"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. İnceleme konusu karar, usulsüz tebligat işlemini şikayete ilişkindir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir....
ŞİKAYET Şikayetçi/3. kişi şikayet dilekçesinde; borçlunun maaş ve taşınmazına, kendi haczinden önce başka dosyadan konulan ihtiyati haczin, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle takip kesinleşmediğinden kesin hacze dönüşmediğini, alacaklı olduğu dosyadan konulan hacizler kesinleşmiş olduğundan ilk sırada kendi hacizlerinin olması gerektiğini bu nedenle tapu müdürlüğüne ve işveren kuruma müzekkere yazılarak ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğinin bildirilmesi ve bu dosyaya kesinti yapılmamasını, kesintinin kendi alacaklı olduğu dosyaya yapılması için müzekkere yazılması talebinin ... İcra Müdürlüğünce reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek 23.05.2019 tarihli icra müdürlük kararının iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmadan dosya üzerinden karar verilmiştir. III....
Somut olayda; alacaklının şikayet dilekçesinde, kendisine ya da başkasına yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğü ileri sürülmediği halde, mahkemece alacaklının şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan; "satış ilanının borçluya tebliğ edilmemesi" nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiası ancak ilgilisince ileri sürülebilir. O halde mahkemece, alacaklının şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü fesih nedeni ile ilgili inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda; davacıya ödeme emrinin TK'nın 21/1 maddesine göre 03/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tebliğin usulsüzlüğünün 13/12/2021 tarihinde öğrenilerek icra dairesine borca itiraz edildiği, davacının 13/12/2021 tarihinde şikayete konu edilen ödeme emrinden ve takipten haberdar olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Bu durumda şikayetçi borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği 13/12/2021 tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 08/10/2022 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; usulsüz tebligat iddiası yönünden şikayetin kabulü ile, şikayetçi borçlu muris ...'e yapılan 26.11.2020 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin 23.12.2020 tarihi olduğunun kabul ve tespitine, haczedilmezlik iddiası yönünden şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlu mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/09/2021 NUMARASI : 2021/320 ESAS 2021/557 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Emrinin Usulsüz Tebliğine İlişkin) KARAR : Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/09/2021 tarih 2021/320 esas 2021/557 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/2843 esas sayılı dosyasından tebliğe çıkartılan örnek 6 icra emrinin Tebligat Kanunu'na 21.maddesine göre muhtara yapılarak usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile dava açılış tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince davalı adına dava dilekçesi tebliğ edilmemiş dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....
Açıklanan şu duruma göre mahkemece, hakkında takip yapılan şirket ile şikayetçi şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının getirtilerek, öncelikle husumet konusunun incelenmesi, bilâhare Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürüldüğüne göre, somut olayda Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebliğ yapılabilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığının da incelenerek, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığının belirlenmesi halinde aynı Kanunun 32.maddesine göre usulsüz olarak yapılan tebliğ işlemine muttali olunan tarihi tebliğ tarihi olarak belirlenmesi ve bu halde borçlunun diğer şikayet nedenlerinin de incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince ise, şikayetin kıymet takdirine yönelik olmayıp kıymet takdiri tebliğ işlemine yönelik olduğu, kıymet takdiri Denizli 1. İcra müdürlüğünün 2019/27 talimat sayılı dosyasından yapılmış ise de kıymet takdiri tebliğ işleminin Bakırköy 6.İcra Müdürlüğünün 2016/18242 esas sayılı dosyasından yapıldığı, İİK'nun 4. maddesine göre usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin yargılamanın usulsüz tebliğ işlemini yapan Bakırköy 6. İcra dairesinin bağlı bulunduğu Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesinin yetki alanına girdiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” denilmektedir. Buna göre kendisine ödeme emri usulsüz tebliğ edilen ilgili açısından şikayet süresi ödeme emri tebligatını öğrendiği tarihten başlar ve şikayet mercii icra dairesi olmayıp icra mahkemeleridir. Davacı tarafın beyan ettiği öğrenme tarihi 23.10.2019 tarihine göre icra mahkemesine 7 gün içinde başvuruda bulunulmamıştır....