Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2019/164 ESAS, 2020/62 KARAR DAVA KONUSU : Aynı Kişiler Olduklarının Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı İdare Temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası Musa (Moussa) Saado'nun Lübnan devleti nüfus kayıtlarında Tevfik ve Nuriy'den olma Beyrut doğumlu olarak kayıtlı olduğunu ancak Türkiye nüfus kayıtlarında ise Şeyhmus Erol olarak TC nolu Tevfik ve Nuriy'den olma olarak Mardin ili, Savur ilçesi, Üçkavak mahallesinde kayıtlı olduğunu ileri sürerek bu iki şahsın aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresini düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 38’inci madde hükmü; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcını; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'na, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edileceğini; kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşının ikmal edildiği tarihte başlamış olacağını, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayısı hesabına dâhil edileceğini öngörürken, Uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümlerini saklı tutmuştur....

    Sigortası'na girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir.” Hükmüne yer verilmiş ise de bu hüküm, sözleşmenin 27’inci ve 29’uncu maddeyle bir bütün olarak yorumlanmadıkça tek başına uygulanamaz. Nitekim 29’uncu maddenin 3’üncü bendinde, 27’inci maddeye yollamada bulunularak, “...ancak, sözleşmenin 27’inci maddesine göre bir aylık veya gelir talep etme hakkının mevcut olması halinde, aşağıdaki hükümler uygulanır.” Denmektedir. Kaldı ki, sözleşme hukukunda, sözleşme bir bütün olarak yorumlanıp aleyhe ve lehe olan hükümler birlikte uygulanır. Bu ilke, özel hukuk sözleşmelerinde olduğu gibi sosyal güvenlik sözleşmeleri bakımından da geçerlidir.(Yargıtay Kararları Dergisi, Cilt 28, Sayı 5, Mayıs 2002, s. 685-686.) Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, anılan sözleşme hükmünün uygulanabilmesi, Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesi kapsamında, Türkiye’de sigorta başlangıcına esas olan Alman ......

      Muş İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğünün yazı cevabında; T5 isimli çocuğun T1 ve T4 ait olduğunun, taraflar arasında resmi nikah olmadığının ancak bir dönem imam nikahıyla yaşadıklarının ancak şu an birlikte olmadıklarının ayrıca T1 Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğunun ve T5 şu an T1’in öz annesi T2 bakımı altında olduğunun, T5 kendi adına düzenlenmiş bir Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Kimlik Kartına yapılan sorgulamalar neticesinde haiz olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;" hukuken var olmayan bir çocuk için tanıma beyanı tespitinin mümkün olmayacağı vicdani kanısıyla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine " dair karar verilmiştir....

      Muş İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğünün yazı cevabında; T5 isimli çocuğun T1 ve T4 ait olduğunun, taraflar arasında resmi nikah olmadığının ancak bir dönem imam nikahıyla yaşadıklarının ancak şu an birlikte olmadıklarının ayrıca T1 Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğunun ve T5 şu an T1’in öz annesi T2 bakımı altında olduğunun, T5 kendi adına düzenlenmiş bir Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Kimlik Kartına yapılan sorgulamalar neticesinde haiz olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;" hukuken var olmayan bir çocuk için tanıma beyanı tespitinin mümkün olmayacağı vicdani kanısıyla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine " dair karar verilmiştir....

      Vatandaşı olduğundan bahisle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; gerek yurt dışında Türk Vatandaşı olarak geçen sürelerin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanma hakkının tespiti ve gerek ... sigortasına giriş tarihinin sigorta başlangıcı olarak sayılmasına ilişkin uyuşmazlıklarda, dava tarihindeki kurum uygulamaları gözetildiğinde iş bu davayı açmakta hukuki yarar bulunmadığından sözetmek mümkün değildir. Şu halde yapılması gereken iş; davacı tarafın iş bu davada hukuki yararı bulunduğu gözetilerek, 3201 sayılı Yasanın 1'inci madde hükmü kapsamında belgelendirilebilinen yurt dışı süreleri usulünce (özellikle ev kadınlığı için ikamet belgesi, ... sigorta merciine ait sigortalılık sürelerini gösterir TR 4 Formüleri gibi kayıt ve belgeler celbedilerek) belirlenmeli, Türkiye Cumhuriyeti ile ......

        Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, anılan sözleşme hükmünün uygulanabilmesi, Türkiye Cumhuriyeti ile ... Cumhuriyeti arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesi kapsamında, Türkiye’de sigorta başlangıcına esas olan .... Sigortasına giriş tarihinin, 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanılması ile mümkündür....

          Davacı tarafından annesi Fatma Uzel'in 27.01.1993 tarihinde doğum yaptığına dair doğum kayıt defteri fotokopisinin sunulduğu görüldü. İlk derece mahkemesince her ne kadar hiç kimse doğmadan önce nüfusa kayıt olamayacağı belirtilmiş ise de, nüfusa kayıt tarihinin 31.07.1997 tarihi olduğu, doğduğunu iddia ettiği tarihin ise bu tarihten önce 1993 tarihi olduğu, yani doğum tarihinin 1993 olduğunun kabulü halinde doğmadan önce nüfusa kayıt olacağı hususu yerinde değildir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının davasının KABULÜ ile, Ordu ili İkizce ilçesi, Devecik Mahallesi, Cilt No;28, Hane No:40 , BSN;460'da nüfusa kayıtlı, İkizce28/08/1998 doğum tarihli, Cengiz ve Emine oğlu T.C.kimlik numaralı T1'un babasının Ordu ili, Çaybaşı ilçesi, Göksu Mahallesi, Cilt No:43, Hane No:22, BSN, 246'da nüfusa kayıtlı, T.C.kimlik numaralı, İdris ve Fatma oğlu, Ünye 28/05/1980 doğumlu T6 OLDUĞUNUN TESPİTİ İLE SOYBAĞININ TESPİT HÜKMÜ DOĞRULTUSUNDA DÜZELTİLMESİNE/NÜFUS KAYITLARINA TESCİLİNE Ordu ili İkizce ilçesi, Devecik Mahallesi, Cilt No;28, Hane No:40 , BSN;460'da nüfusa kayıtlı, İkizce28/08/1998 doğum tarihli, Cengiz ve Emine oğlu T.C.kimlik numaralı T1 için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, davalıdan alınarak velayeten davacı anneye verilmesine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı, hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

          nin annelerinin ... ve ... kızı ... olduğunun tespiti ile nüfusa tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının annesi ... ve ... kızı ... çocukları olarak nüfusta kayıtlı ..., ..., ..., ..., ... ve ...'nın kaydının iptali ile gerçek anneleri ... ve ... kızı ... üzerine tescili suretiyle, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu