WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...

    Mahkemece, toplanan delillere göre; icra takibi nedeniyle henüz borçluya tebligat yapılmadan borcun ödendiği, alacaklının ödemeyi itirazi kayıtsız kabul ettiği, gönderilen ilk tebliğ evrakının borçluya ulaşmasına rağmen borçlunun tebellüğden imtina ettiği iddiasının ispatlanamadığı, ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan ödeme ile borcun sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 10.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/112-258 Esas-1991/1344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak (7) günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK.nun 16/l.maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. İcra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, borçlu usulsüz tebligattan 08.11.2012 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğine göre, usulsüz tebligatı bu tarih itibariyle öğrendiğinin kabulü gerekir....

        DAVA 3. kişi icra mahkemesine başvurusunda: aleyhine gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri nedeniyle alacaklı tarafından 3. kişinin taşınmazları üzerine kayden haciz konulduğunun 24.02.2021 tarihinde icra dosyasının incelenmesiyle haberdar olunduğu, usulsüz tebliğ nedeniyle bu tarihten önce takipten haberdar olunmadığı ve itiraz edilemediği, kaldı ki borçlu şirketin ortağı olan 3. kişiye şirket borcu nedeniyle haciz ihbarnamesi gönderilmesinin de usulsüz olduğu şikayetleri ile davanın kabulüne ve alacaklıya yapılan tebligatların usulsüz olduğunun tespiti ile haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24.02.2021 olarak düzeltilmesine, itirazın süresinde olduğunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II....

          Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." (Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun .../.... maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/...-258 E., 1991/344 K.). Buna göre somut olayda her ne kadar borçluya yapılan tebligat usulsüz ise de, borçlu vekili, öğrenme tarihi olarak 04.....2015 tarihini bildirmiş olup, ........2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazları ile birlikte usulsüz tebliğ şikayeti mevcut ise, usulsüz tebliğ şikayeti Mahkemece ön mesele olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olup olmadığı, şikayetin İİK'nın 16 ve TK'nın 32. maddeleri kapsamına göre süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edildikten ve bu hususa gerekçede yer verildikten sonra borçlunun yetki, imza ve borca itirazlarının öğrenme tarihine göre yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülüp sürülmediği belirlenerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, davacıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dava dilekçesi özetinde, gerekçede ve hükümde yer verilmediği, usulsüz tebliğ şikayeti herhangi bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmaksızın doğrudan davacıların tüm itirazlarının süre yönünden reddi yönünde eksik inceleme ile isabetsiz şekilde yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır....

            İş kazası nedeniyle maruz kalınan iş göremezlik oranı %40,20 olarak belirlenmesini takiben bağlanan gelirler nedeniyle 2011/5.ay-2013/6.ay arası hakedilen gelirler 17.07.2013 tarihinde davacıya ödenmek üzere ilgili banka şubesine gönderilmiştir. Toplu ödeme sırasında davacı tarafından faiz hakkının saklı tutulduğuna ilişkin kayıt veya belge araştırması yapmayan Mahkemenin, hükmüne esas tuttuğu hesap bilirkişisi raporuyla, yukarıda belirtilen 11.05.2012 günlü dilekçe itirazi kayıt niteliğinde kabul edilerek sonuca gidilmiş ise de; anılan dilekçe içeriği dikkate alındığında faiz hakkının saklı tutulduğundan bahsetmek mümkün değildir....

              Davalı savunmasında binayı sözleşmede belirtildiği gibi hatta daha üstün vasıflarla günün şartlarına ve kullanımına daha elverişli bir şekilde imâl ve teslim ettiğini, sözleşmede olmamasına rağmen bina dış yüzeyinin mantolama ile kapatıldığını, davacıların teslimin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra davayı açmalarının iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığını, davacıların daireleri teslim alırken herhangi bir konuda itirazi kayıt koymaksızın teslim alması sebebiyle cezai şart hakkından vazgeçmiş bulunduğununda kabulü gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacıların teslim anında itirazi kayıt koymamış olması nedeniyle ceza şartına yönelik taleplerinin reddine, eksik imalât bedelinden belirlenen müteahhitlik karı düşürülerek 6.889,36 TL eksik malzeme 2.952,58 TL işçilik olmak üzere toplam 9.841,94 TL bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                Şti olan 500.000 TL asıl alacaktan dolayı Hatay İcra Dairesi'nin 2019/8834 Esas sayılı dosyadan takip yapıldığını gördüğünü, 1. haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden 2. haciz ihbarnamesinin gönderilmeyeceğini, 2. haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden, 3. haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceğini, belirtilerek 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderilmesine ilişkin icra müdürlüğü kararı ile 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline , 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine , icra müdürlüğünce şikayetçi hakkında yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Somut olayda, borçlulara tebliğ edilen ödeme emri tebliğ mazbatalarının incelenmesinde; muhatapların tevziat saatlerinde bulunmamaları nedeniyle tebliğ mazbatalarının muhtara bırakıldıklarının bildirildiği, fakat Tebligat Kanunu 21. madde gereği gerekli araştırmaların yapılmadığı anlaşıldığından, anılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu görülmektedir. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

                  UYAP Entegrasyonu