İşleri Genel Şartnamesinin sözleşmenin eki olması nedeniyle HUMK'nın 287. maddesi hükümleri de dikkate alınarak hakedişlere ... İşleri Genel Şartnamesi'nin 39. maddesine uygun şekilde itiraz edilip edilmediğinin incelenmesi gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporu da esas alınmak suretiyle hakedişlere itirazın bulunduğu kesin hakedişe itirazın bulunmamasına rağmen ara hakedişlerin itirazi kayıt ile imzalanmış olması nedeniyle itirazi kayıt olmaksızın imzalanmasının davacı açısından kabul anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilâmında da açıkça belirtildiği gibi ......
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru, tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f maddeleri gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı hakim tarafından denetlenebilir. Somut durumda davacı borçluya ödeme emri adresin kapalı olması sebebi ile kapıcı İsa Yeşil'den sorulup muhatabın çarşıya gittiği tespit edilip ilgili muhtarlığa tebliğ yapılıp 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına yapıştırılmak suretiyle tebliğ edilmiş ise de, tebliğ şerhi dikkate alındığında tebliğ işleminden kimin haberdar edildiği hususu belirsiz kalmıştır. Tebliğ mazbatasının bu kısmında " ayrıca en yakın komşu/kapıcı/yönetici ......'a haber verildi" şerhi bulunmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2021/1984 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yol ile başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin 07/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yetki itirazının ve kambiyo şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda davacıya tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 07/03/2021 tarihinde TK'nın 35. maddesine göre tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine itirazını 15/03/2021 tarihinde yaptığı görülmektedir. Davacı taraf dava dilekçesinde tebligatın usulsüz olduğuna dair bir iddiada bulunmamış olup bu husus mahkemece re'sen nazara alınacak hususlardan değildir. Bu durumda davacı tarafa yapılan tebligatın kesinleştiği ve buna göre açılan davanın süresinde olmadığı anlaşılmakla davanın süre yönünden reddine karar verilmesi yerindedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı borçluya 103 davet kağıdının ilk tebliğ adresine çıkartıldığı, bila tebliğ iade gelmesi nedeniyle yeniden çıkartılan tebligatın borçlunun adres kayıt sistemindeki adresine göre çıkartıldığı ve 25/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçluya adres sistemindeki adrese göre çıkartılan tebligatın usule uygun olarak tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, eldeki şikayetin ise 08/10/2020 tarihinde yapıldığı, tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin yedi gün içerisinde ileri sürülmediği belirtilerek, şikayet edenin tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Tebligatın TK 21/2 göre yapılacağına ilişkin şerhinde bulunan tebligat ve TK'nun 21/2 maddesi gereğince 14/01/2021 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, tebligatın oluşturulma tarihi olan 04/01/2021 tarihinde davacının sistemde kayıtlı olan mernis adresine tebligatın çıkartıldığı, davacının daha sonra mernis adresinin değiştirmesi tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, Borçluya takip dosyasına bilinen adresine 7201 sayılı TK. Kanunun 10/1 maddesi uyarıca normal tebligat çıkartılarak tebliğ edilmeye çalışılmış, tebligatın bila tebliğ iadesi üzerine aynı kanunun 10/2 maddesi yollaması ile TK. 21/2 göre tebliğ edildiği, tebliğin bu haliyle T.K 21/2. maddesine ve T.K'nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 30. maddesine uygun olarak yapıldığı, tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşıldığından şikayetçinin usulsüz tebligat şikayetin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takibin ilam niteliğindeki ipotek belgesine dayalı olarak açılması nedeniyle her icra dairesinde takip yapılabileceğini, davacı borçlunun borcu ödemesi için 4 ay kadar beklendikten sonra takibe geçilmesi nedeniyle ödeme için yeterli süre verilmediği iddiasının doğru olmadığını, ihtarnamenin muhtara değil aynı konutta yakınına tebliğ edildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetçi tarafın şikayet ve itirazlarının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davacının ortağı olduğu limited şirketinin prim borcu nedeniyle 6183 sayılı Yasa kapsamında gayrimenkul kaydına haciz konulmuş, icra tehtidi altında ödediği prim ve gecikme zammının zamanaşımına uğramış olması nedeniyle istirdatı istemine ilişkin olup, Mahkemece bozma ilamı sonrasında davacının itirazi kayıt koymaması ve ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük hük düşürücü süre içinde dava açılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup, eksik borç niteliğindeki zamanaşımına uğramış borcun itirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi yerindeyse de; dava ödeme emrinin iptali niteliğinde olmadığından, hak düşürücü süreye tabi olmayıp, gerekçenin bu yönüyle isabetsiz olduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi'nin 2018/3109 Esas -2019/554 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararında da hüküm altına alındığı üzere "ŞİKAYETİN KABULÜ İLE USULSÜZ OLARAK YAPILAN TEBLİGATIN İPTALİNE, TEBLİĞ TARİHİNİN 23/02/2018 OLARAK TESPİTİNE" fakat yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve vekalet ücreti ile ilgili olarak davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş olduğu tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamından usulsüz tebligata ilişkin ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nde ...Esas sayılı dosyasında davalının takip borçlusunun açmış olduğu davada, yerel mahkemece şikayetin kabulü ile usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline, tebliğ tarihinin 23/02/2018 olarak tespitine karar verilmiş olmakla, İstanbul BAM 22....
Sayılı dosyada yaptığı usulsüz tebligat tespitine istinaden gecikmiş itiraz başvurusu olduğunu, müvekkilinin usulsüz olduğu mahkeme ilamıyla sübut bulan tebligat nedeniyle yani kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebeple yasal süresi içerisinde takibe itirazlarını sunamadığını, bu kapsamda gecikmiş itiraz başvurularının kabulü gerektiğini, mezkur davayı açmaktaki esaslı iradelerinin takibe itiraz olduğunun izahtan vareste olup, itiraz sürelerinin, usulsüz olduğu kanaatinde oldukları tebligat nedeniyle kaçırılması nedeniyle davanın ikame edildiğini ve geçerli bir itirazın sunulabilmesi adına İstanbul 24. İcra Mahkemesi 2021/789E....
İcra hukuk mahkemesi 2020/226 esas 2020/279 Karar sayılı dosyası ile birleştirilmesine, mahkeme dosyalarındaki usulsüz tebliğ itirazlarının istinaf aşamasında incelenmesine ve ilk derece mahkemesi kararının şikayetçi borçlu lehine kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. İstinaf konu kararda davacı vekili tebliğ edilen Örnek no 7 ödeme emrinin 20/09/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak bu tebligatın usulsüz olduğunu beyan etmiş, mahkemece süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....