istinaf sebebi de yerinde değildir. Diğer taraftan, satış ilanı ve şartnamesinde taşınmazın önemli niteliklerinin yazılmadığı iddia edilmiş ise de; Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez....

İlk derece mahkemesince, davacının 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine, davacının meskeniyet şikayetinin süreden reddine, dair karar verilmiştir....

Mahkemece; Davacının taşınmaz satış ilanının usulsüz tebliğine ilişkin şikayetinin reddine, davacının kıymet takdirinin tebliğine ilişkin şikayetinin süre yönünden reddine, davacının 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin şikayetinin süre yönünden reddine, davacının ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayetinin süre yönünden reddine, davacının kıymet takdirine ilişkin şikayetinin süre yönünden reddine, davacının meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine, davacının hacizlerin, kesinleştirme işleminin, satış kararı ve satış ilanının iptaline ilişkin şikayetinin süre yönünden reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

Somut olayda yargılama sonunda şikayetin reddine ilişkin karar şikayet olunanlardan ... ve ... vekili ile SGK vekiline 13.05.2015 tarihinde tefhim edilmiş ise de, gerekçeli karar daha sonra yazılmış ve adı geçen şikayet olunanlar vekillerine tebliğ edilmediği gibi şikayet olunanlardan ... ve .... vekillerine bürosunda yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’nun 17 ile 20 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanması Hakkındaki Yönetmelik’in 26 ve 29. maddelerine göre usulsüz olduğu zira, tebliğ yapılacak avukatın geçici olarak başka yere gidip gitmediğinin tebligatı alan sekreteri tarafından belirtilmediği, başka yere gittiyse tebliğ memurunun muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığı hususunu tebliğ tutanağına yazmadığı görülmüştür. Bu nedenle, gerekçeli kararın şikayet olunanlardan ... ve ... vekiline, ......

    No:1 Çanakkale adresine tebliğe çıkartıldığını ve ödeme emrinin aynı adrese tebligat kanunu'nun 35.maddesine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, 23.12.2019 tarihinde şirketin İsmetpaşa Mah. Onurcan Sok....

    Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (emsal karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2017/7857 E 2018/11495 K sayılı kararı) Somut olayda davacı borçluya İİK'nın 103. maddesi uyarınca davetiyenin 24/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, bu haliyle takipten ve ödeme emri tebliğinden haberdar olunan tarihinin 24/10/2019 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre şikayetin 24/10/2019 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerekirken bu sürenin geçirildiği anlaşıldığından, iş bu usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

    Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK. nun .../....maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun ......

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, örnek 7 ödeme emrinin 21/05/2021 tarihinde 7201 sayılı yasanın 21/2 maddesine göre mernis adresine tebliğ edildiğini, bu tebligatın tamamen usulsüz olup geçersiz olduğunu, müvekkiline yapılan bu usulsüz tebligat nedeniyle itiraz süresini de kaçırdığını ve zarara uğradığını, 7201 sayılı yasanın 21/2 maddene göre işlem yapılabilmesi için öncelikle tebilğ imkansızlığı olması gerektiğini, tebliğin imkansız olmadığını, tebliğe görevli memurun tebligata iade yazarak icra dosyasına geri gönderdiğini, icra müdürlüğünün ise hiçbir araştırma yapmaksızın aynı adrese bu sefer 7201 sayılı yasanın 21/2 maddesine göre tebligat çıkardığını, yapılan bu işlemin usulsüz olduğunu, iade edilen tebligat mazbatasında olması gereken hiçbir unsurun olmadığını, usulsüz yapılan tebliğ edeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihi olan 19/08/2021 tarihinin ödeme emrinin...

      İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine Kambiyo takibi başlatıldığını, müvekkilinin işyeri adresine tebliğe çıkarılan ödeme emrinin hiç bir bildirim yapılmadan, haber kağıdı bile bırakılmadan usulsüz olarak muhtarlığa bırakıldığını, müvekkilinin 30/10/2018 tarihinde icra dosyasından haberdar olduğunu, çıkarılan tebligatın İİK.103.maddesine göre düzenlendiğini, bu sebeple haczedilemezlik kuralı gereği müvekkilinin gayrimenkulü üzerindeki haczin kaldırılmasına ve borcun bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Eldeki dava, usulsüz tebligat şikayeti ve takibe itiraza dayanmaktadır. Şikayete dayanak takip, alacaklı davalı tarafça başlatılan Kambiyo takibi olup, mahkememizce ilk olarak, usulsüz tebligat şikayetinin İİK.' nun 16. maddesine göre; yedi (7) günlük yasal süresi içinde olup olmadığı değerlendirilmiştir....

      Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir (H.G.K. 25.01.2006 Tarih ve 2005/2-772 E. 2006/17 K.). Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir. Somut olayda, ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat evrakında sadece adresin başında “mernis adresi” ibaresinin yazılı olduğu, bu şerh dışında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK'nun 21/2.maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat” bulunmadığı, arkadaki şerhe göre de T.K'nun 21/2.maddesi gereğince yapılan tebligatın bu hali ile usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçesi yerinde değildir....

        UYAP Entegrasyonu