İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir. Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez....
Mahkemece;"Şikayetin kabulü ile Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2021/7204 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen 20/10/2021 tarihli ödeme emrinin tebliğ tarihinin 11/11/2021 olarak düzeltilmesine, davacının diğer talepleri hakkında düzeltilen tebliğ tarihi gözetilerek icra müdürlüğünce karar verilmesine, 20/10/2021 tarihli ödeme emrinin iptali talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Tebliğ ve ihtar olunur" açıklamasının yazılı olduğu, ilamsız takibe dayanak olan belgelerin ödeme emri ile birlikte davacı borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmış olup, bu durumda ilk derece mahkemesince sadece ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptali yönünde hüküm kurulması gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hem ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine, hem de ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
İnce Apt.No:18 Kocasinan /Kayseri adresine gönderildiği ve hiçbir araştırma yapılmaksızın, tebligatın, henüz ilk çıkartılan tebligat olmasına rağmen, direk olarak T.K. 21/2.maddesi uyarınca komşu isim ve soyisimi yazılmadan,mahalle muhtarına yasa ve usule aykırı olarak tebliğ yapıldığının, tespit edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz ve yasaya aykırı olduğunu, taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, beyan ederek davanın kabulüne, usulsüz tebligatın iptali ile öğrenme tarihi olan 29/09/2022 tarihinin kabul edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
borçlunun işyeri adresine çıkartıldığı ve sekreter Ceren Elmas imzasına tebliğ edildiğinin görüldüğü, tebliğ işlemleri bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre yapılmış ise de; tebliğ anında muhatabın orada bulunmadığı hususu tespit edilmeden doğrudan çalışan olduğu belirtilen kişiye yapılmış olduğundan tebligat, anılan madde hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğundan, usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilerek borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin (22/12/2014) tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine ve kabul edilecek tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazlarının esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararının bozulduğu anlaşılmıştır....
Takip dosyasının incelenmesinde davacı üçüncü kişiye 89/1 haciz ihbarnamesinin 04.03.2022 tarihinde, usulsüz tebliğ iddiasına konu 89/2 haciz ihbarnamesinin 22.03.2022 tarihinde ve nihayet 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 04.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça 89/3 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise tebliğ muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir. Somut olayda, üçüncü kişi davacıya ikinci haciz ihbarnamesinin 22.03.2022, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 04.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği icra dosyası kapsamından anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2021/116 ESAS - 2021/303 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/9853 Esas sayılı dosyasından aleyhine başlatılan takibi müvekkilinin Uyap vatandaş sistemi üzerinden öğrendiğini, tebligatın usulsüz olarak TK'nın 21 maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiğini belirterek, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emri ve tebligatın iptali ile takibin durdurulmasına, tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; ''... Ankara 28....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile açılan iş bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, karşı tarafın 11/08/2021 tarihinde satış gününü öğrendiğini iddia etmekte ise de kendilerine satış ilanının 28/06/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, satış ilanının usulsüz olarak tebliğ edildiğine dair herhangi bir iddialarının bulunmadığını, satış ilanının tebliğ tarihi olan 28/06/2021 tarihinde satıştan haberdar olduğunu, bu tarihte kıymet takdir raporuna itiraz edebileceklerini, iddia eden tarafın satış ilanının tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazlarını sunabileceklerini, bu sürede itirazda bulunulmaması nedeniyle kıymet takdir raporunun kesinleştiğini, kıymet takdir raporunun da usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacı tarafın konutta olmaması nedeniyle en yakın komşusu Sami Kıran'a sorulduğunu, verdiği cevapta davacının Soma ilçesine gittiğini belirttiğini, bunun üzerine imzadan imtina etmesi sebebiyle...
Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir (H.G.K. 25.01.2006 Tarih ve 2005/2- 772 E. 2006/17 K.). Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir. Davacı-borçlunun ödeme emrinden beyan edilen tarihten önce haberdar olduğuna dair bilgi veya belge mevcut değildir. Davalı vekilinin öğrenme tarihine ilişkin ileri sürdüğü belgeler ödeme emri tebliğ tarihinden önceki tarihli olmakla ödeme emrinin öğrenilmesi anlamında dikkate alınmayacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 17.maddesi ile Tebligat Tüzüğün 23.maddesine göre; belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir....