CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dışı ---- kendisine borçlu olduğunu ve müvekkili şirket ile dava dışı------- arasında organik bağ bulunduğunu ve tüzel kişilik perdesinin aralandığını iddia ederek dava açtığını, organik bağ ile tüzel kişilik perdesinin aralanmasının birbirinden farklı olduğunu ve davacının iddiasını somutlaştırması gerektiğini ileri sürerek, bu mesnetsiz davanın reddini talep ettiği görülmüştür. ISLAH:Davacı vekili. 29/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile mahkeme nezdinde açtıkları davada 500,00 TL olan dava değerini, dosyada mevcut bilirkişi raporu ile tespit edilen 149.659,13 TL'ye yükselttiklerini bildirmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Davacı, dava dışı ------ aralarındaki hizmet karşılığında düzenlenen faturalar sebebiyle alacak davasıdır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
HD.nin 2016/5148 E, 2017/7084 K sayılı ilamında; "TTK'daki sermaye şirketlerine ilişkin hükümler gözetildiğinde kural olarak sermaye şirketi ortaklarının şirket borçlarından dolayı şirket alacaklılarına karşı bir sorumluluğu bulunmamakta ise de, pay sahibinin şirket tüzel kişiliği ile özdeşmesi, şirket ortağının mal varlığı ile şirket tüzel kişiliğinin malvarlığının birbirlerine karışması, art niyetli ve hesaplı davranışlarla sırf sorumluluktan sıyrılmak amacıyla tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınılması, ortağın şirketteki hakimiyetini kötüye kullanarak alacaklılara karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına saklanmasının hakkın kötüye kullanılması mahiyeti taşıması, borçların ödenmesi sırasında şirket ortağı tarafından ayrılık prensibinin ileri sürülmesinin TMK'nın 2. ve 3. maddelerine aykırı olması gibi hallerin söz konusu olduğu durumlarda şirket ortağı aleyhine de tüzel kişilik perdesi aralanarak şirket borcundan dolayı sorumluluğuna gidilebilecektir....
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, dava dışı borçlularla davalı şirketler arasında bağlantı bulunmakla birlikte açılmış bulunan davada, davacı bankanın iddiasının somut bir veriye dayanmadığı, dava konusu olayda tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve buna göre alacağın davalı şirketlerden talep edilebilmesi için, taraflar arasındaki organik bağ yeterli olmayıp ayrıca bu şirketler arasında alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla kötüniyetli işlemler yapıldığının da somut verilere dayalı olarak tespit edilmesi gerektiği, ancak davacının iddialarını doğrulayacak nitelikte somut bir delil sunmadığı, kaldı ki davalı şirket hissedarlarının bir kısmının borca kefil olmaları nedeniyle davalı şirket hisselerinin cebri icra yolu ile satışa konu yaptırılıp alacağın tahsili yolunun denenmesinin de mümkün olduğu, davacı iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın bir bölümünün tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına ve şirketler hukukuna ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay 19. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, Kartal 4.İcra Müdürlüğü’nün 2010/4744 sayılı icra takibi varken, aynı konu ve sebeplerle bu davanın dayanağı Büyükçekmece 3.İcra Müdürlüğü’nün 2010/5571 sayılı takibe girişilmesinin haksız olduğunu, müvekkilinin dava dışı ...., İç Giyim San.Tic.Ltd.Şti.ile 17.03.2009 tarihli satın alma sözleşmesi imzaladığını, M.K.nun 2.maddesi gereği tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiğini, taraflar arasında konsinye satış ilişkisi bulunduğunu, konsinye usulüne göre davacının irsaliyeli teslim etmiş olduğu emtialar karşılığı müvekkili şirketten alacağının doğmadığını, satılan emtiaya göre faturaların düzenleneceğini ve sözleşme kapsamında müvekkilince kesintiler yapılacağını, bir başka ifade ile likit bir alacağın bulunmadığını, sözleşmenin 5.maddesi gereğince müvekkili şirket defter ve kayıtlarının dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddi ile % 40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....
Hukuk Dairesi'nin 22/12/2021 tarih ve 2021/6867 Esas 2021/11782 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup, toplanan deliller , usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre istihkak iddiasında bulunan şirketin 19/02/2014 tarihi itibariyle tek ortağının davalı -takip borçlusu olduğu, tek ve hakim ortak olan borçlunun bu şekilde tüzel kişilik perdesine sığındığı, tüzel kişi ile ortak arasındaki mutlak olan şahıs ve mal ayrımı ilkesinin burada uygulanamayacağı, bu şekilde tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiği, bu nedenle davalı-takip alacaklısının istinaf talebinin kabulü ile; İstanbul 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 13/03/2018 tarih 2017/471 Esas 2018/311 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, Davanın REDDİNE, Davacının katılma yolu ile istinaf talebinin REDDİNE karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ın sözleşmeyi ifa edebileceğini, davanın kabulü ile ifa edilmeyen sözleşmeden kaynaklı 884.768,57 $'ın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve gereği gibi ifa edilmeyen sözleşmeden kaynaklı TBK m112 vd hükümleri gereğince müvekkili nezdinde oluşan henüz belirsiz zararların tazmini için şimdilik 1.000 $'ın ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalıların şirketi borçlandırarak kendilerine mal edindikleri, sürekli yeni şirketler kurmak sureti ile mal kaçırma işlemlerine altyapı hazırladıkları, tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmaları, nedeniyle uygun görülecek teminat karşılığında davalıların menkul gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının dava değeri kadar ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
için şimdilik 1.000 $'ın ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalıların şirketi borçlandırarak kendilerine mal edindikleri, sürekli yeni şirketler kurmak sureti ile mal kaçırma işlemlerine altyapı hazırladıkları, tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmaları, nedeniyle uygun görülecek teminat karşılığında davalıların menkul gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının dava değeri kadar ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ltd.Şti. arasında organik bağ bulunduğunu, tüm davalıların müvekkili bankadan ve diğer alacaklılardan mal kaçırmayı amaçladıklarını, davalı şirketlerin ortaklarının ve faaliyet konularının, faaliyet gösterdikleri web sitelerinin aynı olduğu gibi her iki davalı şirketin arasında belirli bir iktisadi ve ticari bağımlılık, kader birlikteliği ve birlikte hareket etme olgusunun bulunduğunu, şirketler arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak tüm davalıların borçtan sorumlu tutulması gerektiğini, iddia ederek, ... ... Ltd.Şti. ve ... adına kayıtlı menkul, gayrimenkul mallar ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklardan, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik dava konusu alacak miktarının ihtiyaten haczine ve bu malların davalılar tarafından 3....
Şirketlerin faaliyet konuları, ortağı ve yöneticileri kısmen aynı olması, bu alacağın davalıdan talep edilebilmesinin yanı sıra, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen davalı şirket ile borçlu şirketin malvarlığının birbirine karıştığı, iktisadi bir bütünlüğün olduğu ve tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınılarak kötü niyetle, mal kaçırma ya da alacağın tahsilini kısmen veya imkansız hale getirme yönündeki eylemlerinin bulunması gibi bir takım olguların gerçekleşmesi gerekir. Bu olgular ise, yargılamada, tarafların gösterdiği tüm delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesi ile aydınlığa kavuşacak niteliktedir. Ayrıca tüzel kişilik perdesinin aralanması istisnai bir kurum olup, salt organik bağ içinde olunması yeterli değildir. Başka bir ifadeyle ticari merkez ve faaliyet alanının aynı olması, şirket ortaklarının aynı veya yakın akraba ve/veya eş olmasının ötesinde tüzel kişilikler arasında iktisadi bütünlüğün ispatı şarttır....