Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali şikayeti sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçlu yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile varsa konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; davalı şirkete Beşiktaş 3.Noterliği'nden 05/03/2009 tarih ve 07758 Yevmiye nosu ile gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediği, tebligatı alan ... adındaki şahsın şirket çalışanı olmadığı ve yapılan araştırma neticesinde de bu şahsın bulunamadığı, gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeni ile haklı fesih koşullarının oluşmadığı ve sözleşmeye konu malın iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle yerinde görülmeyen davanın reddine, Mahkemenin 2009/54 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararı 14.09.2010 tarihinde kaldırılmış olmakla, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2012 tarih ve 2009/276 esas, 2012/161 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığın yokluğunda verildiği, bu kararın yargılama esnasında ...’da ikamet ettiği tespit edilen sanığa gerekçeli kararın bilinen son adresi yerine babasının ikamet adresinde sanığın çarşıya gittiği belirtilerek babasına tebliğ edildiği anlaşılmakla, tebliğ tarihinde sanığın babasının ikamet adresinde bulunup bulunmadığı, birlikte ikamet edip etmediği araştırılıp sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşip kesinleşmediğinin ve denetim süresinin başlayıp başlamadığının hiç bir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeksizin denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle ve savunma hakkını kısıtlayacak biçimde yine babasına ait adrese yazılan talimat ile savunması alınmadan yargılamaya devam edilerek açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması suretiyle sanığın mahkumiyetine karar...
Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2012 tarih ve 2009/276 esas, 2012/161 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığın yokluğunda verildiği, bu kararın yargılama esnasında ...’da ikamet ettiği tespit edilen sanığa gerekçeli kararın bilinen son adresi yerine babasının ikamet adresinde sanığın çarşıya gittiği belirtilerek babasına tebliğ edildiği anlaşılmakla, tebliğ tarihinde sanığın babasının ikamet adresinde bulunup bulunmadığı, birlikte ikamet edip etmediği araştırılıp sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşip kesinleşmediğinin ve denetim süresinin başlayıp başlamadığının hiç bir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeksizin denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle ve savunma hakkını kısıtlayacak biçimde yine babasına ait adrese yazılan talimat ile savunması alınmadan yargılamaya devam edilerek açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması suretiyle sanığın mahkumiyetine karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Silahla tehdit HÜKÜMLER : Mahkumiyet, temyiz talebinin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, hükmün sanığın yokluğunda verildiği, gerekçeli kararın muhatabın o anda evde olmaması nedeniyle sanığın kızı Hanım Yıldırım'a tebliğ edildiği, nüfus kayıtlarına göre Hanım Yıldırım'ın tebliğ tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu, tebligat evrakında Hanım Yıldırım'ın tebliğe ehil olup olmadığı hususunda açıklık bulunmaması nedeniyle tebligatın usülsüz olduğu ve öğrenme üzerine gerçekleştirilen temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek, 05/03/2014 tarihli ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Mahkemece sanık ...'...
Somut olayda, borçlular vekilinin icra mahkemesine -usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki- başvurusu (teminat iddiası), İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı Kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayette bulunulduğunu, rapordan 05.03.3021 tarihinde haberdar olduklarını, mahkemeden bu hususta talepte bulunulduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenilen tarihe göre davanın süresinde açıldığını, ilk derece mahkemesince usulsüz yapılan tebligatın tarihi esas alınmak suretiyle haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ve meskeniyet şikayeti bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Mehmet Ender Çelik'e usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılan meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra dosyasında borçlunun vekili Av....
İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, 2577 sayılı Kanun'un 28/2. maddesi gereğince alacaklılar vekilinin ödeme için idareye usulüne uygun başvuruda bulunmadığını, ayrıca mahkeme kararının tebliğ tarihini de tecil faizi bakımından borçlu idareye bildirmesi gerektiğini, bu tebliği bildirmediğinden yapılan başvurunun usülsüz ve yok hükmünde olduğunu icra takibinin iptalini talep etmiştir....
.; DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti ve taşkın haciz şikayeti niteliğindedir. İstinaf başvurusu meskeniyet şikayeti yönünden ileri sürüldüğünden yalnızca bu yönden değerlendirme yapılmıştır. İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı kanunun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır. Dava konusu taşınmaza, takip dosyasından 09/10/2019 tarihinde haciz konulmuş, davacıya 103 davetiyesi 20/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir....
İcra Hukuk Mahkemesince, taşınmazların tapu kaydı incelendiğinde taşınmazların bulunduğu yer icra müdürlüğünce haczedilmesine ilişkin bir talimat bulunmayıp, hacizlerin doğrudan esas icra müdürlüğü tarafından konulduğu, bu nedenle, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, kıymet takdiri kararı alan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Antalya 8. İcra Hukuk Mahkemesince ise, İcra İflas Kanunu 128/a maddesindeki kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler hükmü dikkate alındığında somut olayda, kıymet takdirinin talimat yoluyla ... İcra Dairesince yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisinin ... İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....