Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde ;davalı-alacaklının davacı borçlu aleyhine 21.911,33- TL alacağa ilişkin olarak ilamsız takip yaptığı, borçlu adına çıkartılan ilk ödeme emrinin adreste tanınmadığından bahisle iade edildiği, bunun üzerine TK 21/2 maddesine göre çıkartılan tebligatında 24.05.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından icra dosyasına 03.09.2021 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır. Dava ; usulsüz tebliğ nedeniyle şikayete ilişkin olup, usulsüz tebliğ şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması zorunludur....

İlk sözleşmede, 15.01.2007-15.01.2008 tarihleri arası, ücretin 2.830,00 TL, ikinci sözleşmede, 18.01.2008-03 07.2008 tarihleri arası, ücretin 2.682,00 TL olarak kararlaştırıldığı ve davacının itirazi kayıtsız olarak sözleşmeleri imzaladığı görülmüştür. 02.01.2009- 30.06.2009 tarihleri arası için ücretin 2 .643,88 TL olduğuna dair sözleşmeyi ise davacı itirazi kayıtla imzalamıştır. Hukukumuzda sözleşme serbestliği ilkesi gereği taraflar ücreti serbestçe kararlaştırabilirler. Bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, ücret taraflar arasında yapılan sözleşme ile kararlaştırıldığından, ücretin işverence tek taraflı indirildiği söylenemez. Mahkemece, davacının fark ücret isteğinin, önceki sözleşmede itirazi kayıt olmaması nedeniyle 02.01.2009 tarihinden sonraki dönem için aylık 2.682,00 TL olduğu esas alınarak değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....

    Ödeme emri borçlulardan Esgin Spor Ltd adına 06/12/2019 tarihinde, diğer borçlu T2 adına 11/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. İİK 168/5 fıkrasına göre yetki itirazı ödeme emrinin tebliğden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Davacı borçlu şirket adına Ticaret Sicil adresine TK'nın 35. maddesine göre ödeme emri tebliğ yapılmış olup, davacı tarafından tebligatın usulsüz olduğuna dair her hangi bir şikayet bulunmamaktadır. Diğer davacı T2 yönünden ise dava ödeme emri tebliğinden itibaren yasal beş günlük süre içerisinde açılmıştır....

    ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; kıymet taktir raporu tebligatının yapıldığı kişinin aynı konutta birlikte oturup oturmadığı belirtilmeden, borçlunun konutta oturup oturmadığı tespit edilmeden yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, usulsüz tebliğ nedeniyle kesinleşmeyen kıymet takdir raporuna istinaden alınan satış kararının iptali gerektiğini ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 24.01.2021 tarihi olarak belirlenmesine, satış kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Ayrıca isim ve imzadan imtina eden komşuya haber verildi." matbu kaşenin şerh edildiği, Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre tebliğ yapıldığı, tebliğ şerhinde muhatabın nerede olduğuna ilişkin bilgi alınan ve haber bırakılan komşusunun kim olduğunun yazılmadığı kimliğinin tespit edilemediği bu haliyle tebliğ işleminin TK'nın 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30.maddelerine aykırı olarak usulsüz tebliğ edildiği anlaşıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile TK'nın 32.maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin, dosyada aksi kanıtlanmayan öğrenme tarihi olan 03/09/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin kabulüne, İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü 2020/19158 Esas sayılı dosyasından borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin, dosyada aksi kanıtlanmayan öğrenme tarihi olan 03/09/2021 olarak düzeltilmesine" karar verildiği görülmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında başlatılan cari hesap bakiyesine dayalı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlu 12.6.2014 tarihinde icra mahkemesine başvururusunda, borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 12.6.2014 olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu ve borçluya yapılan kıymet takdir raporu tebligatının da usulsüz olması nedeniyle kıymet takdiri raporu tebliğ tarihinin de öğrenme tarihi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ödeme...

        Dosya kapsamına göre, limited şirketine ait prim borçları nedeniyle davacıya gönderilen ödeme emrinin 11.02.2011 tarihinde babası .......... tebliğ edilirken '' kendisine verilmek üzere aynı adreste bulunan babasına'' şerhinin düşüldüğü, 7201 Sayılı Kanun'un 16. maddesinde; ''Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.'' hükmü öngörülmüş olup, tebliğ memuru, aynı adreste bulunan babasına tebliğ yaptığı, aynı adreste oturup oturmadıklarını tespit etmediği, şekli olarak tebligatın yöntemine uygun olmadığı ve davacının ıttıla tarihinden itibaren hak düşürücü sürenin işlemeye başlayacak olup, davanın süresinde ./.....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: hesap kat ihtarının yurt dışı adresi bulunan şikayetçiye TK'nun 25/a maddesine göre tebliğ edilmemesi ve yurt içindeki adrese gönderilen hesap kat ihtarının bizzat muhataba tebliğ edilmeme sebebinin mazbataya yazılmaması nedeniyle usulsüz olduğu, alacağın şikayetçi yönünden muaccel hale gelmediği, satış ilanının Paris Başkonsolosluğu aracılığıyla tebliğ edildiği, şikayetçi tarafından satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun ileri sürülmediği, bu durumda diğer şikayetlerin yasal 7 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle icra emrinin iptaline, diğer usulsüz tebligat şikayetlerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, ihaleden haberdar olmadığını, tebligatı alan annesinin okuma yazma bilmediğini, aynı konutta oturmadığını, tebligatta çarşıda olduğu yazılı olduğunu ancak yurtdışında olduğunu, aleyhine hükmedilen para cezasının mahkemeye erişim hakkının ihlali olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....

            Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili istinaf talep dilekçesinde özetle ; Davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş olup ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, alacakların ödenmediği iddiasını ispatlayamadığını, davacının yeni bir iş kuracağını ve dükkan açacağını gizlemiş olup davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğunu, müvekkili tarafından yapılan feshin haklı olduğunu, imzalı ve itirazi kayıtsız bordrolar varken tanık anlatımlarına itibar edilerek fazla mesai alacağı hesaplanamayacağını, kök rapora davacının itirazı olmadığını, bu durumun kendileri lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğunu, davacının fiilen çalışmadığı günler ve saatlerin yazılı deliller karşısında dikkate alınması gerektiğini, fazla mesai ve UBGT alacağı bulunmadığını, ücretlerin bankadan düzenli ve itirazi kayıtsız alınmış olup bordroların imzalı ve itirazi kayıtsız olması...

            UYAP Entegrasyonu