"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının dosyası dairemize gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İhbar olunan TMSF'nin maddi hatanın düzeltilmesine dair dilekçesinin incelenmesinde; Şikayet, medeni usul hukuku anlamında bir dava olmayıp, icra müdürlüğünün işlemine karşı yapılan takip hukukuna özgü bir kanun yoludur. Bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun davanın ihbarına ve davaya müdahaleye ilişkin 61 ve devamı maddeleri şikayet hakkında uygulanmaz. Öte yandan şikayetin tarafı olmayan TMSF'nin ihbar olunan sıfatıyla karar başlığında yer alması ona taraf sıfatı kazandıramayacağı gibi, kararın tavzih yolu ile düzeltilmesini talep hakkı da vermeyeceğinden adı geçenin dilekçesinin REDDİNE, 08/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İcra Mahkemesi'nin 2015/856 E. sayılı dosyası ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; yetkiye ve borca itiraz ile İİK'nun 58. maddesi uyarınca bono aslının icra dairesine sunulmadığını ve kambiyo vasfını haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının da usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayetlerde bulunduğu, ayrıca bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2015/850 E. sayılı dosyasında hacizlerin kaldırılması ile satışa ilişkin talimatların iptalini talep ettiği, mahkemece, asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, birleşen dosya yönünden ise şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, mahkemece asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.10.2015 olarak tespitine karar verilmiş olup, borçlunun diğer iddiaları yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
Her ne kadar borçlu tarafından şikayet dilekçesinde, hem ihalenin feshi hem de ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile haczedilmezlik şikayeti birlikte istenilmiş ise de, her bir başvurunun incelenme yöntemleri ve sonuçları da farklıdır. Bu durumda mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilmek suretiyle yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek sonuca gidilmesi doğru bulunmamıştır. Diğer taraftan şikayetçi borçlu, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunmuştur. İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Dava konusu uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte icra memur işlemine karşı şikayete ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemiz'in inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ile şikayete ilişkindir. 3. Değerlendirme Borçlunun İcra Mahkemesine başvurusunda ileri sürdüğü yetkiye ve borca itiraz ile şikayet iddialarının yasal 5 günlük süreye tabi olduğunun ve kesinleşen ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....
Davacı/borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek öğrenme tarihinin 20/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesi isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebliğin usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Diğer yandan borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin aksi yazılı delille ispat edilebilir. Somut olayda; takip dosyasından borçluya ödeme emrinin 26/08/2019 tarihinde, hacze ilişkin 103 davetiyesinin ise 28/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 26/08/2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü şikayet konusu yapmış olup, ayrıca ve açıkça 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik şikayette bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bir adet çeke dayalı olarak, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve adı geçen borçluya örnek (10) nolu ödeme emrinin 17.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu 29.03.2014 olan öğrenme tarihinden itibaren süresinde mahkemeye başvurduğunu beyan ettikten sonra takiple ilgili şikayet ve itirazlarını ileri sürdüğü, mahkemece, tebligat usulsüzlüğü ile ilgili bir inceleme yapmadan şikayetin süreden reddedildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki icra hukukuna ilişkin davada İstanbul 6. Tüketici ve ... 1. İcra Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Şikayetçi-borçlu, icra dosyasına yapılan ödemeler, maaşına konulan haciz nedeniyle yapılan kesintiler ve haricen yapılan ödemeler nazara alındığında borcun tamamının ödendiğini belirterek maaşına konulan haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla talep etmektedir. ... 1. İcra Hakimliği, 4822 Sayılı Yasanın 30. maddesi gereğince davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek görevsizlik kararı ..., İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi ise, talebin icra memurunun işlemine karşı şikayet niteliğinde olduğunu, bu nedenle, şikayet konusunda karar verilmesi gerektiğini belirterek görevsizlik kararı vermiştir....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Dosya tüm kapsamıyla birlikte değerlendirildiğinde davanın, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takibe karşı borca itiraz mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 168. maddesi uyarınca icra müdürü, takip konusu belgenin kambiyo senedi olup olmadığını, alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkının bulunup bulunmadığını incelemekle ve takip talebini anılan maddeye aykırılık halinde reddetmekle yükümlüdür. Aksi halde takip şikayet üzerine veya re'sen İİK'nun 170/a maddesine göre icra mahkemesince iptal edilir. İİK'nun 170/a maddesi borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetini özel olarak düzenlemiş ve İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabi kılmıştır. Öte yandan İİK'nun 16. maddesi şikayeti düzenlemiş olup; şikayet, icra dairesinin icra ve iflas hukuku ile ilgili hükümlerini uygulamaması veya yanlış uygulaması nedenine dayanır....
Borçluya ödeme emrinin 16/11/2007 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ilk olarak icra mahkemesine müracaatı ile usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte ödeme emrinin iptali ve zamanaşımı iddiası ile icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ... İcra Hukuk Mah.nce yapılan yargılama sonucunda borçlunun diğer talepleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan sadece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın sadece alacaklı tarafından temyiz edildiği, değerlendirilmeyen şikayet konularına ilişkin borçlunun bir temyizinin olmadığı, alacaklının temyizi doğrultusunda zamanaşımı itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi açısından öncelikle usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği, .......