Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olmadığını beyan ederek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle tebliğ tarihinin muttali olduğu 17/01/2020 tarihi olarak kabul edilmesine, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile açılan iş bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, karşı tarafın 11/08/2021 tarihinde satış gününü öğrendiğini iddia etmekte ise de kendilerine satış ilanının 28/06/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, satış ilanının usulsüz olarak tebliğ edildiğine dair herhangi bir iddialarının bulunmadığını, satış ilanının tebliğ tarihi olan 28/06/2021 tarihinde satıştan haberdar olduğunu, bu tarihte kıymet takdir raporuna itiraz edebileceklerini, iddia eden tarafın satış ilanının tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazlarını sunabileceklerini, bu sürede itirazda bulunulmaması nedeniyle kıymet takdir raporunun kesinleştiğini, kıymet takdir raporunun da usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacı tarafın konutta olmaması nedeniyle en yakın komşusu Sami Kıran'a sorulduğunu, verdiği cevapta davacının Soma ilçesine gittiğini belirttiğini, bunun üzerine imzadan imtina etmesi sebebiyle...

İcra Müdürlüğünün 2020/14346 Esas sayılı dosyasında ilamsız takip yapıldığı, örnek 7 ödeme emrinin 30/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasıyla 12/08/2020 tarihinde icra dosyasına dilekçe yazarak itirazda bulunduğu, dava dilekçesinde de davacının tebligattan 11/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu açıkça belirtildiği, bu durumda tebligatın yapıldığının öğrenildiği 11/08/2020 tarihinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunulması gerekirken, yasal 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra 28/09/2020 tarihinde şikayette bulunulduğu gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiğinden sair talepler hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

Dava, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına yöneliktir. Usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın İİK 16/1 maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede tebliğ işlemine yönelik olarak icra mahkemesine şikayette bulunması gerekir. Aksi halde tebliğ işlemi kesinleşir. Davacılar ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunmuş iseler de İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesinde 2018/804 Esas sayılı dosyasıyla açılan aynı takibe ilişkin tahliye davasında dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde 07/02/2019 tarihinde tebliği üzerine takipten haberdar oldukları, ardından mahkemece verilen tahliye talebinin kabulüne dair kararın Gülendam Özdemir'e 21/05/2019 tarihinde bizzat, Şükrü Özdemir'e ise 27/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla yasal süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE, karar verilmiştir....

Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, takip dosyasının yapılan incelemesinde satış ilanının şikayetçi borçluya 28.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine sunduğu dilekçesinde, açık artırma şartnamesi ve ilanın incelendiği belirtildiği ve satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair herhangi bir iddia ileri sürülmediğine göre, usulsüz olarak yapıldığı ileri sürülen tebliğ işlemlerinden de satış ilanının tebliğ tarihi itibariyle haberdar olunduğunun kabulü gerekir. 28.01.2015 tarihinde muttali olunan usulsüz tebliğ işlemlerine ilişkin 08.04.2015 tarihinde yapılan şikayet, yukarıda açıklanan Yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları 5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca itirazi kabil kararlardan olması nedeniyle dosyanın incelenmeksizin merciine iletilmek üzere Yargıray Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 08.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir...

      Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

        Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, 08/03/2021 tarihli şikayet dilekçesi ile davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebligatı öğrenme tarihinin 30/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesini ve Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3509 Esas sayılı dosyasında yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerinin tespitine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davacı vekilinin usulsüz olduğunu iddia ettiği tebligatları avukat portal üzerinden 18/02/2021 tarihinde saat:12.22.44 ve 12.22.25 saatlerinde gördüğü anlaşılmakla 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluna başvurulmaması nedeniyle hak düşürücü süre sebebiyle şikayetin usulden reddine karar verildiği ,karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Kanun'un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka bâtıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı ise, İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir....

          nin temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2-Borçlu ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Alacaklı tarafından muris ... mirasçıları hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, şikayetçi borçlular icra mahkemesine başvurularında; murislerinin vefatı üzerine ....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/136 Esas sayılı dosyasında mirasın hükmen reddi davası açtıklarını, haklarında yapılan icra takibinde ödeme emrinin kendileri ile ilgisi olmayan adrese gönderildiğini ve usulsüz şekilde muhtarlığa yapıldığını, muhtarın geç haber verdiğini, gecikmiş itirazda bulunduklarını, borç için doğrudan aleyhlerine takip yapılmasının usulsüz olduğunu ileri sürdükleri, duruşmada ise açmış oldukları davanın, usulsüz tebligat nedeniyle gecikmiş itiraza ilişkin olduğu yönünde beyanda bulundukları, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu