"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ölüme rağmen kurum aylığının usülsüz şekilde mirasçı olan davalılar tarafından bankadan çekildiği iddiasına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın yokluğunda verilen hükmün, en son bildirdiği adreste okur yazar olmayan annesine tebliğ edilmesinden dolayı yapılan tebligatın usülsüz olması nedeniyle temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmekle, temyiz talebinin reddine dair karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık ...'a yükletilen tehdit ve yaralama, sanık ...'...
TÜRK MİLLETİ ADINA Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın yokluğunda açıklanan karar, 13/04/2010 tarihinde 7201 sayılı Kanun'un 35. maddesine göre sanığa tebliğ edilmiş ise de yapılan tebligatın usülsüz olduğu, dolayısıyla sanığın cezaevi aracılığıyla gönderdiği 26/07/2021 tarihli dilekçesiyle temyiz isteminde de bulunduğu anlaşılmakla, sanığın öğrenme üzerine yasal süresinde temyiz isteminde bulunduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde; Sanığa yüklenen müessir fiil suçunun yasa maddelerinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle 765 sayılı TCK'nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleşmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Elektrik hırsızlığı HÜKÜM : BERAAT Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılan kurumun, vekili olmasına rağmen gerekçeli kararın katılan kuruma yapılması karşısında tebligatın usülsüz olduğu ve katılan kurum vekilinin hükmü öğrenmekle süresinde temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 21.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Usülsüz tebligat nedeniyle sanığın eski hale getirme talebinin kabulüyle yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 03.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, borçluya örnek 12 ödeme emri, 23/02/2015 tarihinde, “muhatap o anda evde olmaması sebebi ile muhatap yerine muhatap ile birlikte aynı konutta ve sürekli oturduğunu beyan eden görünüşe göre 18 yaşını bitirmiş .... kardeşi Tuba Kalkan'a tebliğ edilmiştir” şerhi ile tebliğ edilmiş olmakla, tebliğ işlemi şeklen Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine uygun olarak yapılmış ise de, tebligatın Hancıoğlu Cad....
Her ne kadar borçlu tarafından şikayet dilekçesinde, hem ihalenin feshi hem de ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile haczedilmezlik şikayeti birlikte istenilmiş ise de, her bir başvurunun incelenme yöntemleri ve sonuçları da farklıdır. Bu durumda mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilmek suretiyle yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek sonuca gidilmesi doğru bulunmamıştır. Diğer taraftan şikayetçi borçlu, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunmuştur. İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir....
Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davalı şirket vekilinin karar duruşmasından önce davaya karşı cevap ve beyanlarını içerir dilekçesini sunduğu, böylece davalı tarafın davadan haberdar olduğunun anlaşıldığı, bir an için usülsüz tebliğ söz konusu olduğu kabul edilse dahi davalı tarafın davadan haberdar olmasıyla tebliğin geçerli hale geleceği bu nedenle de usülsüz tebliğ iddiasının sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı belediye ve davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince AYRI AYRI esastan reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davalı borçluya yapılan 103 nolu davetiye tebligatı incelendiğinde, muhatabın "evde olmadığı" belirtilerek tebliğ evrakının muhtara bırakıldığı, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra adrese gelip gelmeyeceği "tevsik edilmeden", Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu, davacı yapılan haciz işleminden kıymet takdiri tebligatı ile haberdar olduğunu ileri sürmüş olup tebliğ tarihine göre işbu davanın süresinde olduğu, taşınmaz üzerinde zorunlu olmayan ipotek bulunmasının meskeniyet şikayeti hakkını ortadan kaldıracağından davacının davasının kısmen kabulü ile mahcuz taşınmazın satışından davacının ekonomik ve sosyal haline uygun konut almak için 280.000,00 TL lik kısmın haciz dışı bırakılarak davacıya verilmesine, mahcuzun satışından 280.000,00 TL'lik kısmı aşan miktarın dosya alacağına mahsubuna, taşınmazın 280.000,00 TL ve satış masraflarından daha aşağı bir...
çıkartıldığı ve bu nedenle tebliğ işleminin usülsüz olduğu nazara alındığında, gerekçeli kararın sanığa 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmesi ile tebellüğ belgelerinin ve verildiği takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin dosyaya eklenmesinden, hükmün temyiz edilmesi halinde ise bu konuda ek tebliğname düzenlenmesinden sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİNE, Oy birliğiyle, 08.05.2023 tarihinde karar verildi....