takibe dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın 05/01/2021 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edilmesine rağmen 21/01/2021 tarihinde şikayet ettiğini, şikayetin 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığını, haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olarak davacı tarafa tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde itirazda bulunulmadığından talepleri üzerine 06/08/2020 tarihinde 2. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini savunarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ".. şikayet eden 3. kişi vekilinin şikayet dilekçesinde 89/2. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddiası bulunmamaktadır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından ise şikayetçi borçlunun bildirdiği tarih esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/16063 Esas sayılı dosyası ile alacaklı T3 tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, işbu takip kapsamında Örnek No:7 ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığını ve muhatap adreste bulunamadığından işbu tebligatın TK 21/2 hükümleri uyarınca gerçekleştirilmemiş olmasına rağmen tebliğ mazbatasının muhatara bırakıldığını, tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat durumunda tebliğ tarihinin muhatabın beyan ettiği tarih kabul edildiğini, müvekkilinin haberi olmadan takibin kesinleştiğini ve akabinde müvekkilinin adına kayıtlı taşınmazları ile maaşına haciz konulduğunu, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz tebligatı şikayetlerinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 24/12/2021 olarak düzeltilmesine, yasal süresi içerisinde gerçekleştirilen itirazların yasal süresi içinde olduğunun tespiti ile itirazlarının kabulüne, mevcut haksız hacizlerin kaldırılmasına, işbu haksız ve hukuka aykırı ödemelerin müvekkiline iadesine...
Bu yöndeki şikayetin ise, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerekmektedir. İİK'nın 18/3. maddesi gereğince, şikayet hakkında duruşma açılmadan karar verilmesi olanaklı ise de, bu durum davalıya (varsa vekiline) şikayet dilekçesi tebliğ edilmeden veya Mahkemece taraf delilleri toplanmadan doğrudan karar verilebileceği anlamına gelmez. Ancak, davacılar vekilinin istinaf aşamasında savunma ve iddialarını ileri sürdüğü ve dava dilekçesindeki iddialar ile birlikte Dairemizce iddiaların değerlendirildiği dikkate alındığında, sırf bu eksiklik nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesinin usul ekonomisine uygun düşmeyeceği değerlendirilerek bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir....
Öte yandan, İİK'nun 114. maddesi gereğince, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliğinin zorunlu olmadığı ve satış kararında tebligat yapılmasına dair bir karar bulunmadığından, borçluya satış ilanı tebliğ edilmemesinin ihalenin feshini gerektirmeyeceği gibi, borçlunun, şikayet dilekçesinde kendisine yapılan satış ilânı tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde bir iddiasının mevcut olmadığından bu durumda muhatabı tarafından şikayet konusu yapılmadığı halde borçluya satış ilanının tebliğ edilmediği hususu re'sen gözönüne alınarak ihalenin feshedilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
Sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine adi yazılı tahliye taahhüdüne dayanılarak ilamsız takibe başlandığı, örnek 14 ödeme emrinin borçluya 14.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 24.09.2019 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğu, 17.10.2019 tarihinde icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur ( Yargıtay 12. HD'nin 06.07.2020 tarihli, 2019/13971 E, 2020/6410 K. sayılı içtihadı)....
Dairemizin 09.03.2015 tarih v 2014/31178-2015/5170 sayılı kararı ile TK. 21/2. maddesinde düzenlenen mernis şerhinin tebliğ çıkaran mercii tarafından tebligat üzerine şerh edilmediğinden tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur....
Somut olayda davacı borçlu vekilince sunulan şikayet dilekçesinde takipten 27/12/2019 tarihinde haberdar olunduğu belirtilmiş, yine icra dosyası kapsamında 27/12/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile ilamsız takibe karşı takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu dikkate alındığında davacının hakkında yapılan takipten en geç 27/12/2019 tarihinde haberdar olduğu, buna göre şikayetin 27/12/2019 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiğinden, şikayetin son günü 03/01/2020 tarihi olmasına rağmen şikayet başvurusunun 09/01/2020 tarihinde yapıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/07/2019 olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Usulsüz tebliğ şikayetinin, İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Şikayet süresi, hak düşürücü nitelikte olduğundan mahkemece resen gözetilir....