Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre yapılan tebliğ evrakında evrakın hangi kapıya yapıştırıldığı kısmının boş bırakıldığını, usulsüz tebliğden 14/08/2020 tarihinde haberdar olunduğunu, ayrıca takipte Trabzon İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu beyanla, davanın kabulü ile usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 14/08/2020 olarak kabulüne, yetki itirazının kabulü ile Trabzon İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tespitine, yetkisiz icra Müdürlüğünde başlatılan takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine gönderilen tebligatın, adresin değiştiği ve yeni adresin bulunamadığı gerekçesi ile iadesi üzerine aynı adreste TK'nın 35. maddesine göre tebliğ işleminde usulsüzlük bulunmadığını, Uyap-PTT entegresyonu sayesinde tebligat aşamalarının Uyap sistemi üzerinden takip edilebildiğini, yetki itirazının da usulüne uygun tebliğ nedeniyle süresinde olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir....

Şikayet dilekçesi içeriğine göre borçlunun icra mahkemesine başvurusu; usulsüz tebligat iddiasına ilişkin şikayet niteliğindedir. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.). Öte yandan, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlunun 28/11/2012 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi verdiği görülmüştür....

    İcra Müdürlüğü’nün 2021/11030 E. sayılı dosyasının ve bu dosyadan yapılacak her türlü haciz vs. işlemin tedbiren durdurulmasına, yasaya usule ve hakkaniyete aykırı eksik inceleme sonucu hüküm kurulan yerel mahkeme kararının kaldırılarak İİK. Madde 58’e aykırı olarak düzenlenmiş ve usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin ve geçersiz ödeme emrine dayanan icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2021/11030 esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....

    Bu düzenlemeler dikkate alındığında, 06.07.2004 tarihinden önceki döneme ait Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın 102. maddesinde belirtilen beş yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması, 06.07.2004 tarihinden sonraki alacaklar için ise genel zaman aşımı olan on yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerekmektedir....

    Mahkemece;" Davacıların yetki itirazı ve İİK'nun 58 ve 61 maddeye aykırı olarak ödeme emrine ilişkin çıkarılan tebliğ mazbatasında dayanak belgenin ekli olarak gönderilmediğinden ödeme emrinin iptaline ilişkin taleplerinin süreden Reddine, Davacıların usulsüz tebligat şikayeti, mükerrerlik şikayeti ve takibe konu senetlerin zorunlu unsurları taşımadığı gerekçesiyle kambiyo vasfına haiz olmadıklarından bahisle takibin iptaline ilişkin taleplerinin Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğü’nün 2015/402 Esas sayılı dosyasından çıkarılan örnek 7 ödeme emrinin 22/01/2015 günü tebliğ edildiği, borçlunun 04/02/2015 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, icra müdürlüğünce itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir. Alacaklı tarafça başlatılan ilamsız takipte borçlu yetki itirazında bulunmuş, dosya yetkili icra dairesine gönderilmiştir. Yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı borca itiraz, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağından, mahkemenin, ... İcra Müdürlüğü'ne yapılan 04/08/2014 tarihli itirazdan bahisle, bu tarihten itibaren yetkili icra dairesinde başlatılan takibin durdurulmasına ilişkin kararı isabetsizdir....

      Bu durumda şikayetçi borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği 18/11/2019 tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 24/02/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır. Aynı şekilde davacının dayanak belgelerin icra emrine eklenmediği yönündeki şikayeti İİK'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük süreye bağlı olup davanın yasal süresi içerisinde açılmadığı sabit olduğundan mahkemece bu yöndeki şikayetin de süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir....

      Somut olayda; İstinafa konu kararın, ilamlı takip ve icra emrine karşı usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza dair olup, ilamın konusu alacağın zaman aşımına uğradığında dava konusu edildiği, mahkemece bu tebligatın davacının yurt dışın da yaşadığı nedeniyle usulsüz olduğunun gerekçede belirtildiği, Tebligat Kanunu gereği, kişinin yurt dışında yaşamasının tek başına tebligatı usulsüz yapan bir neden olmayıp, mahkemece tebligatın usulüne uygun olup olmadığının, Tebligat Kanunu uyarında tartışılıp her talep hakkında gerekçeli olarak hükmün kurulmasının. HMK'nun 297. Maddesi emredici düzenlemesi olduğu, zaman aşımı konusunda da denetlenebilir bir gerekçe ve hükmün olmadığı nedenle her talep hakkında gerekçeli hükmün kurulması gerekmekle aşağıdaki hüküm kuruldu....

      Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu.... aleyhinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, anılan borçlu şirkete gönderilen örnek 10 ödeme emrine karşı, borçlu şirket vekili icra mahkemesine başvurusundan, diğer itirazları ve tebligat usulsüzlüğü işlemi şikayeti ile birlikte şirketin temsilinin iki temsilcinin birlikte imzası ile mümkün olup, takibe konu çekte tek temsilcinin imzasının bulunduğunun, bu nedenle müvekkili şirketin borçtan sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek takibin iptalini ve alacaklı aleyhine % 20 tazminata hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece; ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihinin 21.12.2014 olarak düzeltilmesine, borçlunun itirazlarının reddine ve şartları oluşmadığından borçlu aleyhine tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

        Sayılı dosyası ile hem müvekkil T1 hem de daha önceden müvekkilleri olan diğer borçlu Alpaslan Petrol firması aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan gönderilen ödeme emrini Alpaslan Petrol firmasının 22.05.2019 tarihinde tebliğ aldığını, davacı müvekkillerinden T1 tarafından tebliğ alınmış bir tebligat bulunmadığını, ancak 30 Mayıs tarihi itibariyle 9 günlük bayram tatili başlayacağından, müvekkil T1’a yapılacak olan tebligatın itiraz süresinin bayram tatili başlangıcı ve sonuna denk gelen idari tatil sürelerine denk gelme, tebligatın tatil nedeniyle alınamaması gibi riskler olduğundan müvekkil Alpaslan Petrol firması adına ödeme emrine itiraz ediliyorken T1 adına da 28.05.2019 tarihinde ödeme emrine itiraz edildiğini, itiraz icra dosyası taraflarınca görülmeden Uyap’tan vekalet eklemek suretiyle yapıldığını, Uyap’tan vekaletname eklemek suretiyle yapılan işlemlerde dosyaya vekaletname eklendiğini, ancak icra memuru tarafından dosyaya...

        UYAP Entegrasyonu