Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E 1991/344 K sayılı ilamında da açıklandığı gibi "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebliğatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Açıklanan nedenlerle, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair şikayetin kabul edilerek, 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02/12/2019 olarak düzeltilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...'' şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2014/2914 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu T1 ödeme emrinin tebliğ tarihinin 02/12/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, karar verildiği görülmüştür....

Açıklanan şu duruma göre mahkemece, hakkında takip yapılan şirket ile şikayetçi şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının getirtilerek, öncelikle husumet konusunun incelenmesi, bilâhare Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürüldüğüne göre, somut olayda Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebliğ yapılabilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığının da incelenerek, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığının belirlenmesi halinde aynı Kanunun 32.maddesine göre usulsüz olarak yapılan tebliğ işlemine muttali olunan tarihi tebliğ tarihi olarak belirlenmesi ve bu halde borçlunun diğer şikayet nedenlerinin de incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    ŞİKAYET Şikayetçi/3. kişi şikayet dilekçesinde; borçlunun maaş ve taşınmazına, kendi haczinden önce başka dosyadan konulan ihtiyati haczin, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle takip kesinleşmediğinden kesin hacze dönüşmediğini, alacaklı olduğu dosyadan konulan hacizler kesinleşmiş olduğundan ilk sırada kendi hacizlerinin olması gerektiğini bu nedenle tapu müdürlüğüne ve işveren kuruma müzekkere yazılarak ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğinin bildirilmesi ve bu dosyaya kesinti yapılmamasını, kesintinin kendi alacaklı olduğu dosyaya yapılması için müzekkere yazılması talebinin ... İcra Müdürlüğünce reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek 23.05.2019 tarihli icra müdürlük kararının iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmadan dosya üzerinden karar verilmiştir. III....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” denilmektedir. Buna göre kendisine ödeme emri usulsüz tebliğ edilen ilgili açısından şikayet süresi ödeme emri tebligatını öğrendiği tarihten başlar ve şikayet mercii icra dairesi olmayıp icra mahkemeleridir. Davacı tarafın beyan ettiği öğrenme tarihi 23.10.2019 tarihine göre icra mahkemesine 7 gün içinde başvuruda bulunulmamıştır....

      ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin, tebligatın verildiği gelini olan ... ile aynı konutta ikamet etmediklerinden usulsüz olduğunu, adı geçenle, aynı apartmanda ancak farklı dairelerde oturduklarını, ... tarafından tebligatın borçluya haber verilmediğini, borçlu ile tebligatı alan ... arasında husumet bulunduğunu ve takipten 16.02.2021'de haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatının iptali ile tebliğ tarihinin 16.02.2021 olarak tespitini talep etmiştir. I....

        Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. Somut olayda, borçluya 27.11.2015 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmekte olup, borçlu, icra mahkemesine yaptığı 14.12.2015 tarihli şikayet başvurusunda, bu tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu ileri sürmemiştir. O halde, borçlunun hakkındaki takipten 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 27.11.2015'te haberdar olduğu anlaşılmakla mahkemece, şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 12.11.2015 tarih ve 2015/282 Esas, 2015/608 Karar sayılı tahliye istekli dava nedeniyle yapılan duruşma davetiyesinin, borçlu asile 16.6.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmekte olup; borçlu, icra mahkemesine yaptığı 01.7.2015 tarihli şikayet başvurusunda bu tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu ileri sürmemektedir. O halde, her nekadar mahkemenin ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin gerekçesi yerinde ise de; borçlunun hakkındaki takipten tahliye davasından gönderilen dava dilekçesinin tebliğ tarihi olan 16.6.2015 tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla mahkemece, şikayetin süreden reddi gerekirken esastan incelemeyle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda; davacıya ödeme emrinin TK'nın 21/1 maddesine göre 03/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tebliğin usulsüzlüğünün 13/12/2021 tarihinde öğrenilerek icra dairesine borca itiraz edildiği, davacının 13/12/2021 tarihinde şikayete konu edilen ödeme emrinden ve takipten haberdar olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Bu durumda şikayetçi borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği 13/12/2021 tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 08/10/2022 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/09/2021 NUMARASI : 2021/320 ESAS 2021/557 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Emrinin Usulsüz Tebliğine İlişkin) KARAR : Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/09/2021 tarih 2021/320 esas 2021/557 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/2843 esas sayılı dosyasından tebliğe çıkartılan örnek 6 icra emrinin Tebligat Kanunu'na 21.maddesine göre muhtara yapılarak usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile dava açılış tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

            Bu yöndeki şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İcra müdürlüğüne yapılan şikayet sonuç doğurmaz. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 10.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı iddiası ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğünün, icra müdürlüğünce incelenemeyeceği gerekçesiyle süresinden sonra yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işlemine yönelik şikayetin icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmayacağından, memurluk kararı yasaya uygundur....

              UYAP Entegrasyonu