Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü 2016/2603 sayılı dosyasından takibin davacı borçlu yönünden iptaline, davanın yasal süresinde açılmış olduğuna, zaman aşımı itirazının reddine, dava türleri itibarı ile ( Kambiyo Şikayeti - Zaman aşımı itirazı ) icra inkar tazminat müessessi içermediğinden davalı-davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 vekili dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davacının bilinen en son adresi ve adres kayıt sisteminde de yer alan Belceağaç Mah. Belceağaç Sk....

İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetinin, icra mahkemesine yapılması gerektiği, davacının icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinin sonuç doğurmayacağı kanaatine varıldığından, bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesi kararın hüküm kısmında şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin yerinde görülmemesi nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, hükmün gerekçesinde şikayetin süresinde olmadığının belirtildiği ve sonuçta şikayetin reddine karar verildiği dikkate alındığında, bu husus sonuca etkili görülmemiştir....

İcra Müdürlüğünün 2019/13180 Esas sayılı dosyasından müvekkiline ödeme emri gönderildiğini 01/10/2019 tarihinde öğrenmeleri üzerine 02/10/2019 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi gönderildiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrine ilişkin tebliğ mazbatasında, "şirket yetkilisinin işyeri dışında olduğunu beyan eden aynı adreste daimi çalışan" şerhi ve "Mücahit Öztürk" imzasının yer aldığını, müvekkilinin Mücahit Öztürk adına bir çalışanı olmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile takibin devamına ilişkin işlemin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla haciz ihbarnamelerini öğrendiği anda icra dairesine itiraz ettiğini, her 3 haciz ihbarnamesine de itiraz ettiğini, her ne kadar davanın ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde açılması gerekir ise de müvekkilinin icra dosyasına itiraz etmesi sebebiyle süre aşımının kesildiğini, dosyaya haksız şekilde borçlu olarak eklendiğini, ıttıla tarihinden itibaren süresinde yapılan itirazların yok sayıldığını, haksız şekilde 120.000,00 TL gibi yüksek bir tutarı ödemek zorunda olduğunu, belirterek istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu İİK 89/1,2,3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebiyle iptali talebidir. Usulsüz tebliğ şikayeti İİK 16. maddeye göre ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmesi gerekir....

Borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir. Somut olayda; hak düşürücü nitelikte olan yasal beş günlük süre geçtikten sonra itirazda bulunulduğu anlaşılmakla itirazın süre aşımı nedeniyle reddine ve esas yönünden karar verilmediğinden davalı tarafın tazminat talebinin reddine dair hüküm kurulmuştur. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Haklı davanın kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine, şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline ve takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2019/36058 esas sayılı icra takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 07/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı-borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayeti yanında ödeme emri ekinde takip dayanağı belgenin gönderilmediği iddiası ile ödeme emrinin iptali isteminde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, ödeme emrinin reddine yönelik şikayetin ise süre aşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. HMK.'nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesi gerekmiştir....

Dairemizin 09.06.2015 tarih ve 2015/12150-16065 sayılı kararı ile; tebliğ mazbatasında beyanı alınan komşu isminin tespit edilmediği, komşunun isim ve imzadan imtina etmiş olduğunun şerhedilmesinin tebligatı geçerli hale getirmeyeceği, TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesine göre tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun şikayeti, icra emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    Bu durumda davacı şirketin bu adreste olduğu ve taşınmadığının belirlenmesi ve tevziat saatinde kapalı olması halinde TK'nın 21/1 maddesi gereğince araştırmanın kimden yapıldığı ismi de bildirilmek suretiyle tebligat mazbatasına yazılmak ilgili muhtarlığa tebliğ yapılıp 2 nolu haber kağıdını kapıya yapıştırmak suretiyle tebliğ işleminin gerçekleştirilmesidir. Bu anlamda tebliğin yapılamamasına ilişkin tebliğ şerhi nedeniyle de TK'nın 35. Maddesine dayalı tebliğ işleminin artık usulen yapıldığından söz edilemeyecek olup mahkemece davanın usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilmesi ile şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    T2 17/10/2017 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden aynı tarihte harçlandırılmış vekaletnamesini sunduğu anlaşılmış olup, bu halde borçlunun en geç 17/10/2017 tarihinde takipten ve dolayısı ile ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, 24/11/2017 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayeti süresinde olmadığı, bu nedenle icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi karar vermek gerektiği(İstanbul BAM 23. H.D nin 03/10/2019 tarih 2018/2783 esas, 2019/1861 karar sayılı emsal ilamı), usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmekle davacı borçlunun yetkiye borca ve imzaya yönelik itirazların da süresi geçmiş olmakla bu itirazların da süre yönünden reddine dair karar vermek gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 21/02/2017 tarihinde bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu bononun bedelsiz olduğu belirtilmek suretiyle borca itiraz edilmiştir. Mahkeme usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 11/04/2017 tarihi olarak tespitine, borca itirazın reddine karar vermiş olup, davacı tarafından borca itiraz yönünden istinafa başvurulduğundan istinaf incelemesi borca itiraz yönünden değerlendirilmiştir. 6102 Sayılı TTK'nın 776 maddesinde bononun yasal unsurları düzenlenmiştir....

    UYAP Entegrasyonu