"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklının tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 12 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
hakkında başlatıldığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin murise 10.01.2011’de tebliğ edildiği, bu tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 16. maddesi gereğince, muhatabın tebliğ anında orada bulunmadığı tespit edilmeden yapıldığından usulsüz olduğu, murisin 28.5.2014’te öldüğü, muris adına çıkartılan bir yenileme emri tebligatı var ise de; tebliğ tarihi olan 01.02.2017’de murisin ölü olduğu, buna göre murisin ölüm tarihine kadar takipten haberdar olduğuna ilişkin dosya kapsamında bir bilgi bulunmadığı, alacaklının 09.3.2021 tarihli talebi ile mirasçılar ... , ..., ... ve ...’a ödeme emri tebliğ edilerek takibe dahil edildikleri anlaşılmakla, bu takip muris hakkındaki takibin devamı olup, bu nedenle de mirasçılar, murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz edemezler. Mirasçıların itirazı; mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı (İİK m. 71) ve benzeri itirazlar olabilir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Usulsüz tebliğ şikayeti yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; 02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesinde; “İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir” hükmü yer almaktadır....
Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
İİK’nun 16. maddesine göre, kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Aynı kanunun kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibi düzenleyen 171. maddesinde ödeme emrinin “… (3) Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini sebepleriyle birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı”nı içermesi gerektiği, 172. maddesinde ise, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmesi gerektiği düzenlemelerine yer verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat, icra memur işlemini şikayet, İİK'nın 58 ve 62. maddeleri uyarınca borca itiraza ilişkindir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2011/12- 177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Somut olayda, davacı açıkça şikayetten vazgeçtiğini bildirmediğinden ilk derece mahkemesince esasa ilişkin değerlendirme yapılarak davacının taleplerine göre hüküm kurulması gerekirken borçlu adına kayıtlı taşınmazın ihalede satıldığı ve ihalenin kesinleştiği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli değildir....
Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu.... aleyhinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, anılan borçlu şirkete gönderilen örnek 10 ödeme emrine karşı, borçlu şirket vekili icra mahkemesine başvurusundan, diğer itirazları ve tebligat usulsüzlüğü işlemi şikayeti ile birlikte şirketin temsilinin iki temsilcinin birlikte imzası ile mümkün olup, takibe konu çekte tek temsilcinin imzasının bulunduğunun, bu nedenle müvekkili şirketin borçtan sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek takibin iptalini ve alacaklı aleyhine % 20 tazminata hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece; ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihinin 21.12.2014 olarak düzeltilmesine, borçlunun itirazlarının reddine ve şartları oluşmadığından borçlu aleyhine tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Somut olayda borçlu tarafa yapılan ödeme emri tebliğ işlemi aynen "tebliğ için adrese gidildiğinde adreste muhatap veya yakınlarından kimse bulunmadı, en yakın ...... muhatabın geçici olarak işe gittiğini imzalı/sözlü beyanla belirtti, imzadan kaçındı. Evrak mahalle muhtarı ...... teslim edildi, kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı, en yakın ....'a haber verildi "açıklaması ile 22.06.2014 de tebliğ edildiği, yapılan tebliğ işleminde beyanı alınan ..'un komşu, kapıcı, yönetici gibi kimselerden olup olmadığının belirtilmediği, bu nedenle anılan tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine aykırı olmakla usulsüz olduğu anlaşılmıştır....
tebliğ mazbatasının resmi evrak olduğundan aksinin ancak yazılı delil ile ispatı gerektiğini, ayrıca iş bu davanın usulsüz tebligat şikayeti olup tebligatı yapan kişinin posta memuru olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhinde usulsüz tebligat nedeniyle mahkeme masrafı ve yargılama giderine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket adına şirket çalışanı olmayan Gülhan Acar'a usulsüz tebliğ yapıldığını, tebligattan 26/11/2019 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkillerden T2 yapılan tebligatın Gülhan Acar adına yapıldığını, müvekkilin Gülhan Acar adında bir çalışanının bulunmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takipten 26/11/2019 tarihinde haberdar olduğunu, takip talebinde müvekkilden 1.057.331,56 TL masraf alacağı talep edildiğini, müvekkilin böyle bir masraf borcu bulunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak belirlenmesine, takibin iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....