Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan Türk Medeni Kanununun 27. maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; birinci fıkradaki ifadeden dolayı yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre kapalı nüfus kaydı üzerinde herhangi bir işlem yapılamayacağı açıktır. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28. maddesi;" Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve kendileri ile birlikte işlem gören çocukları; millî güvenliğe ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü, seçme ve seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler." hükmünü havi olup 13/09/1973 tarih ve 15226 sayılı Ad ve Soyadlarının Nüfus Kütüklerine...

Diğer yandan Türk Medeni Kanununun 27. maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; birinci fıkradaki ifadeden dolayı yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre kapalı nüfus kaydı üzerinde herhangi bir işlem yapılamayacağı açıktır. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28. maddesi;" Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve kendileri ile birlikte işlem gören çocukları; millî güvenliğe ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü, seçme ve seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler." hükmünü havi olup 13/09/1973 tarih ve 15226 sayılı Ad ve Soyadlarının Nüfus Kütüklerine...

. … İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Ürdün vatandaşı olan davacı tarafından, … ve … oğlu, Amasya, … doğumlu dedesi …'un Osmanlı vatandaşı ve Türk olması sebebiyle soybağına dayalı olarak 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığına alınma istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir....

    İcra Müdürlüğü 2021/130 E.sayılı icra dosyasından müvekkili hakkında icra takibinde bulunulduğunu, alacaklının Hollanda vatandaşı olduğunu, Türk vatandaşı olmayan alacaklının şikayet konusu icra takibini başlatabilmesi için öncelikle teminat bedelini yatırması gerektiğini , icra emrinde, alacaklı isminin yanında TC numarası olarak belirtilen numaranın alacaklının TC numarası değil; yabancı uyruk numarası olduğunu bu haliyle alacaklının kimlik bilgisinin icra emri üzerinde hatalı olarak yazılmış olduğunu ileri sürülerek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından alacağın ilama dayalı olması ve alacağın kaynağının dava vekalet ücretine ilişkin olması ayrıca davalı alacaklının Türk asıllı Hollanda vatandaşı olması ve Hollanda ile Türkiye arasında mütekabiliyet anlaşması olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

    nin, TCY.nın 492/1,522, 55/3, 647 sayılı Yasanın 4, 5 ve 6. maddeleri uyarınca birer ay ara ile on eşit taksitte ödenmek üzere 2.376.000.000'er lira ağır para cezasıyla cezalandırılmalarına ve cezalarının ertelenmesine karar verildiği, Anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi, Şanlıurfa ...... köyü nüfusuna kayıtlı ..... ve ...... oğlu 01.01.1988 d.lu .... ....... hakkında tutuklu olarak sürdürülen yargılamada, kimliği Şanlıurfa .... köyü nüfusuna kayıtlı ..... ve Sultandan olma, 09.07.1989 d.lu olarak saptanıp, 09.09.2004 günlü oturumda müdafisi hazır olduğu halde 641-607 sayılı mahkûmiyet hükmü tesis edilmiştir. Gönderilen nüfus kayıtlarından aynı yer nüfusuna kayıtlı iki ayrı .... ....'nın olduğu, Yerel Mahkemece de hakkında kamu davası açılan .... ...... yerine, kamu davası açılmayan; .....ve ......dan olma, 09.07.1989, Şanlıurfa ......n köyü nüfusuna kayıtlı ..... ....'...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2020/66 ESAS, 2020/80 KARAR DAVA KONUSU : Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak nüfusa kayıtlı Mutıaa Aldaoud'un kendi annesi olduğunun tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin annesinin T.C. Kimlik no.lu T4 Türk vatandaşı olduğunu, müvekkilinin annesinin Suriye'de Suriye uyruklu Aysr Aldaoud ile evlendiğini, bu evlilikten müşterek çocukları olduğunu, müvekkilinin annesinin Türk olması nedeniyle soybağı dolayısıyla Türk vatandaşı olduğunu, DNA testine ilişkin işlemlerin yapılması, bu nedenle öncelikle müvekkilinin annesinin T.C....

      Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandığı, Fransa adli makamlarının Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı aracılıyla, Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi gereğince adı geçenin iadesini talep ettiği, Batman Cumhuriyet Başsavcılığının geri vermeye ilişkin talebi üzerine yapılan yargılama sonunda, Türk vatandaşı olmayan ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi, suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesi ve 6706 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, Fransa vatandaşı ...’un, Türk Ceza Kanununda da suç olarak kabul edilen "kasten öldürme" suçundan yargılanmak üzere Fransa Devletine iade talebinin kabul edilebilir olduğuna dair kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden, ... müdafiinin iade koşullarının oluşmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 18/02/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....

        Nitekim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında geçirdikleri çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilebilmesi amacıyla 22.05.1985 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini öngörmüştür....

          Ayrıca, HMK’nın 297. maddesine göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Birleşen davada, Ökkeş Dilek’in de davalı olmasına rağmen yerel mahkemece davacının bu davalıya karşı açtığı dava hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken hiçbir hüküm kurulmaması doğru olmamış, kararın bu nedenle de kaldırılması gerekmiştir....

          Buna göre, doğumla Türk vatandaşı olup da İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni alarak Türk vatandaşlığını kaybeden kişiler, talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçen borçlanmaya esas sürelerini 3201 sayılı Kanun'un 1.maddesine göre borçlanabilirler Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 28.04.2010 gün ve 2010/10-210E,240K sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 27.maddesine göre çıkma belgesinin ilgiliye imza karşılığı teslimi ile Türk vatandaşlığı kaybedilir. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20.maddesine göre Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin kararlar, karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, doğumla Türk vatandaşı olup vatandaşlıktan izinle çıkanlar çıkma belgesini imza karşılığı teslim aldıkları tarihte Türk vatandaşlığını kaybederler....

            UYAP Entegrasyonu