Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir....

    Her ne kadar davacı vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de, icra dosyasının incelenmesinde meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 19/10/2012 tarihinde haciz konulduğu, 24/01/2013 tarihinde kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun düzenlendiği, kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun davacı borçluya 25/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememize meskeniyet şikayeti davasının ise 20/04/2017 tarihinde, yaklaşık olarak 4 yıl sonra açıldığı, 7 gün olan şikayet süresi içerisinde borçlu tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunulmadığı anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....

    Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerekir. (12 HD esas no: 2016/5376 karar no: 2016/24731) Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 13/06/2016 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 08/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yedi günlük yasal süreden sonra 20/12/2019 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı görülmüştür....

    ya temyiz iradesinin belirlenmesi bakımından, gerekçeli kararın tebliğ olunması gerektiği, Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve gerekçeli kararın ...'ya tebliğ işlemi gerçekleştirildikten sonra verilmesi halinde temyiz dilekesi de eklenerek, dosyanın incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 28/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Düşme Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 07.02.2008 tarihli duruşmaya çağrıyı içerir davetiyenin vekile tebliğ edilmesi gerekirken müştekiye tebliğ olduğu, bu nedenle duruşmadan haberdar omayan müşteki vekilinin hükmü temyiz hakkı bulunduğu anlaşılmakla yapılan incelemede; 1-Müşteki vekiline duruşma gününün bildirilmemesi ve bu nedenle davaya katılma hakkı da tanınmaması suretiyle, 5271 sayılı CMK'nın 237. maddesine aykırı davranılması, 2- Suça konu çekte ciro silsilesinde yer aldığı ve şikayet hakkı bulunuğu anlaşılan müştekinin, vekili aracılığı ile süresinde yaptığı şikayeti üzerine açılan kamu davasına devam edilip, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde yetersiz gerekçe ile yasaya aykırı olarak düşme kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, müşteki vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1....

        ya, davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulmadığı, dosyada adı geçen müştekiye temyiz hakkını kullanabilmesi için, hükmün tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığı anlaşıldığından, hükmün müştekiye tebliğ edildiğini gösteren bilgi ve belgeler var ise dosyasına eklenmesi, aksi halde anılan tebligat noksanlığı giderilerek alınacak tebligat parçaları ile bunlara dair belgelerin eklenmesinden ve temyiz vaki olursa bu hususta ek tebliğname düzenlendikten sonra iade edilmek üzere, incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; icra dosyası borçlusu olmadığını, kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti üzerine Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi 2021/144 Esas sayılı dava dosyasından verilen kararın Yargıtay incelemesinde olduğunu, kesinleşmeyen 89 haciz ihbarnameleri dayanak yapılarak, taşınmazı üzerine haciz işlemi uygulandığını, haczin kaldırılması talebinin İcra Müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini ileri sürerek 15.02.2022 tarihli İcra Müdürlüğü kararının iptali ile adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/134 Esas KARAR NO:2022/663 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:19/03/2020 KARAR TARİHİ:12/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalının, Kaçak/Usülsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağında belirtilen ---adresinde (sayaçtan elektrik kullanmak,---sözleşmesiz elektrik kullanmak, sayaca müdahale ederek elektrik kullanmak vs. şekilde) kaçak elektrik kullandığı 16.02.2017 tarih ve--- seri nolu Kaçak/Usülsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı ile görevlilerce tespit edildiğini, davalı kaçak olarak kullandığı elektrik tüketimine karşılık olarak düzenlenen fatura/faturaları ödemediğini, davalının elektrik kullandığı yerin işyeri olduğunu, müvekkili kurum kayıtlarında davalının ---müşteri nolu, --- sözleşme nolu ve --- tesisat nolu işlemle kayıtlı olduğunu, 26.08.2016 tarih ve--- seri nolu Kaçak Elektrik...

              Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş olup, dava konusu edilen usulsüz tebligat şikayeti yönünden istinaf talebinin bulunmadığı, taşkın haciz şikayeti yönünden ise, mahkemece bu yöne ilişkin kararın kesin olarak verildiği, İİK'nun 363. maddesi uyarınca istinaf incelemesine tabi kararlardan olmadığı nazara alındığında davacı vekilinin taşkın haciz şikayetinin istinafa tabi olduğuna ilişkin talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Davacıya 18.07.2017 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, 28.02.2018 tarihinde satış işleminin yapılacağı ihtarının tebliğ edildiği, 11.04.2018 tarihinde kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlayan yasal sürede şikayetin yapılmadığı, aile konutu şerhinin cebri icra satışına engel teşkil etmediği gerekçesi ile meskeniyet şikayeti yönünden aktif husumet yokluğu, aile konutu şerhi yönünden esastan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Şikayet dilekçesindeki benzer sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu