İcra Dairesi'nin 2018/22561 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğ evrakı muhatabın adreste bulunmaması sebebiyle iade edilmesi üzerine ikinci bir ödeme emri tebliğ evrakının çıkartılmadığını, usulüne uygun takip kesinleştirilmeden kıymet takdirinin yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebiyle kıymet takdirine ve kıymet takdirinin tebliğine itiraz ettiğini ileri sürerek ödeme emrinin usulsüzlüğü sebebiyle kıymet takdirine itiraz ettiklerini aksi halde değerin düşük tespit edilmesinden ötürü kıymet takdirinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde;......
İcra Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, itirazın süresiz şikayete tabi olmadığı, taraflara çıkartılan tebligatların usulüne uygun olarak muhataplara bizzat tebliğ edildiği, yapılan tebligatların usulsüz olduğu düşünülse dahi bizzat tebliğ edilen satış ilanının tebliği ile öğrenilmiş satılacağı ve kıymet takdirine, meskeniyete ilişkin şikayetlerin de bu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, ayrıca dosyada mağdur taraf olarak gösterilen Melahat Akınerler ve Uğurcan Akınerler'in icra dosyasında borçlu olarak taraf sıfatlarının bulunmadığı görülmüş, dolayısıyla Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nce verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....
e tebliğ edilmiştir" şerhi ile 16.07.2014 tarihinde, kıymet takdir raporunun ise 03.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Borçlu vekilinin temyiz dilekçesine eklediği aile nüfus kayıt örneği içeriğinden borçlunun 103 davetiye tebliğ şerhinde belirtilen "...." adında bir kardeşinin olmadığı görülmekle 103 davetiye tebliğinin usulsüz olduğunun kabulü gerekir Kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 03.12.2014 tarihi itibariyle ise 08.12.2014 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin süre yönünden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. İİK'nın 103. maddesinde de "... haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına tebligat kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez " hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacıya 103 örnek haciz davetiyesinin tebliğ edilmediği, kıymet takdir raporunun 05/07/2019 tarihinde, Söke İcra Müdürlüğünün 2018/716 Tal. sayılı dosyasında düzenlenen satış ilanının ise 06/08/2019 tarihinde Arslanyaylası Mah., Arslanyaylası Sok., No:137, Söke/Aydın adresinde TK'nın 16. maddesi uyarınca davacıya tebliğ edildiği, davacı adına tebligatı teslim alan kardeşi Mehmet Uysal'a ise kıymet takdir raporu ve satış ilanının Arslanyaylası Köyü, No:3, Söke/Aydın adresinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda, sair şikayet nedenlerinin yanında, kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, kıymet takdirine yaptıkları itirazın reddedildiğini ileri sürerek 25.05.2015 tarihinde satışı yapılan taşınmazların ihalesinin feshini istediği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İhaleye esas alınan kıymet takdir raporunun 12.05.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun kıymet takdirine itirazının ... 5....
Şikayet, kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılmış meskeniyet şikayetine ilişkindir. Mahkemece davacının usulsüz tebliğ iddiası incelenmeksizin davanın esasına girilerek ipotekli takipte borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının mevcut olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Oysa İİK'nın 16. maddesine göre meskeniyet şikayeti süreye tabi olup, öncelikle usulsüz tebliğ iddiası incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olmadığı sonucuna varıldığı takdirde işin esası incelenerek sonuca gidilmelidir. Dosyanın incelenmesinde; davacı vekilinin ödeme emrinin tebliğinin usulüne uygun olduğunu beyan ettiği görülmekte olup, borçluya çıkarılan ve 08.04.2019 tarihinde TK'nın 21/1. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi ile 22.07.2019 tarihinde yapılan kıymet takdiri raporunun tebliğ işlemi arasında şekil ve içerik bakımından herhangi bir farkın bulunmadığı anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 23.05.2023 Tarihli ve 2023/216 Esas, 2023/228 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve kıymet takdirine itiraza ilişkin dava açıldığı, kıymet takdirine itiraz yönünden tefrik kararı verilerek yargılamaya usulsüz tebligat şikayeti yönünden devam olunduğu, şikayete konu işlemin Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesince gerçekleştirildiğinden, usulsüz tebligat şikayetini inceleme yetkisinin Ankara İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.10.2023 Tarihli ve 2023/1339 Esas, 2023/1252 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinin bildirerek iptalinin talep edildiği, kıymet takdirinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin Ankara 3....
Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; satış ilanı tebliği usulsüz tebliğ edilmiş olup İİK'nın 127. maddesi gereğince tek başına ihalenin feshi nedeniyse de satış bedelinin muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediği, somut olayda davacının aynı zamanda kıymet takdirinin de usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunduğu, yerleşik uygulamaya göre davacının kıymet takdirine itiraz olanağını kullanamaması hallerinde ihalenin feshi davasında kıymet takdirine ilişkin itirazların keşif yapılmak suretiyle görülebileceği ancak davacının dilekçesinde yalnızca rapor tarihi olan 13.07.2020 tarihinden sonra emlak ve döviz fiyatlarındaki artış sebebiyle kıymet takdir raporunun esas alınamayacağını ifade ettiği, ihaleye esas alınan 13.07.2020 tarihli rapordaki bedele yönelik somut bir itirazının bulunmadığı, hal böyle olunca kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiği bu nedenle ihalenin...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tavşanlı İcra Müdürlüğünün 2017/1060 icra atkip dosyasından Kütahya İli Tavşanlı İlçesi 158 Ada 1 Parsel de kayıtlı taşınmaz 03/02/2022 günü açık artırma suretiyle satışa çıkarıldığını, ilgili satışa hazırlık aşamasında hatalı işlemler yapıldığını, öncelikle icra dosyasında yapılan kıymet takdir raporunda idari bina kıymet takdirine konu yapılmamış işken İcra Hukuk Mahkemesi kıymet takdirine itiraz davasında alınan bilirkişi raporunda idari bina da kıymet takdirine konu yapılmış ve o konuda da bir değer tespit edildiğini, hal böyle olunca satılan taşınmazın değerlerinde değişiklikler meydana gelmiş ve daha önce kıymet takdiri yapılmayan idari bina da satış dosyasında ayrı bir değer olarak satılmış olup usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca satış ilanında belirtilen taşınmaz ve taşınırlar aynı satış ilanı içinde gösterilmek suretiyle de hata yapıldığını, menkul ve gayrimenkul satışları ayrı kurallara bağlı olup aynı satış şartnamesi...