Bu durumda mahkemece öncelikle borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı belirlenip, tebligatın usulsüz yapıldığının ve başvurunun da süresinde olduğunun tesbiti halinde takibin şekline göre işin esasının incelenmesi, aksi halde istemin süre aşımından reddi gerekir. 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda; borçlu vekilleri Av. .... ve Av. ... tarafından ... C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin açık bir şikayetin bulunmaması nedeniyle şikayet konusu yapılmayan hususun temyiz nedeni yapılamayacağının tabii bulunmasına, HUMK 428/son madde hükmüne, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz...
Nun 21/2 maddesine göre ödeme emri tebliğ ettirildiğini, iş bu tebligat usul ve yasaya aykırı olduğunu, şöyle ki; Müvekkili usulsüz olarak yapılan işlemler neticesinde takipten haberdar olamadığını, 24/08/2022 tarihinde e devlet uygulaması üzerinden öğrendiğini, kaldı ki 7201 sayılı tebligat kanunun 21/2 maddesinde mernis adresine yapılan tebligatlar da adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir denilmekte ise de komşusuna haber verilmediği ve bu konu ile tebligat üzerinde herhangi bir şerh ve imzada olmadığını, müvekkili 24/08/2022 tarihinde dosya detayı ve borç hakkında bilgi aldıktan sonra alacaklının elektrik dağıtım şirketi olması nedeni ile takipte belirtilen abonelikten bahis ile böyle bir borcunun olmaması nedeni ile 24/08/2022 tarihinde Şanlıurfa 2....
Bu yöndeki şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İcra müdürlüğüne yapılan şikayet sonuç doğurmaz. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 10.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı iddiası ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğünün, icra müdürlüğünce incelenemeyeceği gerekçesiyle süresinden sonra yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işlemine yönelik şikayetin icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmayacağından, memurluk kararı yasaya uygundur....
İcra Müdürlüğünün 2015/165 Esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine takip yapıldığını, takip dosyasından ödeme emrinin müvekkilleri Susan ve Timothy'nin bilinen son adresi olduğundan bahisle 30/05/2016, müvekkili T2 ise 10/06/2016 tarihinde TK. 35. maddeye göre aynı adreste tebliğ edildiğini, müvekkillerine yapılan tebligatın TK'nın 35. ve yönetmeliğin 57. maddeleri gereğince usulsüz bulunduğunu, TK. 35. maddeye göre tebligat yapılabilmesi için daha önce aynı adreste usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olması, muhatabın adresini değiştirmiş ise bu değişikliği bildirmemiş olması, adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması gerektiğini, müvekkillerinin Türk vatandaşı olmayıp Türkiye'de ikamet etmediklerini, bu nedenle de tebliğin usulsüz olduğunu, yabancı ülkede yaşayanlara tebligatın nasıl yapılacağının TK'nın 35. maddesi ile Tebligat Yönetmeliğinin 38 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini belirterek, davanın kabulü ile davacılara ödeme emirlerinin usulsüz tebliği nedeni ile...
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Satış ilanının davacılar vekiline 29/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların satış ilanı tebliği işlemine ilişkin usulsüzlük iddiasının bulunmadığı, tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede yukarıda belirtilen iddialarla şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla artık bu hususlar ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediğini ileri süremez. Bu nedenle davacıların kendileri dışındaki ilgililere satış ilanının hiç tebliğ edilmemesi ya da tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin fesini istemesine de olanak bulunmamaktadır....
Açıklanan şu duruma göre mahkemece, hakkında takip yapılan şirket ile şikayetçi şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının getirtilerek, öncelikle husumet konusunun incelenmesi, bilâhare Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürüldüğüne göre, somut olayda Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebliğ yapılabilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığının da incelenerek, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığının belirlenmesi halinde aynı Kanunun 32.maddesine göre usulsüz olarak yapılan tebliğ işlemine muttali olunan tarihi tebliğ tarihi olarak belirlenmesi ve bu halde borçlunun diğer şikayet nedenlerinin de incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
GEREKÇE: Dava; Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz davası niteliğinde olup Uyuşmazlık, borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilip edilmediği tespiti noktasında toplanmıştır. Mersin 7. İcra Dairesi'nin 2022/9737 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde: alacaklı T3 tarafından T1 aleyhine icra takibi başlatıldığı, borçlunun "Anamur Hal Kompleksi E Blok No.10 Anamur/Mersin" sayılı adresine çıkartılan ödeme emrinin muhatabın taşındığı ve yeni adresinin bilinmediği şerhi ile iade olunduğu, bu kez borçlunun "Bahçelievler Mahallesi, 1208 Sokak, No.9 İç Kapı No.2 Anamur/Mersin" sayılı adresine çıkartılan ödeme emrinin adresin yapıla olması nedeni ile komşusu Mehmet Kerbeli'den sorulduğu ve yine Mehmet Kerbeli'ye haber verildiği gerekçesi ile mahalle muhtarına 22/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, açılan iş bu dava ile yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ıttıla tarihinin 13/02/2023 olarak tespitine karar verilmesi talep edilmiştir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde ...... mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığını ileri sürerek 23.03.2016 tarihinde şikayet yoluyla ...... mahkemesine başvurduğu ve usulsüz tebligattan 18.03.2016 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, borçlunun ödeme emri tebligatından daha önce haberdar olduğu alacaklı tarafça iddia ve ispat edilmediği gibi ...... dosyasında da bu yönde bir belge ve bilgi bulunmamaktadır....