Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre, usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin dayanağı olan belgelerin ödeme emrine bağlanarak tebliğ edilmediğine yönelik şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Somut olayda, şikayetçinin usulsüz tebliğ işlemini ve dayanak belgelerin tebliğe çıkarılmadığını kıymet takdir raporunun tebliğ tarihi olan 13/10/2020 tarihinde öğrendiği, şikayeti ise yasal 7 günlük süre sona erdikten sonra (16/04/2021 tarihinde) yaptığı anlaşıldığından mahkemece, süre aşımı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2021/1142 esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, müvekkiline çıkartılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinden 05/07/2021 tarihinde haberdar olduklarını, 06/07/2021 tarihinde ödeme emrine karşı itirazda bulunduklarını, itirazlarının reddedildiğini, tebliğ memuru tarafından tebliğ mazbatasına soyut beyan içeren matbu kaşe vurularak muhtara tebliğ edildiğini, müvekkilinin annesinin tebliğ tarihi ve saatinde tebligat adresinde bulunduğunu, müvekkilinin mehmet adında komşusunun bulunmadığını, ihbarnamenin kapıya yapıştırılmadığını beyan etmiş, ödeme emrinin iptali ile ıttıla tarihinin 05/07/2021 olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 12.06.2014 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, 12.06.2014 tarihinde borçlu, 16.10.2014 tarihinde ise vekilinin icra dosyasından fotokopi talebinde bulunduğu, kıymet takdiri raporunun 14.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu ..., hakkında başlatılan kambiyo takibinde, icra dosyasının 2015 yılına kadar işlemsiz kaldığını ve 2015 yılında yenilendiğini, takip dayanağının bono olduğunu, 3 yıllık süre içerisinde işlem yapılmaması nedeniyle İİK' nun 33. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece; şikayetçi borçluya örnek (10) ödeme emrinin 01.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise beş günlük yasal şikayet ve itiraz süresini geçirerek 11.12.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin de bulunmadığı...
Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Somut olayda, borçlunun, şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminden 22.05.2014 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği ve icra dosyasına da 26.05.2014 tarihinde itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda borçlu usulsüz tebliğ işlemini 22.05.2014 tarihinde öğrendiğine göre, 08.07.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmek suretiyle başvurunun esası incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda davacı borçlu vekilince sunulan şikayet dilekçesinde takipten 06/10/2020 tarihinde haberdar olunduğu belirtilmiş, yine icra dosyası kapsamında 06/10/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile ilamsız takibe karşı takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu dikkate alındığında davacının hakkında yapılan takipten en geç 06/10/2020 tarihinde haberdar olduğu, buna göre şikayetin 06/10/2020 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiğinden, şikayetin son günü 13/10/2020 tarihi olmasına rağmen şikayet başvurusunun 19/10/2020 tarihinde yapıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
nun 170/1. maddesi ve aynı kanunun 168/1-4 ve 168/1-5. maddesi uyarınca, imzaya itirazın ve kesinleşmeden önceki dönemdeki zamanaşımı iddiasının, ödeme emrinin tebliğ tarihinden veya tebliğin usulsüz olması halinde ise, usulsüz tebliğin muhatap tarafından muttali olunduğu tarihten itibaren beş günlük yasal süre içerisinde, icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Somut olayda ise, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere borçlu tarafa yapılan örnek 10 ekli ödeme emriği tebliği usulsüzdür. Bu halde ise TK.'nun 32. maddesi uyarınca usulsüz tebliğin muttali olunduğu tarihin tebliğ tarihi sayılacağından icra takibine ilişkin itiraz süresi tespit edilen bu tarihten itibaren başlar. Takip dosyasının incelenmesinde ise, 15.11.2012 tarihinde talimat icra dairesince haciz yapıldığı ve haciz esnasında hazır bulunan borçlunun haciz tarihinde ödeme emri tebligatını öğrendiği borçlu tarafından icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 22.11.2012 tarihinde yapıldığı görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2019/19472 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacının icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla birlikte, takibe dayanak belgenin ödeme emrine ekli olarak gönderilmediğini ileri sürerek 26.08.2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece yapılan incelemede süre yönünden davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinin ve ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği yönündeki şikayetin İİK 16 madde gereğince 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, taraflar arasında görülen borca itiraz davasının 15.08.2019 tarihinde açıldığı, İstanbul Anadolu 17....
definde bulunduklarını, müvekkillerine gönderilen ödeme emrinin iptali gerektiğini, alacaklı tarafça icra takibine dayanak yapılan belgelerin müvekillerine tebliğ edilmediğini, yine gönderilen ödeme emrinde icra müdürlüğünün mührüne de icra müdürünün imzasına da yer verilmediğini, ödeme emrinin iptali gerektiğini beyanla, icra takibinin tedbiren ve tensiben durdurulmasına, şikayetlerinin ve gecikmiş itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18.06.2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir....