Borçlu her ne kadar ödeme emrinde yazılı 20.857,84- TL borcu ödeme emrinin 05.03.2020 tarihinde tebliği üzerine 09.03.2020 tarihinde yatırmış ise de, borçlunun takibe konu alacak üzerinden %4,55 oranında hesaplanan 949,03- TL tahsil harcı, 306,18- TL takip tarihinden itibaren muhtıra tarihine kadar işlemiş faizi, 54,40- TL başvurma harcı, 76- TL takip masrafı, 3.128,68- TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.514,29- TL bakiye borcunu ödemediği, bakiye borç hesabında hukuka aykırılık mevcut olmadığından kendisine muhtıra gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacının takip dosyasından fazla ödeme talebinde bulunulduğu iddiasına itibar edilmemiştir. O halde, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin süre yönünden, sair şikayet ve itirazların esas yönünden reddi yerine, davacının bir kısım talepleri incelenmeksizin, yalnızca usulsüz tebliğ şikayetinin esası incelenmek suretiyle şikayetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararının bozulduğu ,bozma kararı üzerine mahkemece 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemi usul ve yasaya uygun olmadığından 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 25/12/2015 tarihi olarak düzeltilmesine, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemi usulüne uygun olmadığından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin çıkarılamayacağı gerekçesi ile şikayetçiye gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
HMK’nın 114/1-ı maddesinde dava şartı olarak düzenlenen derdestlik itirazının icra mahkemesinde görülen itiraz ve şikâyetler için de kıyasen uygulanması mümkündür. İcra takibinde ödeme ve itiraz sürelerinin başlayabilmesi için ödeme /icra emrinin borçluya tebliğ edilmiş olması gerekir. Tebligat borçluya usulsüz tebliğ edilmiş olsa bile, borçlu ödeme emrini öğrenmiş ise öğrendiğini bildirdiği tarih tebliğ tarihi sayılır (Tebligat Kanunu m.32, Tebligat Yönetmeliği m.53/1). Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olması hâlinde borçlu usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren 5 gün (sadece usulsüz tebliğ tarihi düzeltilmesi talebi varsa 7 gün) içinde şikâyet yoluna başvurarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemesi, ayrıca borca ve imzaya itiraz etmesi gerekir. Borçlunun süresi içinde icra mahkemesine itiraz etmemesi ve borcu ödememesi hâlinde takip kesinleşir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2022 NUMARASI : 2021/698 ESAS - 2022/86 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili T1 ve dava dışı borçlular adına İzmir 8. İcra Dairesi'nin 2020/4231 E....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından yapılan itiraz ve şikayetlerin reddine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, takipte ödeme emrinin tebligat kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın ihbarnamenin kapıya yapıştırılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, öte yandan ödeme emrinin takip talebine aykırı olacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle iptalinin gerektiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.06.2021 olarak düzeltilmesine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Talep, usulsüz tebligata yönelik memur işlemi şikayeti, usulsüz tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden hacizlerin kaldırılması gerektiği ve takibe aykırı şekilde ödeme emri hazırlandığından bahisle ödeme emrinin iptali istemi noktalarındadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; faize yönelik itirazı yönünden açılmamış sayılması kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu alacağa ilişkin avans faizi işletilmesinin kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu, ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, her hangi bir tacir sıfatı olmamasına rağmen tüketici kredisi nedeniyle senet vasıtasıyla avans faizi işletilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, kararın lehine olan yönüyle kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca faiz oranı ve faize itiraz ile İİK'nın 45. maddesi uyarınca mükerrer takibin iptali ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayettir....
Diğer taraftan, borçlu şirketin bilahare, beyan edilen muttali tarihine göre 7 günlük yasal sürede ödeme emri tebliğ işlemi ile dosya kapsamında bulunan diğer tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin (4.12.2018 olarak) düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurduğu ve aynı sürede icra müdürlüğüne müracaat ederek takibe itiraz ettiği görülmüştür....
HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı borçlu tarafça, meskeniyet şikayeti ile birlikte, usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece, yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin hukuki değerlendirmede bulunulmuş, usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 1. İş mahkemesine ait karara istinaden Bakırköy 3. İcra müdürlüğünün 2019/23881 E.sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra dosyasından 15/01/2020 tarihinde haberdar olduklarını, tebliğ alan Mehmet Güler'in müvekkilin çalışanı olmadığını, takibin dayanağı olan mahkeme kararı bakımından 10 yıllık takip süresinin takip tarihi itibariyle dolduğunu, İİK 39/1, TMS 156/2 gereğince ilamlar için 10 yıllık zamanaşımı bulunduğunu, ilamın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına icra emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, söz konusu ilamın Bakırköy 1....