, İİK.' nun 71 ve bu madde de atıf yapılan aynı kanunun 33/a maddelerindeki zamanaşımı şikayeti, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin olup olayda anılan maddelerin uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı vekili tarafından müvekkili aleyhine başlatılan takip nedeniyle müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin, yine kıymet takdir raporu tebliğinin ve yine satış ilanı tebliğinin ayrı ayrı usulsüz olduğu iddia edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 04/09/2021 olarak düzeltilmesinin talep edildiği, davacı borçluya ödeme emrinin, kıymet takdir raporunun ve satış ilanının TK'nın 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmış ise de, ödeme emri tebliği ile kıymet takdiri raporu tebliğine ilişkin tebligat mazbatasındaki şerhlerin aynı olduğu, her ikisinde de muhatabın Konya'da bulunduğunun hangi komşudan öğrenildiğinin belirtilmediği, yine davacı borçlunun adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin belirtilmediği, bu haliyle her iki tebliğ işleminin de usulsüz olduğu, her ne kadar satış ilanı tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasında hangi komşudan öğrenildiği belirtilmiş ise...
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Söz konusu icra takip dosyasında usulsüz tebliğe ilişkin, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önceden muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 27.04.2015 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte itfa iddiasına dayalı olarak borca itiraz edildiği; mahkemece 14.12.2015 günü, dosya üzerinden verilen kararda borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ıttıla tarihi olan 11.11.2015 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltildiği, borca itiraz hakkında herhangi bir karar verilmediği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmeksizin sadece tavzih talebinde bulunulması üzerine bu defa...
İcra Müdürlüğünün 2019/36058 esas sayılı icra takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 07/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı-borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayeti yanında ödeme emri ekinde takip dayanağı belgenin gönderilmediği iddiası ile ödeme emrinin iptali isteminde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, ödeme emrinin reddine yönelik şikayetin ise süre aşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. HMK.'nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesi gerekmiştir....
İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu durumda, uyuşmazlık, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olduğundan başvurunun 7 günlük şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, imzaya ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulması ile borçlu aleyhine para cezası ve tazminata karar verilmiştir. Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; takip talebinde genel haciz yolu ile takip talep edildiğini, takip dosyasında bir örneği bulunan ve borçluya gönderilen ödeme emrinin örnek 7 olduğunu, borçlunun itirazlarını icra müdürlüğüne yapması gerektiğini, mahkemenin takip dosyasındaki imzalı ve mühürlü ödeme emrini ve takip talebini yok sayarak borçlunun talebi bulunmadığı halde, takip türünü değiştirerek ödeme emrini iptal ettiğini, senet üzerinde yazan adrese ödeme emri tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın tamamen reddine karar verilmesini, şayet tebligatın usulsüz olduğu kanaatine varılıp da dava tamamen reddedilmeyecek olursa, sadece usulsüz tebligatın iptali ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
olmadığını beyan ederek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle tebliğ tarihinin muttali olduğu 17/01/2020 tarihi olarak kabul edilmesine, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/3297 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine adi ve hasılat kiralarına ait takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun işbu esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayetinde bulunarak ayrıca borca ve yetkiye itiraz ettiği, davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile borca ve yetkiye itiraza ilişkin olduğu, davacı tarafın dilekçesinde, şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan adresi Erzin/Hatay olmasına karşın İstanbul'daki başka bir adrese tebligatın yapıldığı iddiasında bulunduğu, somut olayda örnek 13 ödeme emri ve dayanak belgenin davacı şirketin "İskele Sok. No:19/C, Kadıköy/İstanbul" adresine 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun icra dosyasına 11/05/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi sunduğu, taraflar arasında düzenlenen 01/05/2007 tarihli kira sözleşmesinde kiracı davacı şirketin adresinin "Caddebostan İskele Sok....