Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalı ... ve ... İnşaat ve Turizm Ltd.Şti.ni temsilen ... ve ... aleyhine 20.1.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil olmadığı takdirde tazminat, davacı ... vekili tarafından ... aleyhine 5.2.2004 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i istenmesi üzerine davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; ...'in tescil davasının reddine, davalı şirket aleyhindeki tazminat davasının kabulüne, ......

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/1056 esas 2003/180 karar sayılı dava dosyasından; davalı belediyece, davaya konu taşınmazın 8.10.1992 tarihinde dava dışı ... ... adlı şahsa tapuda 7591 yevmiye nolu resmi akit senedi ile satılmış olmasına rağmen,bu satışın tapu kütüğüne işlenmediği ve aynı taşınmazın satışının tapu kütüğüne işlenmemesinden dolayı, 9.7.2001 tarihinde ihale suretiyle davacıya yeniden satarak tapuda davacıya devrettiği, bunun üzerine ... ... adlı şahsın davacı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açarak aldığı kesinleşen mahkeme kararıyla davacı tapusunu iptal ettirdiği açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı belediyenin davacıya yaptığı satışta, yasanın aradığı tüm şekil şartlarının mevcut olması nedeniyle satış geçerli bir satıştır. Tapunun iptal edilmesi bunu değiştiremez. Bu yüzden davalı belediye taşınmazın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/1056 esas, 2003/180 karar sayılı kararının kesinleştiği tarihteki rayiç bedelinden sorumludur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen pay oranında tapu iptali-tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece birleşen davanın reddine, diğer davalarda tapu iptal isteminin reddine, tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleşen davalar, tapu iptal, pay oranında tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 10.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat ve tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 109 ada 89 parsel sayılı taşınmazı 10.04.1995 tarihinde ihale ile Hazineden satın aldığını ancak ... isimli şahsın açmış olduğu tapu iptali ve tescil davası sonucunda taşınmazın 15.000 m2 kısmının tapu kaydını iptal ettirerek adına tescil ettirdiğini, satın aldığı taşınmazda meydana gelen bu noksanlığın giderilmesi için iptal edilen yere karşılık başka yerden emsal nitelikte bir taşınmazın adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde tazminat verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 19546 ada 3 parsel ile 19550 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki payının, ... isimli başka bir kişi adına vekaleten ... tarafından satış suretiyle davalıya temlik edildiğini, temlikin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, savunma getirmemiştir. Mahkemece, dava konusu işlem tüketici işlemi niteliğinde olduğundan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görev alanında olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

            Mahkemece, davacı tarafından davalı hakkında tapu iptali ve tescil davası açılmış ise de davaya konu taşınmazın daire olduğu, davalılardan ... tacir olduğu, diğer davalıya davaya konu daireyi muvazaalı olarak devrettiği iddia edildiğinden 6502 sayılı Yasanın 73. maddesi uyarınca tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan tüm davalarda görevli mahkemenin Tüketici mahkemesi olduğu anlaşıldığından açılan iş bu davanın HMK 114/c ve 115 maddelerince usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren veya talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK 19'a dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

              nın 464 ve 465 parsel sayılı taşınmazların devrini gerçekleştirdiğini, ancak dava konusu 468 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir olduğu için devri gerçekleştiremediğini, bunun üzerine Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/356 Esas sayılı dava dosyasında tapu iptal ve tescil davası açtığını, bu davada ...’nın aralarındaki işlemin inançlı temlik olduğunu ve dava konusu taşınmaz için herhangi bir bedel ödenmediğini, verdiği borca güven teşkil etmesi için taşınmazların adına kayıtlı olduğunu kabul ettiğini, ön alıma dayalı tapu iptal ve tescil davası açılabilmesi için ortada gerçek bir satım sözleşmesinin bulunması gerektiğini, ancak somut olayda vuku bulan işlemin inançlı temlik olduğu gerekçeleriyle davanın reddini savunmuştur....

                Yapılan yargılama sonucunda, tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin davacının dayandığı sözleşmenin tarafı olan yüklenici ... yönünden kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm Dairemizin 04.12.2008 günlü kararı ile de onanmıştır. Davalının karar düzeltme isteğine gelince; Davacı, yükleniciden temlik aldığı hakka dayanarak açtığı tapu iptal ve tescil davasında, davalı ...'yı muvazaalı olarak yaratılan borç ililşkisi sonucu yapılan icra takibi ve cebri ihale nedeniyle malik olduğunu ileri sürerek gerek tapu iptal tescil ve gerekse tazminata ilişkin isteminde davalı olarak göstermiş ise de eldeki davada davacı tapu iptali ve tescil davasının reddi halinde tazminata hükmedilmesi isteğinde de bulunmuş olduğundan terditli dava söz konusudur. Nitekim mahkemece de tapu iptali ve tescil davası reddedilerek kademeli istem hüküm altına alınmış, bu davada davalı ...'...

                  in açtığı, davanın kabulüne, ancak asıl dava dosyasında tapu iptal ve tescile karar verilmesi sebebi ile yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen ...’in açtığı dava yönünden ise; davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece ''...birleşen davanın davacısı ..., taşınmazın dava tarihindeki sürüm değeri kadar tazminat talebinde bulunduğu halde yanılgıya düşülerek resmi akitte gösterilen satış bedeli üzerinden tazminatın hüküm altına alınması doğru olmadığı gibi, ...’in açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasında Tapu Müdürlüğü'nün yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulmuş olması da doğru değildir...'' gerekçesiyle bozulmuş mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda birleşen ...’in açtığı davada Tapu Müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş ve birleşen ...'...

                    Somut olayda;taraflar arasında 10.06.2003 tarihinde açılan dava ile dava konusu 177 ada 84 nolu parsel üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürüldüğü ve bu hükmün 07.07.2004’de kesinleştiği, hükümde belirtilen pay oranlarına göre taşınmazın tapuya tescil edildiği, davacının pay oranının düşük hesaplandığı iddiasıyla bu davayı açtığı ve satış memurluğunun dosyasında taşınmazın değerinin 15.764,250.- YTL olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. O halde elbirliği mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davası kesinleşerek tapuya tescil işlemi gerçekleşmiş olduğundan, tavzih ya da yargılamanın yenilenmesi talebini içermeyen tapu iptal ve tescil istemli uyuşmazlığın taşınmazın değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/06/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu