Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya gönderilen 89/1 ihbarnamesinin tebliğ edilemeyip iade edilmesi üzerine TK 21/2 maddesi gereğince gönderildiğini ve 19/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal sürede itiraz edilmemesi üzerine 01/03/2021 tarihinde 89/2 ihbarnamesinin gönderildiğini ve birinci haciz ihbarnamesi TK 21/2 maddesi gereğince tebliğ edildiğinden 89/2 ihbarnamesinin de bu madde gereğince gönderilerek 02/03/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 03/03/2021 tarihinde davacı tarafından İstanbul İcra Daireleri Muhabere Bürosu aracılığıyla 89/1 ihbarnamesine itiraz dilekçesi gönderildiğini, davacının dilekçesinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini bildirdiğini, itirazın 89/1 ihbarı tebliğinden itibaren yasal sürede olmaması nedeni ile 89/3 ihbarının yine TK 21/2....

No:20 İç Kapı No:5 Hatay/Antakya adresine tebliğ olunduğu, bu adresin şikayetçi borçlunun AKS siteminde kayıtlı olan adresini tam olarak içermediği, bu durumda şikayetçi borçluya tebliğ olunan 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği, davalı tarafça aksini ispat eder nitelikte yazılı delil sunulmadığı anlaşılmakla, şikayetin kabulü ile şikayetçiye gönderilen 1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 15/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, 2. ve 3. haciz ihbarnamesinin iptaline, şikayetçinin menkul ve gayrimenkul malları ile banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....

Takip dosyasının incelenmesinde; 15.08.2014 tarihinde tebliğ edilen 2. haciz ihbarnamesine karşı şikayetçinin 18.08.2014 tarihinde “kesinleşmiş bir alacak olmadığı için haciz ihbarnamesine itiraz ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Şikayetçinin, 2. haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine verdiği cevap, İİK.'nun 89/2.maddesi kapsamında itiraz niteliğindedir. Bu durumda, mahkemece şikayetin kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bakiye hacze itiraz eder cevap verildiği andan itibaren ileriye yönelik herhangi bir takip yükümlülüğümüz olmadığı hususunu bilgilerinize arz ederiz." şeklinde beyan ile davaya konu haciz ihbarnamesine süresi içinde ve açıkça itiraz edildiğini, müvekkili bankaya tanınan rehin hakkının üçüncü kişilere karşı da dermeyan edilebileceğini, bu nedenle icra müdürlüğünün kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla İcra Müdürlüğünün davacının İİK 89/2. maddesine göre müvekkil bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesine ilişkin talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    Takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından borçlu Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde 3.kişi T1na gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin 19.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi 3.kişi tarafından yasal süresi içerisinde 20.11.2020 tarihinde haciz ihbarnamesine karşı beyanda bulunularak İİK.nın 82.maddesi uyarınca kamu mallarının haczedilemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 89. maddesi uyarınca borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağını haczeden icra dairesince üçüncü kişiye bir haciz ihbarnamesi gönderilir. Borçlunun üçüncü kişideki parası, birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ edildiği tarihte haczedilmiş sayılır. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etmez ise, borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır....

    Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

      ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ edilen adresin elverişsiz bir adres olduğunu, tebliğ çıkarılan adreste hiçbir zaman ikamet etmediğini, ortak konutu kullanmadığı ve aralarında husumet bulunan ... adlı kişiye usulsüz olarak tebliğ yapıldığını, takipten 10.06.2019 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emri tebligatının iptali ile tebligatı öğrenme tarihinin 10.06.2019 olarak kabulünü talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebliğin bilinen adrese yapıldığını, icra takibine istinaden yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        ın ayrı ayrı beraatlerine; tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama-bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: I- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan dolayı kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz incelemesi sonucunda; a- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede, Yapılan yargılamaya, mahkemenin soruşturma sonunda oluşan inanç ve takdirine, sanığın birinci haciz ihbarnamesine itiraz dilekçelerinde imzasının bulunmamasına, hükmün gerekçesine göre, müşteki vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Sanıklar ... ve ... haklarında kurulan hükme yönelik incelemede, Müşteki vekili şikayet dilekçesinde,asıl borçlu Su ve Şişeleme A.Ş ile 3. şahıs...Ltd.Şti. arasında bayilik sözleşmesi ve kira sözleşmeleri bulunduğunu bildirmesi...

          nun 89.maddesine göre gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulüne uygun yapılmadığı ileri sürülerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan ''12.05.2014'' olarak düzeltilmesi isteğiyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Bilindiği üzere, haciz ihbarnamesine ilişkin tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle şikayetçinin, haciz ihbarnamesi tebligatlarını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; ''Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.'' hükmüne yer verilmiştir....

            Ayrıca en yakın komşu Ömer Öztürk'e haber verilmiştir." şerhiyle tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesinde açıkça Ömer Öztürk isminde bir komşu olmadığı iddiasında bulunulmadığı gibi yapılan kolluk araştırmasında da davacının bu isimde bir komşusunun bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda tebligat mazbatasında beyanı sorulan ve haber bırakılan kişinin adı soyadı ve sıfatı ile imzadan imtina ettiği ve muhatabın geçici olarak işe gittiği hususlarının açıkça yazıldığı, bu haliyle tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. İkinci haciz ihbarnamesi tebliği usule uygun olduğundan davacının birinci haciz ihbarnamesinden de bu tarihi itibarıyla haberdar olduğunun kabulü gerekir ki buna göre de birinci haciz ihbarnamesine yönelik şikayet süresinde değildir. O halde davacı tarafın birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde değildir....

            UYAP Entegrasyonu