İcra Dairesi'nin 2019/789 talimat esas sayılı dosyasında 20/09/2019 tarihinde gayrimenkul satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, hakkında yapılan takipten bu tarih itibariyle haberdar olduğu, şikayetinin öğrenmeden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmediği dikkate alındığında mahkemenin usulsüz tebligatı şikayetinin süreden ve diğer talep ve şikayetlerinde reddine ilişkin kararının yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde, şikayette bulunan Av. ... adına düzenlenen, borçlu “...” tarafından verilen 28.09.2015 tarih ve 02187 yevmiye numaralı vekaletnamenin aynı tarihte harçlandırılarak icra dosyasına sunulduğu, ancak vekilin takip dosyasında herhangi bir talepte bulunmadığının anlaşılması karşısında, öğrenme tarihinin borçlu vekilinin icra dosyasına vekaletname ibraz ettiği 28/09/2015 tarihi olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süresinde olduğu gözetilmek suretiyle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda değerlendirme yapılarak tebligatın usulsüz olması halinde borçlunun şikayet dilekçesinde usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmadığından ve aksi yazılı delille kanıtlanamadığından TK.'...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Niğde İcra Dairesi'nin 2021/5433 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklı T3 ( T.C. numaralı) tarafından borçlu davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 11/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun senette tahrifat , borca itiraz ve takibin iptali istemli iş bu davayı 26/10/2021 tarihinde açtığı, İİK'nın 168 maddesine göre kendisine gönderilen ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde herhangi bir şikayetinin bulunmadığı bu nedenle hak düşürücü süre içerisinde şikayet etmediği, şikayet dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddiasının da bulunmadığı, takip dayanağındaki lehtar Arife Esen ile takip alacaklısı T3'in çıkartılan nüfus kaydına göre aynı kişi oldukları ve takibe yetkili olduğu, davacı borçlunun borçlu olmadığına ilişkin yazılı belge ile ispat edemediği, senedin hatır senedi olduğuna ilişkin dayanak senet üzerinde herhangi bir...
Takip dosyasının incelenmesinde; şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 19.02.2016 tarihinde taşınmaz haczine ilişkin 103 davet kağıdı tebliğ edildiği görülmektedir. Her ne kadar söz konusu tebliğ işlemi de Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca usulsüz yapılmış ise de, 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 19.02.2016 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 15.04.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru 7 günlük sürede değildir....
a tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edilmişse de, tebliğ işlemi sırasında, şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise, bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin çalışana tebliğ yapıldığı, 03.9.2015 tarihli imza sirkülerine göre de ...'ın borçlu şirket temsilcisi olmadığı anlaşılmakla, anılan tebligat, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüz olduğundan, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağından, mahkemece öğrenme tarihinin tespiti ile düzeltilen tebliğ tarihine göre borçlunun imza itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekecektir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alacaklı tarafından nama yazılı senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddialarının yanısıra ödeme emrine, icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz ettiği, ayrıca takip dayanağı senedin tüketici senedi olduğundan bu senede dayanılarak kambiyo takibi yapılamayacağından bahisle takibin iptalini istediği, İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltildiği, davacının sair itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verilmesi üzerine davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile takipte, örnek 7 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin ve takip yoluna karşı şikayet niteliğindedir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki ..., ... ve ... vekili ile ... vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : ..., ... ve ... vekili ile ... vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde; Şikayet, medeni usul hukuku anlamında bir dava olmayıp, icra müdürlüğünün işlemine karşı yapılan takip hukukuna özgü bir kanun yoludur. Bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun davanın ihbarına ve davaya müdahaleye ilişkin 61 ve devamı maddeleri şikayet hakkında uygulanamayacağından, adı geçenlerin temyiz dilekçelerinin REDDİNE, 08/07/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Borçlular ... ve ...’a ödeme emri tebliği, tebliğ tarihinde yürürlükte olan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30/1. maddesine göre usulüne uygun olduğundan, borçluların takibin iptaline yönelik şikayetlerinin İİK’nun 168/3. maddesinde öngörülen yasal (5) günlük sürede yapılmadığı anlaşılmakla, Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlular ... ve ...’ın temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-Borçlu ...'ın temyiz itirazlarına gelince; İcra dosyasının incelenmesinde; borçlu ...’a örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edilemediği görülmektedir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, borçluya "ödeme emri tebliğ edilemese" bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez....
İşhanı ..../.....” adresine muhatabın çarşıda olması sebebiyle Tebligat Kanunu 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine aykırı olarak mahalle muhtarlığına yapıldığından, mahkemenin tebligatın usulsüz yapıldığına dair gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Ancak, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır. (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.). Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur....