Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2020/343 2021/231 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.04.2021 tarih 2020/343 esas 2021/231 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2020/1243 E sayılı dosyası ile müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, ancak, İİK'nun 150/ı maddesi gereğince icra müdürlüğüne verilmesi gereken dayanak belgelerin verilmediğini, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğini, icra emrinin ve kıymet takdir raporunun müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini belirterek takibin/icra emrinin iptaline, icra emrinin ve kıymet takdir raporunun tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davacının icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği, borçtan fazla taşınmazın satışının amaçlandığı, takibin kanuna aykırı yapıldığını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği mahkemece talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece verilen hükümde usulsüz tebligat şikayeti ret edildiği halde, diğer taleplerin süresinde olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hatalı olup, hükümde çelişki yaratılmıştır. Zira usulsüz tebligat şikayetinin ret edilmesi ile itiraz ve şikayet süresi şeklen yapılan tebligat ile başlatılacaktır. Öte yandan, dosya içerisinde icra emrinin tebliğine ilişkin evrak görülmemiş olup, PTT sisteminden yapılan sorgulamada tebliğ tarihinin 10/02/2020 olarak görüldüğü, oysa gerekçeli kararda bu tarihin 11/02/2020 olarak yazıldığı, bunun çelişkili olduğu görülmektedir....

karar verildiği; İlk Derece Mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda 16/06/2022 tarihli gerekçeli kararında özetle: "... uyuşmazlığın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emrinin usulsüz tebliğine dayalı şikayet, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğine dayalı icra emrinin iptali istemi ile borca ve faize itiraz olduğu anlaşılmıştır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2021 NUMARASI : 2019/309 ESAS-2021/115 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2016/12136 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine ilamsız icra takibine başlandığını, söz konusu takip sırasında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin ödeme emrinin tebliğine ilişkin işlemlerden 09.09.2019 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek şikayetin kabulüyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09.09.2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye KARAR İncelenmesine gerek görülen ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/727 Esas sayılı şikayet dosyasında kararın kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise kesinleşme şerhini içeren karar örneğinin evraka eklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....

    Ancak, ilk derece mahkemesince, icra emrinin iptaline karar verildiğinden icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin konusuz kaldığı, yine icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine yönelik şikayetlerin ise bu aşamada incelenemeyeceği, zira bu iddiaların ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra itiraz olarak icra müdürlüğüne bildirilmesinin gerektiği anlaşıldığından mahkemece, bu şikayetler yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca yönelik şikayetler hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olmuştur....

    UYAP üzerinden yapılan incelemede, davacının aynı takip ve talimat dosyasından çıkartılan icra emri, kıymet takdiri raporu ve satış ilanının usulsüz tebliği şikayeti ile birlikte kıymet tadirine itirazına ilişkin olarak daha önce 30/01/2017 tarihinde İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/137 esas sayılı dosyasında dava açtığı, Mahkeme'nin 07/11/2017 tarih, 2017/1237 karar sayılı kararı ile "1- İcra emrinin usulsüz tebliği ile kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti bu tebligatları çıkaran İstanbul Anadolu 10....

    Tüm dosya kapsamından, davalı alacaklı vekili tarafından davacı hakkında Cihanbeyli İcra Müdürlüğünün 2017/617 Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davacı vekili tarafından icra mahkemesine, ihalenin feshi ile ödeme emrinin usulsüz tebliğine, takip alacaklısının takip ehliyeti olmadığına ilişkin şikayet ile takibin ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayet başvurusunda bulunulduğu, mahkemece, ihalenin feshi yönünden şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği, davacının dava dilekçesindeki ödeme emrinin usulsüz tebliğine, takip alacaklısının takip ehliyeti olmadığına şikayetinin, takibin ödeme emrinin iptaline değerlendirilmediği anlaşılmış olup; davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

    Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Somut olayda; emsal içtihatlar , HMK.nun 25. Ve 357/1. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan istinaf aşamasında ileri sürülen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası incelenemez.Borçluya ödeme emrinin 09/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra 103 Davetiyesinin 25/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği , 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ise şikayet dilekçesinde ileri sürülmediği buna göre borçlunun en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 25/01/2020 tarihinde takipten ve dolayısıyla usulsüz tebligattan haberdar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda 08/10/2020 tarihinde yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir....

    UYAP Entegrasyonu