WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, sonrasında TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılabileceğini, bilinen son adresin gerçek ve samimi olması gerektiğini, TK'nın 21/2 maddesine göre yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu, tebliğ memurunun bu adrese gidip muhatabın adreste hiç oturmadığını veya sürekli ayrıldığını tespit etmesi gerektiğini, tebliğ memurunun bu hususları yerine getirmediğini, tebliğ zarfının açık mavi yerine beyaz renkli olduğunu, alacaklı vekilinin adresinin yazıl olmaması nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini belirterek tebliğ tarihinin 16/06/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

Ancak 16 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca adres kayıt sistemine göre düzenlenecek tebliğ zarfı açık mavi renkte bastırılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 23/05/2019 tarih, 2019/6004 esas ve 2019/8960 numaralı kararında ''Tebligatın açık mavi zarfla yapılmasının aranmasının ise, aşırı şekilcilik olduğunun, icra dairelerinde mavi renkli zarf bulunmaması halinde, beyaz renkli zarfa usulüne uygun şekilde söz konusu şerhin yazılması halinde, salt zarfın beyaz renkli olması nedeniyle usulsüz olduğu sonucuna varılamayacağının kabulü gerekir.''....

İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin şikayet nedenleri dışındaki diğer şikayet nedenlerini tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....

    Somut olayda ödeme emrinin davacıya 29.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 06.05.2021 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazlarının yanında tebliğin usulsüz olduğunu ve bundan 05.03.2021 tarihinde haberdar olduklarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebligata şikayetine yönelik bir değerlendirme ve hüküm kurulmadığı, yalnız imzaya itiraz değerlendirildiğinden ve takip durduğundan davacının usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ancak imzaya itirazın esasının incelenebilmesi için öncelikle davanın süresinde ileri sürülüp sürülmediğinin tetkikinin gerektiği, mevcut durumda buna yönelik dava süresinde değil ise de davacının usulsüz tebligat şikayetini de ileri sürmüş olması karşısında bu şikayetinin haklı görülmesi ve düzeltilecek tebliğ tarihine göre imzaya itirazın süresinde ileri sürüldüğü durumda anılan itirazın esasının incelenebileceği, Somut olayda, mahkeme gerekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetine...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, icra mahkemesine verdiği dilekçede, örnek 7 ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğinden ödeme emri tebliğ tarihinin öğgrenme tarihi olarak düzeltilmesini, usulsüz olarak konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayeti değerlendirilmeden haczin kaldırılması şikayetinin husumet yokluğu gerekçesi ile reddine karar verildiği görülmektedir....

      Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 19.10.2015 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 22.10.2015 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçiye gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde "...ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/2 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 26.08.2015 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 22.10.2015 tarihinde 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesine yönelik istemin süre aşımından reddi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili hakkında Rize İcra Müdürlüğünün 2022/5333 E sayılı dosyası genel haciz yolu ile ilamsız takip talebinde bulunulduğunu, ödeme emrinin davacının hiçbir zaman faaliyet göstermediği ve herhangi bir binanın dahi olmadığı boş bir arsaya "kapıya yapıştırıldı" ibaresiyle tebliğ edildiğini, davacı şirketin aracına yapılan yakalama işlemi sonucunda takipten haberdar olunduğunu, usulsüz yapılan tebligat neticesinde davacının tüm mal varlığına haciz konulduğunu ve araçları hakkında yakalama kararı çıkarıldığını beyan ederek usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/08/2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2020/7108 esas sayılı dosyasının incelenmesinde: alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında başlatılan takip kapsamında davacıya ait taşınmaza 31/08/2020 tarihinde haciz konulduğu, davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin 14/10/2020 tarihinde, kıymet takdir raporunun ise 13/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, davaya konu taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin davacıya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın bu tebligatın usulsüz olduğuna dair bir iddiasının bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davacının meskeniyet şikayetine ilişkin başvuru süresi 14/10/2020 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/01/2021 tarihidir....

        İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir....

        Bu hükümlere göre tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili olanlar; yetkili temsilciler, temsilcinin bulunmaması veya tebliğ alacak durumda olmaması halinde tebliğ almakla görevlendirilen çalışan veya diğer çalışanlardır. Tebligatın bu kişilerden hangisine yapıldığı ve yetkilinin bulunup bulunmadığı mazbataya yazılmak zorundadır (Yön. m.21/3). Tebligatın bu kişiler dışında birine yapılması veya bu kişilere yapılma usulünün kanun ve yönetmeliğe uygun olmaması halinde tüzel kişiye yapılan tebligat usulsüz olacaktır. Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında davacı şirket adına satış ilanının kanunda sayılan kişilerden birine yapılmadığı, bu haliyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu yönde yapılan değerlendirme isabetli olup, bu sebeple davacı şirket yönünden satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek, bu şirket yönünden ihalenin feshine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir....

        UYAP Entegrasyonu