belirterek, kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, bu talep kabul görmez ise, gecikmiş itiraz olarak kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2022 NUMARASI : 2022/31 ESAS - 2022/811 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 14. İcra Dairesinin 2020/16625 esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip nedeniyle kendisine gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, öncelikle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emrini öğrenme tarihinin 12/11/2020 tarihi olarak değiştirilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir....
Borçlu, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligattan 03/02/2015 günü haberdar olduğunu ileri sürerek 04/02/2015 tarihli itirazları gereğince takibin durdurulmasını istemiş olup, borçlunun bu yöndeki istemi, tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda; 22/01/2015 günü tebliğ edilen örnek 7 ödeme emrinden borçlu 03/02/2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek, bu tarihten itibaren yasal yedi günlük süreden sonra 25/02/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....
imzanın ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalılara bir borcu olmadığını, herhangi bir ticari ve hukuki ilişkisi olmadığını belirterek öncelikle usulsüz yapılan tebligatın geçersiz sayılarak 28/11/2016 tarihinin tebliğ tarihi kabul edilmesine, süresi içerisinde yapılan itiraz nedeniyle imzalara, borca ve takibe itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/13510 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin, şirketlerinde çalışmayan ve tebligatın yapıldığı tarihte şirketle hiçbir ilişkisi ve temsil sıfatı olmayan Buğra Aydın'a usulsüz tebliğ edildiğini, takipten tahliye işlemi için şirkete gelinen 25/11/2019 tarihinde haberdar olduklarını, takibe ve tahliye taahhüdüne itiraz ettiklerini, tahliye taahhüdündeki imzayı kabul etmediklerini bildirerek usulsüz tebligatın iptaline, süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, tahliye emrinin davacı T5 daimi çalışanı Buğra Aydın'a tebliğ edildiğini, bu kişinin şirket çalışanı olduğunun 25/11/2019 tarihli haciz tutanağında daimi çalışan Şebnem Yaşar'ın Buğra Aydın'ın 15 gün önce işten ayrıldığına ilişkin beyanından da anlaşıldığını, aynı taraflar arasında İzmir 5....
Davalı ; Davacının dava dilekçesindeki iddiaların asılsız ve yersiz olduğunu, davacının işbu davasını açarken de usulsüz şekilde dava dilekçesinde de bilinen adresine yer vermeyerek dava dilekçesinin de usulsüz tebliğine sebebiyet verdiğini, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, davacının da bu usulsüz tebligata dayanarak eldeki temerrüt nedeniyle tahliye davasını ikame ettiğini ve davanın kabul edildiğini, ilk derece mahkemesince verilen kararın mevcut usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, İİK'nin 269/a maddesi uyarınca kesinleşen icra takibine dayanarak temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. İcra İflas Kanunu’nun 269/a maddesi, borçlu, takibe itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir hükmünü içermektedir....
, ödeme emrinin tebliğ tarihinin, usulsüz tebliğin öğrenildiği tarih olarak düzeltilmesinin istenmesi gerektiğini, davacının 28/07/2020 tarihinde icra takibinden haberdar olduğunu, bu durumda icra dosyasına itiraz etme süresinin 04/08/2020 tarihinde bitmesine rağmen davacı tarafça 05/08/2020 tarihinde itiraz edildiğini, bu sebeple; davanın reddini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/24693 Esas sayılı dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, ödeme emrine ıttıla tarihinin 28/04/2022 olarak düzeltilmesine, takip şekline göre davacının takibin durdurulmasına ilişkin talebi hakkında icra müdürlüğünce işlem yapılacağından mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava: İİK'nun 16 vd. maddeleri uyarınca açılan usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/133-2015/375 Esas-Karar sayılı mahkeme kararı ile 1. haciz ihbarnamesinin iptaline, öğrenme tarihinin 05.02.2015 olarak düzeltilmesine karar verildiği ve usulsüz tebligat nedeniyle 1. haciz ihbarnamesi geçersiz sayıldığından 3. haciz ihbarnamesinin de hukuki sonuç doğrumasının mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile 3. haciz ihbarnamesinin hukuken geçersiz olduğunun tespitine karar verildiği görülmektedir. Haciz ihbarında bulunulan 3.kişinin kendisine gönderilen haciz ihbarı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı Yasanın 16/l. maddesi gereğince bu şikayetini işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: : Bursa 11 icra müdürlüğünün 2021/11630 esas sayılı dosyada gönderilen ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edildiğini müvekkilinin ödeme emrini 12/01/2022 tarihinde öğrendiğini, ve takibe itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce 17/01/2022 tarihli karar ile de, borca itiraz taleplerinin reddine karar verilerek haciz yapıldığını, takibin örneği icra dosyasına sunulmayan bir idari para cezası belgesi ve bunun rücuuna dayandığı iddiası olduğunu, icra dairesince kabul edilmemesinin hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olduğundan süresiz şikayet sebebi olduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin tevziat saatinden sonra adresi dönüp dönmeyeceği araştırılmaksızın yapıldığından usulsüz olduğunun tespiti tebliğ tarihinin 12/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine hacizlerin kaldırılmasına ve icra inkar tazminatı verilmesine karar verilmesini istinaf etmiştir....