Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.04.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Beyoğlu 1.Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair verilen 21.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 22.04.2005 tarihli dilekçesi ile arsa sahibi ile yüklenici arasında yapılan 30.04.1990 tarihli noter inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılan bağımsız bölümü 24.05.1993 tarihli noter satış vaadi sözleşmesiyle dava dışı yükleniciden satın ve teslim aldığını, yaklaşık 10 yıldır konut olarak kullandığını beyanla arsa sahibi mirasçıları adına açtığı davada tapu iptali ve tescil istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı Hazine, taşınmazın öncesi orman iken 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiası ile tapu iptal ve tescil davası açtığı anlaşılmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası ile Kamulaştırma Kanununun 38. maddesine dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne; davacı-karşı davalının açtığı davanın atiye terk edilmesi nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak idarenin açtığı tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne; davacı-karşı davalının açtığı davanın atiye terk edilmesi nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, davalının açtığı tapu iptal ve tescil davasının kabul edildiği gerekçesiyle eldeki davanın reddine karar verilmişse de; sözü edilen tapu iptal ve tescil davasının halen derdest olduğu sabit olup, iptal tescil davası sonucunun eldeki davayı etkileyeceği de kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, taraflar arasında görülen 2010/112 esas sayılı tapu iptal tescil davasının sonucunun beklenmesi ondan sonra eldeki dava yönünden bir karar verilmesi gerekirken, kesinleşmemiş tapu iptal tescil davası dikkate alınarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00....

          Davacının, davalılar ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığı ve müteahhidin işi terketmesi üzerine inşaatın diğer daire sahiplerince tamamlandığı, davacı dışında herkesin tapularını aldığı, davalıların davacıya ait olması gereken daireyi zaptettiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil ile olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası açtığı, davalılar ticari ve mesleki anlamda satıcı olmadığından, 4077 sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın sözleşmenin yapıldığı ve davanın açıldığı tarih itibarıyla genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            , sözleşmeden döndüklerine ilişkin beyanları ile artık davanın bedel iadesine dönüştüğünü, başlangıçta tapu iptali ve tescil taleplerinden feragat ettiklerini bildirerek 11/04/2019 tarihli celsede de bu taleplerin tekrarladıklarını ve tapu iptali ve tescil taleplerinin olmadığını, davanın sözleşmenin feshine ilişkin yapılan ödemelerin faizi ile iadesi ve uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğunu beyan etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 79 ada 78 parseli satın alabilmek için davalıdan borç para aldığını, davalının isteği üzerine borç paraya karşılık senet ve noterde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, davalının senet bedelini tahsil ettiği gibi satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptal tescil davası açarak da taşınmazın 1/2 payının adına tescilini sağladığını, bu tescilin B.K.nun 18 ve 20. maddesi hükmüne göre batıl olduğunu, iptali için açtığı davaların reddedildiğini oysa ifraz mümkün olmadığı halde 1/2 payın davalı adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek, yargılamanın iadesi yoluyla tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı....

              Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacının 2859 sayılı yasa yönünden açtığı davanın reddine, tapu iptali tescil davası yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2859 sayılı yasa gereğince yapılan pafta yenilemesine itiraz ve tapu iptali tescil davası niteliğindedir.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/11/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davacı ...'ın davası ile davacı ...'nin davalılar ... ve ... aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davalı ... aleyhine açtığı davanın ise kabulü ile pay oranında davacı ... adına iptal tescile ilişkin olarak verilen karar davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'...

                  Sönmez ve bu taşınmazların tapudaki eski malikleri aleyhine dava açtığı ve açılan bu davanında 30.3.2004 tarihinde reddedildiği ve verilen red kararının Yargıtay incelemesinden geçerek 20.6.2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taşınmaz malların haksız eylemlerle malikin elinden çıkmış olduğu hallerde zararın gerçekleştiği tarih ayni hakkın sona erdiği tarihtir. Taşınmazın 3.kişiye temlik edilmesine rağmen tapu iptal davası ile bunu geri alma hakkı mevcut olduğu sürece ayni hakkın sona erdiği düşünülemez. Gerçi üçüncü kişiye satışlarda kötü niyetli yeni malikin iktisabı geçerli değildir. Ancak taşınmaz maliki olarak hareket ettiğini düşünen davacı üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmadığını bilmek ve takdir etmek durumunda da değildir. İyi ve kötü niyet bir değer yargısı olup kesin olarak mahkemece takdir edilecektir. Bu nedenle taşınmaz hakkında tapu iptal davası açılmış ise gerçek zarar bu davanın reddedilmiş ve kesinleşmiş olması ile ortaya çıkacaktır....

                    UYAP Entegrasyonu